Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada
Farklı kaynaklardan sağlayacağın farklı özellikteki doğal ürünler ile bağışıklık sistemini hastalıklara karşı güçlendir.
Üst solunum yolu hastalıkları denince akla ilk gelen bitkilerden biri ekinezyadır. Çiçeklerinin çok güzel bir görünüme sahip olmasının yanı sıra son yıllarda bazı türlerinin bağışıklık sistemi üzerinde ve özellikle soğuk algınlığı şikayetleri üzerindeki yararlı etkileri dikkat çekmektedir. Yapılan bilimsel nitelikteki deneysel (deney hayvanları ve hücre kültürleri üzerinde) ve klinik (insanlarda) çalışmalar bu bitkinin soğuk algınlığı etkenlerine karşı vücudun bağışıklık sistemini desteklediğini ortaya koymaktadır. Ekinezyanın soğuk algınlığında yararları ve önemi konusunda yürütülmüş 166 bilimsel yayın (Eylül 2011 itibarıyla) bulunmaktadır. Yayımlanan çalışmalarda ekinezya ürünlerinin soğuk algınlığına yol açan (influenza virüsü ve solunum sinsityal virüs) ve uçuk virüsü gibi virüsler üzerinde öldürücü etkisi bulunduğu gözlenmiş. Bu çalışmalarda, ekinezyanın hem bu virüsleri öldürüyor hem de virüslerin yol açtığı iltihap etkenlerinin (sitokinler) miktarını kontrol ederek boğaz ve akciğerlerdeki iltihabın yol açacağı hasarı engelliyor.
Ekinezya ürünlerinin soğuk algınlığı ve nezle üzerinde klinik etkinliğini ortaya koyan çalışmalara bakıldığında sonuçların tartışmaya açık olduğu görülmektedir. Bazılarında belirgin etki gözlenirken, bazılarında ise etkinin kayda değer olmadığı dolayısıyla bardağın boş tarafına bakanlarda ekinezyanın etkisiz olduğu, dolu tarafına bakanlarda ise etkili olduğu savunuluyor.
Öncelikle güvenilir kalitede ekinezya ürünü seçilmeli ve önerilen miktarlarda uygulanmalı. Yeterli seviyede etki sağlanabilmesi için en az bir ay kullanılması gerekir. (45 günden uzun süre ile sürekli kullanılması önerilmemektedir.)
Soğuk algınlığı denince akla gelen bitkilerden bir diğeri de ıhlamur çiçekleridir. Birkaç yıl önce yayımlanmış olan bir araştırmaya göre, ıhlamur çiçeklerinin de ekinezya gibi iltihap giderici ve ağrı giderici etkileri bulunuyor. Çalışmanın sonucunda ıhlamur içerisindeki bileşenlerden bazılarının (flavonoit) iltihap giderici ve ağrı kesici etki gösterirken, bazı bileşenlerin (müsilaj) de boğazı yumuşatması neticesi boğazda tahrişi önlediğini ve bu suretle soğuk algınlığı şikayetlerinin hafifletilmesinde tedaviye yardımcı olduğu anlaşılmış. Ayrıca üzerine kaynatılmış sıcak su ilave edilerek çay şeklinde demlendiğinde bazı uçucu bileşenlerinin (linalool) ve flavonoitlerinin yatıştırıcı etkisi, bilhassa inatçı öksürüklerde kişilerin rahatlamasını sağlıyor.
Ağız ve boğaz iltihaplarında etkili olduğu bilinen bir diğer bitki de adaçayıdır. Özellikle bitkinin içerdiği uçucu bileşenlerin ağız ve boğaz iltihaplarında (farenjit, jinjivit gibi) yararlı olduğu biliniyor. Dolayısıyla çay şeklinde (kesinlikle kaynatılmadan) adaçayı ile hazırlanan gargaranın bu amaçla kullanılması öneriliyor. Yeni yayımlanan bir klinik çalışmada, adaçayı ile ekinezyanın birlikte uygulandığında dezenfektan gargaradan daha etkili olduğu görülmüş. İsviçre’de son üç gün içerisinde boğaz ağrısı şikayeti ile hastaneye başvuran 155 gönüllü üzerinde yürütülen bu çalışmada, bileşiminde ekinezya ve adaçayı içeren gargaranın, beş gün süre ile günde 10 defa kullanılması ile üçüncü günden başlayarak etkili olduğu gözlenmiş. Deneyde paralel olarak bir başka grup hastada yürütülen çalışmada iki saat ara ile ağza sıkılan bir dezenfektan çözeltisinden (klorhekzidin/ lidokain) daha yüksek etkisi olduğu bulunmuştur. Soğuk algınlığının önlenmesi ve tedavisinde yararlı olacak bu üç bitkinin yanı sıra zencefil rizomlarının yararları, beklenen etkinin desteklenmesi bakımından önemlidir. Bilimsel çalışmalar zencefil içerisindeki bazı bileşenlerin (gingerol, şogaol) kuvvetli yangı giderici etkisi bulunduğunu ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, özellikle soğuk algınlığı riskinin arttığı sonbahar ve kış dönemlerinde doğanın bizlere sunduğu bu etkili ve güvenilir silahlardan yararlanmak, akılcı bir yaklaşım olur. Hiç şüphesiz, öncelikli hedef hastalığa yakalanmamak, bu konuda bağışıklığı destekleyici bu tip ürünler koruyucu olur. Hastalığa yakalanma durumunda ise bu tip ürünlerden temel tedavinin yanı sıra şikayetlerin hafifletilmesi anlamında da yararlanılabilir.
Ekinezya ürünlerinin soğuk algınlığı ve nezle üzerinde klinik etkinliğini ortaya koyan çalışmalara bakıldığında sonuçların tartışmaya açık olduğu görülmektedir. Bazılarında belirgin etki gözlenirken, bazılarında ise etkinin kayda değer olmadığı dolayısıyla bardağın boş tarafına bakanlarda ekinezyanın etkisiz olduğu, dolu tarafına bakanlarda ise etkili olduğu savunuluyor.
Öncelikle güvenilir kalitede ekinezya ürünü seçilmeli ve önerilen miktarlarda uygulanmalı. Yeterli seviyede etki sağlanabilmesi için en az bir ay kullanılması gerekir. (45 günden uzun süre ile sürekli kullanılması önerilmemektedir.)
Soğuk algınlığı denince akla gelen bitkilerden bir diğeri de ıhlamur çiçekleridir. Birkaç yıl önce yayımlanmış olan bir araştırmaya göre, ıhlamur çiçeklerinin de ekinezya gibi iltihap giderici ve ağrı giderici etkileri bulunuyor. Çalışmanın sonucunda ıhlamur içerisindeki bileşenlerden bazılarının (flavonoit) iltihap giderici ve ağrı kesici etki gösterirken, bazı bileşenlerin (müsilaj) de boğazı yumuşatması neticesi boğazda tahrişi önlediğini ve bu suretle soğuk algınlığı şikayetlerinin hafifletilmesinde tedaviye yardımcı olduğu anlaşılmış. Ayrıca üzerine kaynatılmış sıcak su ilave edilerek çay şeklinde demlendiğinde bazı uçucu bileşenlerinin (linalool) ve flavonoitlerinin yatıştırıcı etkisi, bilhassa inatçı öksürüklerde kişilerin rahatlamasını sağlıyor.
Ağız ve boğaz iltihaplarında etkili olduğu bilinen bir diğer bitki de adaçayıdır. Özellikle bitkinin içerdiği uçucu bileşenlerin ağız ve boğaz iltihaplarında (farenjit, jinjivit gibi) yararlı olduğu biliniyor. Dolayısıyla çay şeklinde (kesinlikle kaynatılmadan) adaçayı ile hazırlanan gargaranın bu amaçla kullanılması öneriliyor. Yeni yayımlanan bir klinik çalışmada, adaçayı ile ekinezyanın birlikte uygulandığında dezenfektan gargaradan daha etkili olduğu görülmüş. İsviçre’de son üç gün içerisinde boğaz ağrısı şikayeti ile hastaneye başvuran 155 gönüllü üzerinde yürütülen bu çalışmada, bileşiminde ekinezya ve adaçayı içeren gargaranın, beş gün süre ile günde 10 defa kullanılması ile üçüncü günden başlayarak etkili olduğu gözlenmiş. Deneyde paralel olarak bir başka grup hastada yürütülen çalışmada iki saat ara ile ağza sıkılan bir dezenfektan çözeltisinden (klorhekzidin/ lidokain) daha yüksek etkisi olduğu bulunmuştur. Soğuk algınlığının önlenmesi ve tedavisinde yararlı olacak bu üç bitkinin yanı sıra zencefil rizomlarının yararları, beklenen etkinin desteklenmesi bakımından önemlidir. Bilimsel çalışmalar zencefil içerisindeki bazı bileşenlerin (gingerol, şogaol) kuvvetli yangı giderici etkisi bulunduğunu ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, özellikle soğuk algınlığı riskinin arttığı sonbahar ve kış dönemlerinde doğanın bizlere sunduğu bu etkili ve güvenilir silahlardan yararlanmak, akılcı bir yaklaşım olur. Hiç şüphesiz, öncelikli hedef hastalığa yakalanmamak, bu konuda bağışıklığı destekleyici bu tip ürünler koruyucu olur. Hastalığa yakalanma durumunda ise bu tip ürünlerden temel tedavinin yanı sıra şikayetlerin hafifletilmesi anlamında da yararlanılabilir.