Yeni mevsim sizin için de “yenilenmek” anlamına geliyorsa, Taylan Kümeli’nin önerilerine kulak verin ve sonbahara güzel bir detoks ile tazelenerek merhaba deyin.
Hangimiz havalar hafif hafif soğumaya başladığında bir burukluk yaşamayız? Artık uzun yaz geceleri kısalmaya başlar, giysiler yetersiz kalır. Bir hırka isteyecek kadar üşürsünüz. Mevsimlerin değişim dönemleri, aslında vücudumuz için de adeta sınav günleridir. Her değişim, yarattığı zayıflık sürecini bedenimiz de yaşar. Bunun ilk göstergeleri ise yorgunluk, isteksizlik ve depresyonu andıran ruh durumları…
Aslında kabullenmek istemediğimiz duygu, yazın tembelliğinden ve rahatlığından daha disiplinli bir süreç olan kışa atacağımız adımdır. Vücudumuz ve iştahımız da aynı anarşist ruh durumuna bürünür. İster ki rahat rahat yesin, içsin…Zaten ilkbaharda gösterdiğiniz özen, diyet ve düzenli egzersizlerle kilolarınızı verdiniz; yaz boyu bir fazla bir eksik devam ettiniz. Şimdi bu kadar dikkat etmenizi gerektirecek ne giysiler ne de ortamlar kaldı. İşte tam bu anda, doğru bir iç sesin bize seslenmesi o kadar önemlidir ki… Yaz mevsimi sonsuza dek bitmez. Her sonbahar-kış ve ilkbahardan sonra yine gelir. Ve siz eğer vücudunuzu dönemsel düzenlemelerin kısır döngüsüne sokarsanız, hem sağlığınızı hem de formunuzu onarılamayacak şekilde tehlikeye düşürürsünüz.
Bu bilinçli karardan sonra; sararan yapraklar, düşen ısı, giymeye başladığınız daha kalın giysiler, en önemlisi değişen yeme düzeniniz sizi rahatsız etmemeye başlayacak. Bu mevsimde vücudunuzun savunma kalkanlarını güçlendirecek yiyecekler zaten doğa tarafından sunuluyor. Yapmanız gerekense, mevsim değişikliğine kendinizi uydurmak ve doğayla birlikte hareket etmek…