Soyanın birçok açıdan zararlı olduğunu işitmiş olabilirsin. Peki, bu durumdan ne kadar eminsin?
1960’larda yapılan tıbbi araştırmalar, soyanın protein açısından harika bir kaynak olduğunu ve et tüketimine alternatif oluşturduğunu belirtiyordu. 1990’lı yıllardan itibaren ise, araştırmalar soyanın kalp hastalıkları, obezite ya da kanser gibi birçok sağlık probleminin çözümünü barındırdığını iddia ediyordu. Bu iddiaya zemin olarak, Asya insanlarının daha az obez olduğu, kalp hastalıkları oranlarının düşük olduğu ve hatta göğüs kanserinin bu insanlar arasında daha az görüldüğü gösteriliyordu.
Ancak, bilim insanları bu iddiaları tekrar mercek altına aldıklarında, soyanın düşünüldüğü kadar masum bir besin olmadığını gördüler. Hatta, soyanın içerdiği estrojen benzeri genistein ve daidzin gibi bileşenler ile sağlık açısından sakıncalı olabileceği bile iddia edildi.
Bitkisel estrojenlerin (fitoestrojenler) kadınlarda kısırlığa yol açtığı bile öne sürüldü. Aynı zamanlarda, soya üzerine yapılan başka araştırmalar ise soyanın sağlık faydalarını ön plana çıkarmaya devam etti. Astıma iyi geldiği, kolesterolü düşürdüğü ve menopoz semptomları için kullanılabileceği belirtildi. Tüm bu araştırmalar, soya açısından birçok soru işaretinin oluşmasına neden oldu.
Peki, soya hakkındaki şehir efsaneleri nelerdir? Şimdi, soya hakkında yanlış&doğru bilinenlere ve endişe etmemen gereken noktalara bakalım.