Saç dökülmesi erkeklerin en büyük kabuslarından. Özellikle kendine ve vücuduna dikkat eden sporcu erkeklerde bu durum psikolojik problemlere bile yol açabiliyor. Dr. Murat Küçüktaş, bu konuda erkeklerin önünde duran seçenekleri anlattı.
Dermatolojik olarak saç dökülmesine yol açan 100’e yakın çeşitli saçlı deri hastalığı bulunmaktadır. Bunlar arasında en sık görülen ve yaş ilerledikçe kalıcı saç kayıplarına yol açan, ‘erkek tipi saç dökülmesi’ olarak adlandırdığımız
‘androgenetik alopesi’dir. Toplumda yaklaşık olarak her 3 erkekten birini etkilemektedir. Sıklıkla, ergenlik sonrası 20’li yaşlarda vücuttaki androjen seviyesinin artışı ile genetik olarak bu hastalığa yatkın bireylerde saçlarda incelme ve kalıcı kayıplar başlar. Hastalığın genetik temeline yönelik tedavi henüz olmadığından, mevcut tedaviler daha çok saç köklerindeki dihidrotestosteron (bir tür testosteron metaboliti) seviyesini azaltmaya yöneliktir.
Hastalığın ilerleyen dönemlerinde saçlarda kalıcı kayıp geliştiğinde ise tedavide saç nakli devreye giriyor. Saç nakli, bir saç kökünün bir yerden alınıp saçsız bölgeye nakli işlemidir. Bu tedavi açısından şanslı tabir ettiğimiz hastalar
saç köklerinin alındığı donör bölgesindeki saç yoğunluğu fazla olan, o bölgedeki saçlarının kalibrasyonu iyi olan ve görece ekim yapılacak alanı çok geniş olmayan hastalardır.
Hastalarımın en çok sorduğu sorulardan biri “Böyle bir işlem sonrası ne zaman aktif spor hayatıma dönebilirim?” oluyor. Nakil yapılan saç köklerinin tutunması, epitelizasyonun (yara iyileşme süreçlerinden biri) başladığı ilk 72 saatte başlar. Saç nakli sonrası yara iyileşmesi ve kabuklanma dönemi 8-9 gün sürmektedir. Saç naklinden bir hafta sonra hafif antrenmanlara başlanabilir. İkinci haftadan itibaren ise ekim yapılan alana fiziksel darbeden kaçınarak normal bir şekilde spor yapılabilir. Saç nakli sırasında saç kökleri ‘nonandrojenik alan’ diye tabir ettiğimiz ‘hormon bağımsız bölge’den alınır. Bu bölgeden alınan saç köklerinde DHT hormon reseptörü daha az bulunur. Bu yüzden ağır spor sonrası vücudumuzda artan androjen seviyesi nakil yapılan saçları daha az etkiler. Bir diğer konu ise, yüksek ağırlık çalışması yapanlarda, ağırlığı kaldırma sırasındaki kafa içi basıncının ve dolayısıyla derideki küçük kılcal damarlardakibasınç artışının ekilen saç köklerine zarar verip vermediğidir. Kan damarlarındaki basınç artışı, çok küçük periferik kılcallar diye adlandırdığımız kan damarlarında küçük hasara yol açabilir. Bu yüzden saç naklinden 2 hafta sonrasına kadar ağır tempolu ve yüksek ağırlıklı spor önerilmez.
Saç nakli sonrası nasıl bir beslenme şekli önerilir?
Bu soruyu soran hastalarıma tavsiyem, yara iyileşme sürecine katkıda bulunabilecek protein ağırlıklı, C, A ve E vitamini ağırlıklı beslenme şekli uygulamalarıdır. Klinik gözlemime göre, düzenli spor hayatı olan ve iyi bir beslenmeye sahip bireylerde saç nakli sonrası iyileşme daha hızlı olmaktadır. Nakil yapılan saç köklerinin tutunması ve çıkışı da görece olarak daha iyi olmaktadır. Daha sağlıklı ve mutlu bir hayat için bol sporlu ve bol saçlı günler dilerim.