SUDAN GERÇEKLER

2EFSANE: Hidrasyon için saf su en iyisidir.

GERÇEK: Sıvı ihtiyacını karşılamanın en iyi yolu her ne kadar su olsa da, bazı koşullarda en iyi seçenek olmayabiliyor. Serin bir havada, temposu düşük, süresi uzun bir koşuda su içmekte hiçbir sorun yok. Ancak sıcak bir ağustos sabahında 16 km koşuyorsanız, terle birlikte tuz da atarsınız. Yüzünüzde ve elbiselerinizde beyaz tuz izleri oluşuyorsa, suyla beraber sodyum da almanız gerekiyor. Dr. Yeargin, “Tuz, vücutta su tutulmasını sağladığından daha az idrara yol açar” diyor. Gatorade gibi sporcu içecekleri veya Powerade gibi elektrolitlerle zenginleştirilmiş suları tercih edebilirsiniz. Öte yandan, koşudan önce yüksek oranda tuz almanın da faydası olmuyor. Dr. Yeargin, sodyum kaybının önüne geçmek için koşu öncesinde sodyum yüklemesi yapmanın anlamı olmadığını söylüyor ve ekliyor: “Vücudunuzda kullanmadığınız ne varsa dışarı atılır.”

EFSANE: Suyun fazlası olmaz, istediğiniz kadar içebilirsiniz.

GERÇEK: Korkutucu gerçeği Dr. Casa şöyle söylüyor: “Elbette ‘fazla su’ içmek mümkün, hatta sizin için ölümcül bile olabilir.” Aşırı su tüketmek, kanda sodyum miktarının tehlikeli olabilecek kadar düşük olduğu semptomatik hiponatremi’ye yol açabiliyor. Dr. Casa maraton koşucularının ortalama yüzde 1’inden azının, semptomatik hiponatremi sorunu yaşadığını tahmin ediyor. Öte yandan, bu problemi yaşamaya yatkın olan daha büyük bir grup var: Maratonu dört saatten daha uzun sürede bitiren, daha serin havalarda bol bol yürüyüş ve koşu yapmayı seven, iddiasız koşucular. Bu grup çok fazla terlemediği için yalnızca susadıkça su içse daha iyi olur.

EFSANE: Çok fazla su içmek, iyi bir detoks yöntemidir.

GERÇEK: Pennsylvania Üniversitesi Perelman Tıp Fakültesi’nden Dr. Stanley Goldfarb, “Fazla su içmenin vücudunuzu daha temiz yaptığına dair herhangi bir bilimsel veri bulunmuyor” diyor. Aksine, fazla su içmek böbreklerinizin kan süzme performansına az da olsa zarar verebiliyor. Bunun yanında, böbrek taşı sorunu yaşayanların fazla su içmesi gerektiği notunu da düşüyor.

EFSANE: Sürekli su içmek sıcak çarpması riskini düşürüyor.

GERÇEK: Vücut sıcaklığınız 40 dereceye çıktıysa, sıcak çarpması hayatınızı tehlikeye sokan bir durum olur. Dehidrasyon da sıcak çarpması riskini yükseltiyor. Dr. Casa, susuz kalan kişilerin vücutlarının daha sıcak olduğunu söylüyor. Journal of Athletic Training dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre, ter yoluyla vücut kütlesinde meydana gelen her yüzde 1’lik düşüşe karşılık, sıcaklık seviyesi yarım derece yükseliyor. Bu da sıcak çarpmasının önüne geçmek için hidrasyonun ne kadar kilit bir rolü olduğunu gösteriyor. Ama diğer etmenlerin de hâlâ var olduğunu söyleyelim. Dr. Casa’ya göre, beden ölçünüz, egzersiz yoğunluğunuz, fitness düzeyiniz ve yaşınız kadar, havanın nem ve sıcaklık seviyesi de sıcak çarpması yaşayıp yaşayamayacağınızı etkiliyor. Sonuç olarak, hidrasyonu sağlamak iyi bir çözüm ve sıcak çarpması riskini düşürüyor. Ama yukarıda saydıklarımızın da içinde olduğu büyük resme dikkat etmek daha güvenli bir yol.


 

BENZER YAZILAR