#tbt Köşesi: Usain Bolt’u Daha Yakından Tanıyın!

Ufak bir hatırlatma yapalım: Usain Bolt, Olimpiyat Altın Madalyası sahibi Jamaikalı kısa mesafe koşucusu. 100 metre ile 200 metre dünya rekorlarının, takım arkadaşlarıyla birlikte de 4 x 100 metre bayrak yarışı dünya rekorunun sahibi.

“Dünyanın en hızlısı olan adam”, gezegendeki en tanınmış koşucu değil, herhangi bir sporda bile en ikonik sporcudan biri. Bolt, sporunu sarsan doping şüpheciliğini aşarken, insan hızının sınırlarını zorladı. Bolt’ta böyle bir his uyandıran şey, epik ve gerçeküstü karakterini gösteren imzası haline gelen “To Di World” duruşu. Kendisi, dahice bir pazarlama bilincine sahip: Puma, Soul Electronics ve diğerleriyle yaptığı kârlı anlaşmalar, pistte yavaşlasa bile Bolt markasının yaşayacağına delalet.

Kendisinin 2014 yılında dergimize verdiği bu röportajı keyifle okuyacaksınız!

Runner’s World: Kariyeriniz adeta rüya gibi. Hayaliniz nedir?

Usain Bolt: İnsanların arkamdan koştuğu yıllar boyunca aynı şeyi düşündüm. Silahları olduğunu, bana ateş ettiklerini ve ne kadar hızlı koşarsam koşayım kurtulamayacağımı düşündüm. Beni öldürmeye çalışıyorlardı ve ben duvarların üzerinden atlıyor, vadilere iniyor, elimden geleni yapıyordum. Yine de arkamdan geliyorlardı. Ancak hiçbir zaman yaklaşamadılar çünkü aramdaki mesafeyi her zaman korudum. Neden bu şekilde düşündüğümü bilmiyorum ama her sabah uyandığımda yorgun kalkıyorum.

RW: Yeni Usain Bolt olarak kimi görüyorsunuz?

UB: Sanırım bu bir tuzak soru. Yohan Blake (2012 Olimpiyatları’nda 100 ve 200 metre gümüş madalya sahibi) iki sene önce geçirdiği sakatlıktan sonra eski formunu yakalayabilirse, birkaç yıl içinde beni geçebilir. Lakin şu anki gençlerden umut vaat eden birini tanımıyorum. Akademilerden yetişen çocukları kendi çocukluğum kadar hevesli göremiyorum. Ben lisedeyken kontratım çok basitti. Koşu kitinden ve çok az miktarda harçlıktan oluşuyordu. Şimdiki çocuklar ise daha büyük anlaşmalar yapıyor. Jamaika atletizmi gelişmeye devam ediyor. Sponsorlar ise daha fazla sprinter’a ihtiyaç duyduğu için motivasyona sahip olmayan çocuklara para dağıtıyor. Çocuklar da “Başarılı olsam da olmasam da para kazanacağım” diye düşünüyor. Destek olmak istiyorsanız, daha fazla parayı nasıl kazanacağını düşünenlere değil, şampiyon olmak isteyenlere yardım eli uzatmalısınız. Fakat ne yazık ki işler böyle ilerlemiyor.

RW: Peki başarılı ama fakir olmak mı isterdiniz, yoksa başarı kazanmamış ama zengin biri olmak mı?

UB: Zor bir soru. Sanırım madalyaları ve zaferleri seçerdim. Parasız bir çocukluk geçirdim ve bu şekilde de mutluydum. Şimdi bile gittiğim otellerin kalitesine dikkat etmiyorum. Çevremdeki insanlar odaları hakkında konuşuyor ve odalarını daha büyük odalarla değiştirmek istiyorlar. Ancak ben küçük odalara alışık olduğum için “Bundan daha kötü odalarda da kaldım, sorun değil” diyorum. Fakir olmak önemli değil. Önemli olan zirveye çıkıp Olimpiyat şampiyonu olmak için gerekli çalışmayı yapabilecek tutkuya ve tatmin duygusuna sahip olmak.

RW: Muhakkak maddi talepleri olan insanlar size ulaşıyordur. Bugüne kadar duyduğunuz en tuhaf istek neydi?

UB: Aklınıza gelebilecek birçok şeyi muhtemelen duymuşumdur. Fakat bir keresinde bir kadın bana iç kanamasının yıllardır sürdüğünü ve ameliyat olması gerektiğini söylemişti. Ben de ona “Hanımefendi, yıllardır iç kanamanız olsa şimdiye çoktan ölmüştünüz” demiştim. Bugüne kadar çok insan dinledim ve onlara yardım etmeye çalıştım. Ancak ne kadar fazla yardım ederseniz, insanlar çevresine anlatıyor ve insanlar sürekli olarak sizden yardım istemeye başlıyor. Nihayetinde herkese de yardım edemiyorsunuz. Bir defasında kendi kendime bir sistem geliştirmiştim. Her yılın aralık ayında, kendi paramdan tam 30 bin dolarlık yardım yapacaktım. Ve bu yardımı gerçekten ihtiyaç sahibi olduğunu düşündüğüm kişilerle gerçekleştirecektim. Fakat bir gün bir üniversitenin kampüsünde antrenman yaparken, bir grup öğrenci yardım ettiğim öğrencilerle kavga etmeye başladı. Kıskançlıktan çıkan bu kavga büyüdü ve polis olaya müdahil oldu. Daha da ötesinde, polis bana yardım işinden vazgeçmemi söyledi. Hâlâ insanlara yardım etmeye çalışıyorum fakat kimin doğru, kimin yalan söylediğini anlamak kolay bir iş değil. İnsanlar bana sahte raporlar getirerek beni kandırmaya çalışıyor. Sorun çocuklarda değil, ebeveynlerde. Bu yüzden genellikle gençlere yardım ediyorum. Okula gitmek istiyor ve bunun gereksinimlerini karşılayamıyorsanız, mutlaka yardım etmeye çalışırım.

BENZER YAZILAR