TEHLİKELİ YALAN SÖYLEMEK ÜZERİNE BAZI DOĞRULAR

yalan söylemek

Kompülsif yalancılar vs. patolojik yalancılar

Kontrol dışı yalan söyleme, patolojik ya da kompülsif yalancılık olarak adlandırılabiliyor. Tanımlar, uzmanlara göre sabit değil, kaygan haldeler.

University of California’dan Psikolog Paul Ekman’a göre, kompülsif yalancılar, abartıya ve süslemeye muhtaçlar. Onlar, aslında duyulmasını istedikleri hikayeler anlatıyorlar. Kompülsif bir yalancıya, önemli bir konu hakkındaki fikrini sorduğunda, genellikle şuna benzer bir yanıt veriyorlar: “Aslında benim fikrimi sormakla çok bilgece bir hamle yaptın. Bunu çoğu insan yapıyor. Hatta geçenlerde vali bile bana bu konuda fikrimi sormuştu.”.

Ekman’a göre, bu kişiler çoğunlukla da başarılı yalancılar. Hatta, kendi söylediklerine bile -en azından bir süre- inanırlar.

 

Patolojik yalancılarda ise işler biraz daha ciddi. Karşılarındaki kişi, kendisinin yalan söylediğini anlasa bile yalanlarını devam ettirme konusunda ısrar ediyorlar. Ekman’a göre her iki tip yalancılık da benzerlik gösteriyor. Hatta kompülsif patolojik yalancı olunması bile mümkün.

Ne kompülsif ne de patolojik yalancılık üzerine derinlemesine bir araştırmanın yapılmamış olduğu konusunda Feldman ve Ekman hemfikir. Ekman, ” Bu mesele mental bir bozukluk olarak değerlendirilecek olsa bile, bu durumun nedenleri konusunda elimizde yeterli bilgi mevcut değil”, diyor.

Örneğin, uzmanlar bu tehlikeli yalan söylemelere neden olan itkiler konusunda emin olamıyorlar. Onlara göre, bu alışkanlığın nedenleri etkileme istenci ya da dürtüler olabilir. Fakat, yalan söylemenin bu türlerinin semptomlar mı yoksa hastalık mı olduğu konusunda tartışmalar sürmekte.

BENZER YAZILAR