TEKNOLOJİ, SEKS HAYATINI NASIL ETKİLİYOR?

Teknoloji, ilişkilerini ve seks hayatını nasıl etkiliyor? İstatistiklerle açıklıyoruz!

“Tatlım, telefonunu kapat ve yanıma gel.” Bu, yatağın diğer tarafından çok sık duyduğum bir cümle. Düşüncesizce telefonuma bakmaya devam ederken, “Sadece alarmımı kuruyorum” diyorum. Gerçek şu ki, zihnim hâlâ gün içinde yaşadıklarımla meşgul ve sosyal medyada neler olduğuna bakarak kafamı dağıtmaya çalışıyorum. Farkına varıyorum ki; birden karşılaştığım bilgi bombardımanıyla kafamı dağıtmak tabii ki yapabileceğim en son şey. O mavi ekran ışığının uykumu engelleyeceği kesin.

Fakat uyku, bu senaryodaki başlıca endişem değil. Konu tamamen seks. Bir süre sonra alarmımı kurdum ve fark ettim ki, daha önce şehvetli olan tarafım hızlıca uykuya dalmış ama ben fazlasıyla uyanığım.

Bu konuda yalnız değilim. Dijital dünya eğitimi alan, Dijital Inferno kitabının yazarı ve Brighton Üniversitesi’nde kıdemli araştırmacı olan Paul Levy, UK Newspaper’a verdiği röportajında “Sanal hayatlarımızın, fiziksel ilişkilere olan etkilerini okumaya başladım ve ilişkileri teknoloji bağımlılığıyla tehdit altında olan yüzlerce çiftle konuştum” diyor ve ekliyor;

“Bunun nedenini ‘acınası memnuniyet’ olarak açıklıyorum. Hiç konuşmadan sürekli telefona bakıp, akşamları televizyon izleyerek zaman harcamak tatmin edici değil, sadece doyurucu. Fiziksel bağlarımız zamanla azaldıkça, buna uyum sağlayıp daha az beklenti içine girmeye başladık. Gerçek romantizmin ne demek olduğunu unuttuk.”

Romantizm tek bir şeydir; seks. Durex’in 2016’da yaptığı ankette 2.000 yetişkinden alınan sonuca göre, (çoğu seks sırasında bile telefonla meşgul olduğunu kabul ediyor) katılanların yüzde 41’i partnerlerini sekse teşvik etmeye gönüllü bile olmuyor.

Fakat cinsel hayatımızda partnerimizle aramıza giren tek şey telefonlar değil. Ben sosyal medyaya takıntılı olsam da, partnerim de tüm hafta sonu boyunca kendini laptop’una kaptırıp saatlerce e-postalarını cevaplamayı tercih ediyor. Benimle zoraki ilgileniyor, bir soru sorduğumda ise cevabı kafasını sallayarak sadece; “Hmm, evet…” oluyor.

Bir de yatak odasında onu birkaç saat görmezden gelmeme neden olan dizi maratonları var. Teknoloji, insanlarla olan iletişimimizi engelliyor. Bu da fiziksel yakınlık kurmamız konusunda bizi çekingen hâle getiriyor. Böylece mutluluktan uzaklaşıyoruz. Hepimizin derin bir iletişime ihtiyacı var fakat buna yeterli miktarda sahip değiliz.

Sosyal medya, cinselliği nasıl etkiliyor? 

Teknoloji hayatlarımıza müdahale eden bir unsur; bundan maalesef kaçamıyoruz. İlişkilerimize ve seks hayatımıza birçok yönden zarar verme potansiyeline sahip. Telefon ve laptop’lar, yatak odasındaki dinamikler için icat edilen en kötü şeyler olsa gerek. Dr. Yvonne K. Fulbright, Sheknows.com’daki yazısında; “Feng Shui’ye göre, çiftler aralarındaki çekim enerjisini yatak odalarında kontrol altında tutmalı. Böylece daha iyi bir uyku ve yatak odası atmosferine sahip olabilirler” diyor.

Teknoloji, partnerleri daha çok içine çekerek dikkatlerini dağıtıyor. Konuşmalarını ve birbirlerine dokunmalarını engelliyor. Sosyal medya veya işleri aracılığıyla onların üzerinde hâkimiyet kurarak, başka insanları ‘arzulatan’ bir hâle getiriyor. Bunun sonucu olarak partnerler kendilerini birbirlerine olan bağlarından, iletişimden, duygusallık ve cinsellikten mahrum bırakıyor.

Bu cihazları kullanmak ilişkilerin sadece fiziksel boyutunu etkileyen bir konu değil. İlişki içindeyken, sosyal medyaya takıntı derecesinde bağlı olmak dargınlık ve kıskançlığa neden oluyor. Missouri Üniversitesi’ndeki uzmanlar, partnerleriyle çıkan çatışmaların Facebook hesapları yüzünden olduğuna inanan, 18 ve 82 yaş aralığındaki kullanıcı grubuyla röportaj yaptı. Araştırma sonucu gösteriyor ki; sitede geçirilen sürenin artması, ayrılık, aldatma ve boşanma gibi nedenlere sebep oluyor. Dijital yakınlığa başvuruldukça, gerçek samimiyet azalıyor.

Research Center’ın yaptığı bir ankette görülüyor ki; Y jenerasyonundan olan deneklerden yüzde 45’i sosyal medyanın, partnerleriyle olan ilişkilerinde büyük bir etkiye sahip olduğunu belirtmiş.

Forbes.com‘un belirttiğine göre; bu ankete katılanların yüzde 25’i, birlikte oldukları partnerlerinin telefon yüzünden dikkatlerinin fazlasıyla dağınık olduğunu öne sürmüş. Ek olarak yaşları 18 ile 29 arasında değişen denekler, partnerlerinin internette zaman harcama alışkanlığıyla ilgili ciddi tartışmalar yaşadıklarını söylemiş. Kadınların yüzde 34’ü, erkeklerin ise yüzde 62’si partnerlerinin gizlice mesaj kutularını karıştırdıklarını doğrulamış. İronik olan ise, partnerimin mesaj kutusuna üçüncü girişim, her defasında kendi ilişkimin bitmesine neden oluyor.

Seks içerikli mesajlar 

Sana sadece kötü haberlerimiz yok. Aslında teknoloji dozunda kullanıldığı zaman, cinsel hayatını hareketlendirme konusunda etkili olabilir. Clue ve Kinsey Institute tarafından yürütülen 2017 Global Seks Anketi, Güney Afrika’nın dünyada en çok ‘sexting’ yapan ulus olduğunu, yüzde 77 oranında ‘sexting’ yaptığını öne sürüyor. Kinsey Institute’de araştırma görevlisi olan Amanda Gesselman; “Sexting, yeni bir aksiyon gibi görünüyor olabilir fakat cinsel ve romantik ilişkide tipik bir adım” diyor.

Seksolog Marlene Wasserman Iol.co.za  internet sitesindeki makalesinde  bak ne diyor:

“Bu konuda dünyada ilk sırada yer almamız şaşılacak bir durum değil. Bana kalırsa bunun başlıca nedeni seks eğitimi veren bir kuruma sahip olmayışımız. Yüz yüze konuşmaktan rahatsız oluyoruz. Bunu online olarak gerçekleştirmek daha kolay geliyor. Problem şu ki, okullarımızda hâlâ seks eğitimine dair sağlam bir sistem yok. Bu yüzden sexting abartılı bir yakınlaşma duygusu yaratıyor. Partnerinizle konuşmadan, bir yabancıyla online olarak sohbet etmek… Bireyler çevrimiçi olduğunda, partnerine söyleyemeyeceği şeyleri başkasına dile getirip, gerçek hayattaki çatışmalardan kaçmış oluyor.” 

Teknolojiyi, bizim için önemli olan şeyler için kullanıp, ilişkimizi devam ettirmek adına hayatlarımıza dâhil ettiğimizi söyleyen Amanda Gesselman, anket sonuçlarını şöyle açıklıyor:

 “Anketin sonuçlarına göre, bağımlı insanlar teknolojiyi sadece yeni partnerlerle tanışmak için değil, seks hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve cinsel ilişkilerini geliştirmek için de kullanıyor. Elimizde teknolojinin özel hayatlarımıza etkisine dair çok fazla veri olsa da, bu sonuçlar daha pozitif bir hikâyenin habercisi. İnsanlar, teknolojiyi kendileri ve partnerleri adına daha iyi bir deneyim yakalamak için de kullanıyor. Bu araştırma, teknolojinin cinsel ilişkiye etkisi adına yürütülmüş olsa da, hangi amaçla kullanıldığını ve pozitif sonuçlarını da göstermiş. Bu sonuçlarla nasıl ileri gideceğimizi anlamaya başlıyoruz.”

Teknolojiden uzak durmak için yapman gerekenler 

• İşten eve geldiğinde en azından bir saat telefonunuza (ya da herhangi bir cihaza) bakmama konusunda kararlı olun. Partnerinle yüz yüze iletişimde bulun. E-postalar ve sosyal medya biraz bekleyebilir.
• Teknolojisiz yemek saatleri yap. Evde ya da dışarıda, yemek sırasında teknolojik aygıt bulundurmama kuralı koy. Bebek bakıcından önemli bir telefon gelmesine karşı sesi en yüksek seviyeye al ama çantanda tut.
• Yatak odasında en azından uyku zamanından önce teknolojiden uzak durma politikasını uygulamaya devam et. Tabii ki, yatağında dizi keyfi yapmak isteyebilirsin, ama en azından uyumadan 30 dakika önce telefonunu kaldır. Bir çalar saat al. Böylece telefonunu istemeden kullanmanın önüne geçmiş olacaksın.

Akıllı telefonun ilişkini etkilemesin!

• İkiniz de evdeyken bir odadan diğerine mesajla iletişim kurmayın.
• Tatildeyken işini yanına al. Eğer acil olarak yapman gerekenler varsa bu bilgiyi partnerinle de paylaş. Günde bir saatinizi buna ayır.
• Ailenle ya da partnerinleyken telefonunun dikkatini dağıtmasına izin verme.
• Eğer bir şüphen varsa, partnerinin telefonunu, e-postalarını ve sosyal medya hesaplarını kontrol etmek yerine partnerinle yüz yüze konuş.
• İlişkine dair önemli konuları yazışarak ya da e-posta yoluyla değil, yüz yüze tartış.

Kaynak: Marie Claire 

BENZER YAZILAR