Telefonlar Hakkındaki Gerçek Ne?

Kabul ediyoruz, sizi geceleri çalışıyorken diğer çalışma arkadaşlarınızı sosyal medya hesaplarında eğlenirken görmek biraz sinir bozucu olabiliyor. Peki telefonlar bizi gerçekten daha endişeli ve yalnız yapıyorlar mı? Tinder’da tanıştığınız biriyle konuşmak ya da Whatsapp’ta kurulan bir grupta bir yemek organize etmek… Bu gibi örnekler, aslında bu teknolojilerin sosyal hayatı destekleyen bir tarafı olduğunun da kanıtı. Hatta bütün bunları bırakın, telefonla sevdiklerimizi istediğimiz zaman arayabiliyor ve konuşabiliyoruz. British Medical Journal’da yer alan bir araştırmaya göre biriyle konuşmak, depresyonu yenme konusunda ilaçlar kadar etkili olabiliyor.

Bunlardan daha az bilinen şey ise, akıllı telefonunuzun sizin sağlığınıza da katkıda bulunuyor olması. Vücut ölçülerinizi, tansiyonunuzu ve nabzınızı artık rahatlıkla takip edebiliyorsunuz. Eskiden tansiyonunuzun normalin üstünde olduğunu öğrendiğinizde çok geç kalmış oluyordunuz. Şimdiyse kandaki glikoz seviyesinden nabzınızın ne aralıkta olduğuna kadar birçok bilgiyi rahatça elde edebiliyorsunuz.

Bu arada, size sabahtan akşama kadar telefonunuzla ilgilenmeniz gerektiğini söylemiyoruz. Ancak doğru şekilde kullanarak bu akıllı cihazların gerçekten daha çok işe yaramasını sağlamak mümkün. Instagram’da size ilham verecek insanları takip edin, Candy Crush’ı silip beyninize antrenman yaptıran Lumosity uygulamasını indirin. Bu gibi değişikliklerle telefonunuz iyi doktor, psikolog ya da antrenman partneri olabilir.

BENZER YAZILAR