Tepeden Tırnağa Detoks

Karaciğer, böbrekler ve cildimiz… Her gün hararetle çalışarak bedenimizi temiz tutan savaşçılarımız. Yorgunlar ve onların da biraz desteğe ihtiyacı var. Birkaç basit uygulamayla onları rahatlatabilir, dinlendirebilir ve tekrar capcanlı bir şekilde çalışmalarına yardımcı olabilirsiniz.

Normal şartlarda bedenimizi temizlemek için özel bir kür uygulamamıza gerek yok, çünkü bu işi kendiliğinden gerçekleştiren donanımına sahibiz. Karaciğerimiz kanı temizler, böbreklerimiz toksinleri atar ve cildimiz bizi bakterilerden korur. Ama ne yazık ki organların bu yoğun çalışması her zaman yeterli olmuyor. Stres, kötü beslenme veya ilaç kullanımı, kendi kendini temizleme mekanizmamızı sekteye uğratabiliyor. Bunun sonucunda vücut toksinlerle dolup taşıyor, işlevini ideal biçimde yerine getiremiyor ve bitkin düşüyor. Doğal filtrelerimize ufak bir bakım yaparak, sebebini bilmediğimiz bu yorgunluktan kurtulabiliriz.

Karaciğerinizi dinlendirin

Tehlike çanları

Çin tıbbına göre, karaciğere bağlı olan safrakesesi endişelerimizi hafifletmek için aktive olur. Beslenme uzmanı ve diyabetolog Arnaud Maloubier konuyla ilgili şöyle diyor: “Karaciğer sindirimin anahtar organıdır. Yağları hazmetmek için gerekli olan safrayı üretir, çeşitli maddelerin dağılmasına katkıda bulunur ve kandaki toksinleri filtreden geçirir.” Karaciğer ‘sessiz‘ diye tabir ettiğimiz organlardan biridir, yani sorun yaşaması durumunda herhangi bir belirti göstermez. Karaciğerde herhangi bir sorun doğrudan acı hissettirmez ama karnı şişirir ve nefes akışını bozar. Maloubier, karaciğerinize iyi bakmak için bazı hepatik yöntemler tavsiye ediyor.

İyi alışkanlıklar

Beyaz şeker veya işlenmiş hamur işlerini (pizza, kek, börek, lazanya vs.) aşırı tüketmekten kaçının, çünkü bu gıdalar yüksek oranda doymuş yağ ve tuz içerir. Her gün sebze tüketin. Özellikle de bolca enginar yiyin, çünkü içeriğinde bulunan sinarin doğal bir arındırıcıyken, klorojenik asitse iyi bir antioksidandır. Aynı zamanda limon da çok iyi bir detoks meyvesidir. Maloubier, limonun früktoz açısından zengin olduğunu ve günde yarım limonun suyunu içmenin karaciğeri temizleyerek safrayı yok ettiğini ifade ediyor.

Her ayın bir veya iki günü, sindirim sisteminizi rahatlatmaktan için vejetaryen beslenin.

Bunların yanı sıra fitoterapi, karaciğerin ağırlaşması durumunda çok faydalıdır. Rezene, adaçayı ve biberiye safranın vücuttan atımını kolaylaştırır; şahtere otu, dulavrat otu ve karahindiba yorgun karaciğeri canlandırır; boldo bitkisi ise rahatlatır. Bitkileri doktorunuza danışarak, kürler halinde tüketebilirsiniz.

Böbreklerinizi rahatlatın

Tehlike çanları

Vücudumuzun gerçek arındırma merkezi olan böbrekler kanı filtreler, içindeki toksinleri ayırır ve temizler. Ancak ağrısını hissetmediğimiz bu organımıza bakmak çok kolay sayılmaz. Böbrek ağrısı zannettiğimiz sancı aslında sırtın alt kısmından gelen bir kas ağrısıdır. Bu yüzden de böbrek yetmezliği sıklıkla geç teşhis edilir. Yorgunluk, hipertansiyon, bacak şişkinliği ve idrarda kan yüzde 100 böbrek yetmezliği belirtileri sayılmasa da görüldüğü takdirde vakit kaybetmeden doktor kontrolüne gidilmelidir.

İyi alışkanlıklar

Fazla sıvı tüketmeyin! Böbreklerin işlevini düzenlemek için her zaman fazla su içmemiz gerektiğini düşünürüz, fakat Nefrolog Gilbert Deray, genel kanının aksine aşırı sıvı tüketiminin pek de faydası olmadığını ifade ediyor. “Sistit veya böbrektaşı durumlarında günde bir buçuk litre su içilmesi tavsiye edilir. Bu iki hastalığın görülmediği durumlardaysa, bu tüketimin hiçbir anlamı yoktur. Her iki saatte bir, bir bardak su içmek yeterlidir.

Böbrektaşı riskini artıran tuz tüketimini ve steroidsiz antienflamatuvar ilaçların kullanımını sınırlayın. Bu sınıftaki ilaçları aşırı tüketmek, midede ağrı yapmanın yanı sıra böbreklere zarar verebilir.

Bütün bunların yanı sıra hayvansal protein alımını da sınırlandırın. Nefrolog Philippe Chauveau, hayvansal proteinlerin üre üretimine katkıda bulunduğunu, vücuttan arındırılması için de böbreklerin normalin üzerinde çalışması gerektiğini ifade ediyor. Bu yüzden aşırı protein yüklü beslenme düzenine dikkat etmelisiniz. Tavsiye edilen tüketim miktarı her zaman, günde bir veya iki defa beyaz et veya balığın yanı sıra, soya gibi bitkisel proteinler, tahıllar ve baklagiller.

Cildinizi dinleyin

Tehlike çanları

Bunu pek aklımıza getirmesek de cildimiz aslında bizi çok sayıda dış etkenden korur. Dermatolog Frédéric Mouly konuyla ilgili şöyle diyor: “Akne, kızarıklık şeklindeki deri hastalıkları, dökülmeler veya sedef hastalığı çoğunlukla organik bir stresten kaynaklanır. Cilt hem sıcak, soğuk veya acı gibi hisleri ileten organdır hem de bir bariyer görevi görerek bizi zararlı dış etkenlerden korur. Genel kanının aksine cilt nadiren tıkanır, çünkü toksinler öncelikle böbrekler tarafından temizlenir.

İyi alışkanlıklar

Cildinizin terlemesine izin verin, çünkü ciltteki kir ter yoluyla atılır. Üstelik ter, vücut ısısını dengelemek için gereklidir. Organik deodorantlar, pudra veya eczanelerde bulunan organik şap taşı kullanımı gözenekleri sıkılaştırır, kötü kokuları engeller ve antiseptik görevi görür.

Cildinizi her gün nemlendirin. Krem veya losyon kullanımı cildin kurumasını engelleyen bir bariyer oluşturur ve cildin yüzeyinde kalarak antibakteriyel bir kalkan görevi görür. Makyaj kalıntıları, krem veya hava kirliliği artıklarının altında nefessiz kalmaması içinse, her gece cildinizi temizlemeyi unutmayın.

Cildinizi daha iyi beslemek için yağlı asitler, antioksidan, E vitamini gibi gıda takviyelerini de doktorunuza danışarak kullanabilirsiniz.

Yazı: Luc Biecq, Çeviri: Ceylan Özçapkın

BENZER YAZILAR