TERİNİZİ SEVİN!

TERLEMEK SİZİ CANLI TUTAR

Terleme aslında vücudumuzu ideal olan 37 derece sıcaklıkta tutmak için var. Egzersiz esnasında ise kan akışın hızlanır ve hareket hâlindeki kaslara oksijen taşınır; bu da vücut ısını yükseltir ve ekrin tez bezlerini aktive eder. Ama vücudunuzu serinleten şey ter damlaları değil elbette: Teriniz buharlaştığında vücut ısınız düşer. Oregon Üniversitesi, Egzersiz ve Çevresel Fizyoloji Laboratuvarı’ndan Doktor Christopher Minson, herhangi bir aktivite esnasında terlemeseydik, vücudumuzun 10-12 dakika içinde aşırı ısınacağını söylüyor. Bu da bayılma, ısı çarpması, böbrek hastalıkları ve hatta ölümle bile sonuçlanabilir.

HASTALIKLARLA SAVAŞIR
Metabolizma ve kardiyo egzersizlerinin en büyük düşmanlarından biri enflamasyondur. Ama terlediğinizde vücudunuzda bir “pozitif olaylar zinciri” başlatmış olursunuz: Hareket hâlindeki kaslarınıza kan pompalamak için kalp atışlarınız ve kan akışınız hızlanır; zaman geçtikçe her kasılma daha da güçlenir. Vücudunuz aynı zamanda proteinlerini korumak için ısı şok proteinleri (HSP) üretir ve zarar görmüş proteinleri onarır. Araştırmalara göre ısı şok proteinleri vücuttaki enflamasyonu arttıran hücreleri bile bloke ediyor.

EGZERSİZ ESNASINDA ENERJİ VERİR

Ne kadar fit olursanız, o kadar hızlı terlersiniz. Hep tam tersi gibi düşünsek de Connecticut Üniversitesi İnsan Performansı Laboratuvarı Direktörü Dr. Lawrence Armstrong, “Egzersiz seansının başlarında terlediğinizde vücut ısınız çok yükselmeden onu dengeleyebilirsiniz, bu da daha az enerji gerektirir” diyor. Enerji kaynağınızı bir benzin deposu gibi düşünü: Vücut ısınızı dengeleme işleminde daha az enerji kullanmanız, egzersiz boyunca daha fazla enerjiye sahip olacağınız anlamına gelir.

GÜÇLENDİRİR, KRAMPLARA ENGEL OLUR

Ter yüzde 99 su, yüzde bir tuz, potasyum ve karbonhidrattan oluşur. Ama yine de kaybettiğiniz o ufacık tuz oranı bile çok önemlidir. Sodyum, vücudunuzun susuz kalmaması için kandaki, hücre içi ve dışındaki suyu dengeler. Aşırı tuz kaybı yorgunluğa, kas ağrılarına, enerji kaybına -yani performansınızı düşürecek her şeye- sebep olur. Ancak sık terlediğinizde vücut, tuzun gözeneklerden atılmasına engel oluyor. (Araştırmalara göre üst üste sekiz ila 14 gün arası sıcakta egzersiz yapmak büyük fark yaratıyor.) Peki forma girip girmediğinizi anlamanın en kolay yolu ne? Egzersiz sonrası kıyafetlerinizde daha az beyaz tuz çizgileri görmek veya cildinizdeki terin daha pütürsüz olması.

İYİLEŞMEYİ HIZLANDIRIR

Massachusetts Institute of Technology Üniversitesi, Biyoloji ve Kimya Bölümü Başkanı Dr. Patricia Christie, “Terleyecek kadar yoğun egzersiz yaptığınızda hızlanan kan akışınız, metabolit veya ikincil ürünleri kaslarınızdan uzaklaştırır; bu da egzersiz sonrasında daha az kas ağrısı çekmeniz anlamına gelir” diyor. Burada önemli olan sizi terletecek ama egzersizin süresini ve kalitesini düşürmeyecek kadar sıcak bir ortam yaratmak.

KARACİĞER SAĞLIĞINI DESTEKLER

Genel kanı, çılgın bir parti gecesinden veya kötü beslendikten sonra ter atmanın vücudu toksinlerden arındırdığı yönünde. Ama bilim bunun aksini söylüyor: Minson, “Tek bir egzersiz seansında ter bezleri vasıtasıyla atık salgılamak, fark yaratamayacak kadar küçük bir eylemdir” diyor. Diğer yandan, düzenli yapılan kardiyo egzersizleri (ki en çok terletenler genelde onlardır), karaciğerinin alkol gibi toksik maddelerden daha rahat arınmasına yardımcı oluyor ve alkol kaynaklı hasarı önlüyor.

ENFEKSİYONA KARŞI KORUR

Araştırmalar, spor salonunda bulunan bakterilerin yüzde 70’inin hastalığa yol açtığını gösteriyor. Neyse ki terimizde doğal antibiyotik görevi gören “dermcidin” adlı bir madde var. Bu madde, koli basili ve stafilokok enfeksiyonlar gibi zararlı patojenlere karşı bir kalkan oluşturuyor.

EGZERSİZE DAHA BAĞLI HİSSEDERSİNİZ 

Atina’daki Georgia Üniversitesi Kinesiyoloji Bölümü Başkanı Dr. Janet Buckworth, bol bol terlemenin dönüştürücü bir gücü olduğunu vurguluyor: “Sürekli güzel görünmek için uğraşırız ama ter içinde kalmak, odak noktamızı görüntümüzden alıp egzersize yoğunlaştırır.” Sonuç olarak kendinizi tamamen egzersize verebilir ve buna engel olabilecek düşüncelerden uzaklaşırsınız.

… VE SONRASINDAN KEYİF ALIRSINIZ 

Bunun sebebi, terin bir kerelik egzersiz seansının veremediği bir şeyi veriyor olması. Evet, doğru tahmin: Başarınızın gözle görünür kanıtı. Buckworth bu durumu şöyle açıklıyor: “Vücudumuz tek bir koşu veya egzersiz seansı sonrasında değişmez, bunu çok iyi biliyoruz. Ama hepimiz çabamızın kanıtını anında görmeyi arzularız.” Alnınızda oluşan boncuklar veya sırılsıklam bir sütyen şeklinde de olsa, terlediğimizi görmek bize başarımızı ispatlıyor.

CİLDİNİZİ NEMLENDİRİR

New Yorklu Dermatolog Dr. Neil Sadick’e göre terin cildinde bıraktığı yağ tabakası, yıkadıktan sonra bile cildini kurutucu maddelere karşı koruyor. Nemli bir cilt de her zaman daha genç görünüm anlamına geliyor. Cildinizin  bundan maksimum fayda sağlaması için yüzünüzü sadece yağlı olduğunu hissettiğinizde yıkayın. Böylece cildin doğal dengesini bozma riskiniz olmaz. Terin bir başka artısı daha var: Sadick, “Harici bakteri yüzünden oluşan kurumaya karşı bariyer görevi görür” diyor. Ama unutmaman gereken nokta, antrenman biter bitmez duş almak. Çünkü ter cildinizde uzun süre durunca akne oluşumuna neden olabilir.

ÖZGÜVENİNİZİ ARTTIRIR

Psychology of Sport and Exercise dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, 20 dakikalık terleme seansı bile kendimizi daha güçlü ve hatta daha ince hissetmemiz için yeterli. Bu, sadece endorfin salgılanmasına bağlı mutluluk hissiyle de ilgili değil. Orta ila yüksek yoğunlukta antrenman yapmak, sonrasında kendinizi daha farklı görmenize yardımcı oluyor. Araştırmacılar bunun zamanla özgüveni desteklediğini ifade ediyor.

BENZER YAZILAR