Terlemenin İyileştirici Gücü

Koltuk altı terlemesi hayatınızı cehenneme çevirebilir. Ama terlemenin cildiniz açısından iyileştirici özellikleri de bulunuyor.

Untitled-1

Terleme, vücudun sıcak havalara karşı kendisini koruma yöntemi. Bizler de ne yaparsak yapalım, yazın ter içinde kalmaktan bir türlü kurtulamıyoruz. Ama ter bezlerinin tek işlevi terlemenizi sağlamak değil. Bunun yanı sıra, yaraların ve sıyrıkların iyileşmesi konusunda da ter bezlerin önemli rol oynuyor.

Michigan Üniversitesi’nde yapılan ve Aging Cell’de yayımlanan yeni bir çalışma ise yaralarımızın iyileşmesinin yaşlanma ile beraber neden zorlaştığını açıklamaya koyuldu. Meselenin terleme ile alakası olabilir. Ter bezleri, ya da teknik açıdan konuşacak olursak ekrin bezler, vücudumuzun neredeyse her bölgesinde bulunuyor. Ekrin bezlerin en yoğun bulunduğu bölgeler ise koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanı. Duygusal strese (gerginlik, endişe ya da heyecan vb.) ve sıcaklığa bağlı olarak terleme miktarında değişiklik meydana gelebiliyor. Farkında olmadığınız bir diğer nokta ise, ter bezlerinin, travma sonrasında zedelenmiş hücrelerin yerine gelecek olan yeni deri hücreleri için depo görevi üstleniyor olduğu. Bu yeni hücreler ter bezlerinin içerisinde oluşuyor ve yaralanmanın meydana geldiği yüzeye ilerliyor. Bu süreç düzgün bir şekilde ilerlediğinde, yaralar güzelce iyileşiyor. Süreç sancılı işlerse de yaralar ya geç iyileşiyor ya da iyileşme gerçekleşemiyor.

Genç insanların yaşlılara kıyasla daha hızlı iyileştiğini bilirsin. Michigan’da yapılan araştırma da bu duruma yol açan etkenler arasında ter bezi fonksiyonlarının rolünün olup olmadığını aydınlatmayı hedefliyordu. Yaşlı insanlar genellikle genç insanlara göre daha az terliyorsa, buradan yola çıkarak ter bezlerinin daha az efektif olduğu sonucuna varabilir miydik? Yaralarının daha yavaş iyileşmesinin nedeni bu olabilir miydi?

Uzmanlara göre, tüm bu soruların yanıtı “evet” oldu.

BENZER YAZILAR