TİROİT VE SAĞLIK

Bel genişliğini, enerji düzeyini ve ruh halini belirleyen tiroit bezi bedenindeki önemli kontrol birimlerinden biridir.
Yazar Kristin Angelow, fiziksel olarak tükenmeye basladıgını hissettiğinde henüz 26 yaşındaydı. Sabahları uyanmak, onun için insanüstü bir güç gerektiriyordu. Kasvetli ve sıkıntılı ruh hâliyle basa çıkmak da benzer bir mücadeleydi. “İs yerinde toplantıdayken inanılmaz derecede yorgun olduğumu, her an düşüp bayılacakmışım gibi hissettigimi hatırlıyorum” diyor. Bir zamanlar enerjik biri olan Kristin, sağlıklı besleniyor olmasına rağmen iki hafta gibi kısa bir süre içinde iki buçuk kilo alıvermisti. Dahası, soğuk havaya çıktığında el ve ayak tırnakları aniden belli belirsiz şekilde mavileşiyordu. Belirtilerin ardından aile hekimi ile görüşmeye gitti ve birçok test yaptırdı. Sonuçta anlaşıldı ki, yasadığı problemlerin kaynağı boğazındaki tiroit beziydi.
TİROİT NASIL BİR ŞEY?
Gırtlak ve köprücük kemiği arasında konumlanmış, soluk borusuna dolanmış şekilde duran tiroit, bedenindeki enerji kaynaklarının kontrolüne yardımcı olur. New York’taki Northern Westchester Hastanesi’nden Endokrinolog Jeffrey Powell, kelebek biçimindeki bu salgı bezinin, metabolizmayı ve vücut ısısını düzenleyen tiroit hormonu salgıladığını belirtiyor. Ayrıca bedenindeki neredeyse bütün sistemlerle birlikte çalışarak, beynini
daima etkin ve bağırsaklarını hareket hâlinde tutar. Regl döngünün düzenli olmasını, deri, tırnak ve saçlarının sağlıklı kalmasını sağlar. Tiroit bezini bir anlamda araçlardaki gaz ve fren pedallarının birleşmişşekli olarak düşünebilirsin. Yani vücudunun yaktığı yakıtı arttırıp azaltabilir.
Şu da var ki, aracın bir bölümü arızalandığında bütün sistem durabilir. Ve Amerika’daki 25 milyon tiroit hastasının büyük bir çoğunluğu kadın. Yapılan tahminlere göre, kadınlarda erkeklere nazaran 12 kat daha fazla tiroit bozukluğuna rastlanıyor. Cleveland’daki University Hospitals Case Medical Center’ın Endokrinoloji Bölümü yöneticilerinden Doktor Armand Krikorian, “Büyük ihtimalle bunun nedeni, lupus ve eklem romatizması
gibi otoimmün (bağışıklık sisteminden kaynaklanan) hastalıkları geliştirmeye kadınların daha yatkın olması. Böyle rahatsızlıklar tiroidi bozabiliyor” diyor. Çoğunlukla genetik sebeplerden kaynaklanan tiroit düzensizlikleri, sıklıkla hamilelik sonrasında, kalıcı veya geçici olarak ya tiroit hormonunun az salgılanması (hipotiroidizm) ya da bezin fazla çalışması (hipertiroidizm) şeklinde ortaya çıkar. Ayrıca son yapılan araştırmalar, yapışmaz pişirme kaplarının, halı ve koltukların su geçirmez kaplamalarının üretiminde kullanılan bir kimyasalın tiroit rahatsızlıkları riskini arttırdığını gösteriyor.
PROBLEMİN BELİRTİLERİ
Hipo ve hipertiroidizmin birbiriyle zıt semptomları vardır. Kristin’in de başına gelen ilk türe daha fazla rastlanır. Pek çok vakada, hipotiroidizmin
belirtileri hastalığın ilk başlarında anlaşılmayabilir ama zaman geçtikçe şiddeti artar. Hiç beklenmedik şekilde aniden kilo alınabilir. Fakat
bu başka birçok şeyin etkisiyle de olabileceğinden, hemen tiroide bağlamak doğru olmaz. Bazı uzmanlar cilt kuruluğu, saç dökülmesi, unutkanlık, yorgunluk, üşüme, kabızlık ve düzensiz regl döngüsü gibi şikâyetlere de dikkat eder. Ayrıca, bir zamanlar hiçbir sorun yaşamadan egzersiz yaparken artık yorulmaya başlamısşsan, bu da hipotiroidizm işareti sayılabilir. Harvard Tıp Fakültesi’nden Doçent Doktor Jeffrey R. Garber, “Tiroit hormonu, kas hücreleri de dâhil olmak üzere tüm hücrelere ne kadar enerji gittiğini düzenler” diyor.
Hipertiroidizme baktığımızda onun biraz daha farklı olduğunu görürüz. Öncelikle anlaşılması daha kolay olan bu rahatsızlık esnasında, tiroit bezi gereğinden fazla hormon salgılamaya başlar. “Zehirli guatr” olarak da bilinen Graves hastalığı, en sık rastlanan türüdür. Ani kilo kaybı, hızlı kalp ritmi, uykusuzluk veya ishal gibi belirtilerle bedeni şoka uğratır. Kişi kendini sürekli gergin hisseder, iç ısısı yüksek olur ve titremeler yaşayabilir. Hipotiroidizm gibi bunda da zaman ilerledikçe belirtiler güçlenir ve kötüleşir. Ancak her iki bozukluk da ilaçla tedavi edilebilir.
KENDİNİ̇ KORU
Enerji merkezini korumanın en iyi yolu problemin önceden farkına varmak. Eğer herhangi bir şeyden kuşkulanmaya başlarsan hemen doktorunla görüş. Basit bir kan testi ile TSH (troit uyarıcı hormon) değerlerine baktırabilirsin. Bilmen gereken şey, testin kendisinin güvenli olduğu ama kimin test yaptırması gerektiğiyle ilgili etrafta farklı fikirlerin dolaştığı… Tiroit hastalıklarındaki artış ile ilgili farkındalık geliştikçe, herhangi bir belirti gözlemlemese
bile (yani ne olur ne olmaz düşüncesi ile) birçok genç kadın doktora gidip TSH testi yaptırmak istediğini söylüyor. Bazı doktorlar bunu gereksiz görse de, gelen talepler üzerine bir kısmı tüm kadın hastalarını kontrolden geçiriyor. Garber, “Düzenli test yaptırmakla ilgili sorun, hipotiroidizm sınırında olup hiçbir belirti göstermeyen kadınların doktor tarafından hemen ilaca başlatılması ve sonuçta problemin hipertiroidizme  dönüşmesidir” diyor. Diğer yandan tedavi edilmemiş tiroit, kısırlık, kronik depresyon, kalp hastalıkları ve yüksek kolesterole neden olabiliyor. Kısacası, eğer bahsedilen belirtilerden herhangi biri sende varsa ve doktorun test yapmak istemediyse, ikinci bir görüş almalı ya da bir endokrinolog ile görüşmelisin.
New York’taki Montefiore Medical Specialists’ten Endokrinolog Eric Epstein, hipotiroidizm teşhisi konulduğu takdirde günlük belli bir doz “levothyroxine” olarak bilinen sentetik tiroit hormonu kullanman gerekeceğini ve doğru dozu tanımlayabilmek için doktorunun ilk altı ay boyunca, altı haftada bir testlere girmeni isteyeceğini belirtiyor. Hipertiroidizmin tedavisinde, fazla çalışan bezi yavaşlatmak için günlük bir ilaç verilebilir. Çoğu vakada tiroit ilaçları oldukça etkili olmasına rağmen, tabii ki en iyisi konuyu en başta çözümlemektir. Genetik ve bağışıklık sistemi kaynaklı risk faktörlerine karşı bir şey yapman pek mümkün değil ama yeteri kadar iyot alarak boğazını koruyabilirsin.
İyot, tiroit hormonu üretilmesiyle yakından ilgilidir. Bu element en basit şekilde tuza ve bazı ekmeklere ilave edilir. Garber, glütensiz ve düşük sodyumlu diyet yapan birçok kadının, sonunda iyot eksikliği ile karşılaşabildiğini belirtiyor. Önerisi, içeriğinde 150 mikrogram iyot bulunan bir multivitamin kullanmak. (Bu miktar hamileler için günde 220 mikrogram, emzirenler içinse 290 mikrogram şeklinde olmalı.) Önemli konulardan biri de sigaranın acilen bırakılması gerektiği… Sigaradaki kimyasallar, hipertiroidizmin bir türü olan Graves riskini arttırıyor.
Eğer tiroidinde bozukluk tespit edilirse, yaşamını kısa sürede eski hâline getirmenin mümkün olduğunu bilmelisin. Kristin şu an 37 yaşında ve her gün aldığı ilaç sayesinde 10 yıldan uzun süredir herhangi bir belirti yaşamadı. “Artık bitkin şekilde dolaşmıyorum, kilom da kontrol altında ve iki kez hamile kalabildim. Hayatım gayet güzel” diyor.BOĞAZINI KONTROL ET
Aynaya her baktığında, sağlığına dair bir şey sana yansır. Büyümüş
bir tiroit, bu salgı bezinin çok fazla ya da çok az hormon ürettiği anlamına gelebilir. Önemli olan, neleri takip etmen gerektiğini bilmen. İki ayda bir, aşağıda belirtilen şekilde kendini kontrol etmelisin.
1.Eline bir ayna al. Boğazının alt kısmına, köprücük kemiğinin bittiği yere bak.
2. Kafanı geriye doğru eğ ve aynada kendini takip et.
3. Ağzına bir yudum su al.
4. Yutarken tiroit bölgeni izle; garip bir şişkinlik ya da çıkıntı gözüne çarpıyor mu? (Not: Daha yukarıda olan Adem elmasını tiroit ile karıştırma.)
5. Eğer şüpheli bir şey görürsen doktora git
Kaynak: American College of Endocrinology
Derleyen: Tuğçe Tekmen

BENZER YAZILAR