Katıldığınız maratonda, yanınızdan elinde top çevirerek koşan biri geçerse hiç şaşırmayın. Çünkü o bir joggling sporcusu, onun işi bu.
Jogging sporunu daha önce duydunuz mu? Koşu (jogging) ve jonglörlüğün (juggling) aynı anda yapıldığı bu disiplin kapsamında, son bir yıldır koşularını elinde top çevirerek yapan eğlenceli bir sporcuyla tanıştık: Levent Denizci. Kendisi 30 yaşında, uzun mesafe koşucusu, jonglör ve peyzaj mimarı. Sağlıklı kalmak ve vücut esnekliğini korumak için başladığı koşu macerası, kısa zamanda ilgi alanı olmaktan çıkmış ve kendi deyimiyle “hiç olmadığı kadar huzurlu hissettiği bir ihtiyaç” halini almış. İstanbul Koşu Kuvvetleri (İKK) ekibine girdikten sonra antrenman, beslenme, uyku gibi koşmasını etkileyecek her şeyi düzene sokmuş.
Peki bu hikâyeye toplar ne zaman dahil olmuş dersiniz? Bunu da Denizci’den dinleyelim: “Jonglörlükle küçük yaştan beri ilgileniyordum. İki sene önce yurt dışında top çevirip koşan yaşlı bir adam gördükten sonra denemeye karar verdim. Bu yönde antrenmanlar yaptıktan sonra, ilk kez 2012 yılında Antalya’da gerçekleştirilen yarışta 10 km’yi üç top çevirerek bir saatin üstünde bir sürede tamamladım. Yarıştan sonra gördüğüm ilgi beni ciddi anlamda motive etti ve pek çok yarışa katılmaya başladım. Son olarak bu yılki İstanbul Yarı Maratonu’nda, 21 km’yi 2:01:00 gibi bir süreyle tamamladım ve topları sadece üç kez düşürdüm.”
Hedef: İstanbul maratonu
Şimdiki hedefi yarı maraton süresini iki saatin altına çekmek olan Denizci, kasım ayında gerçekleşecek olan Vodafone İstanbul Maratonu’na joggling kapsamında katılıp, yarışı dört saatin altında tamamlamak için çalışıyor. Haftada üç gün toplamda 30 km koşuyor. Haftada bir gün yaklaşık 1,5 saat yüzüyor ve iki gün yoga yapıp, bol bol dans ediyor. Bilmediği sokaklarda koşmayı çok sevdiğini söyleyen sporcu, kendisine klasik müzik ve sesli tiyatronun eşlik etmesine bayılıyor. Koşarken topların hakimiyetini kaybetmemek için, etrafındaki tüm ses, hareket gibi etkilere karşı fazlasıyla duyarlı olduğu bir ritüel geliştirmiş. Bu eğlenceli sporu bir de sosyal sorumluluk projesine dönüştürmüş ve otizm hastalığına dikkat çekmek için Tohum Otizm Vakfı yararına koşmaya başlamış.
