TÜM SPORLARIN ŞAMPİYONU: NOVAK DJOKOVİC

BAŞARI DETAYLARDA GİZLİDİR

3Djokovic’in zaferinin tek mimarı, sonsuza kadar koşabilirmiş gibi görünen dayanıklılığı veya topa büyük bir kuvvet uygulayarak atış yapma becerisi değildi. Bu becerilerin yanında gelen zihinsel kararlılık ve kendinden emin oluşu da çok etkiliydi. Çünkü Djokovic karşıdan gelen topu iyi takip etmekle kalmıyor; topla buluştuğunda doğru atışı yapabilmesini sağlayan keskin bir zihne de
sahip. Bu hatasız tahmin yeteneği hem fitness’ın hem de oyuna hakimiyetin bir sonucu. O, rakiplerini sadece fiziksel özellikleriyle değil, mental özellikleriyle de solluyor.

Djokovic’i en iyi tanıyanlardan biri, yine Sırp bir tenisçi olan Viktor Troicki. Troicki, kariyerindeki en iyi sıralaması dünya 12’nciliği olan ve tenisten 5 milyon dolar kazanmış bir sporcu. Kendisini Djokovic’in büyük kardeşi gibi hisseden (Djokovic’ten iki yaş büyük) Troicki, Djokovic’i çok seven ve onunla gururlanan bir dost. Elbette ki aralarında bir rekabet var fakat bu onların işi. İş
hayatı dışında kardeş gibi oldukları söylenebilir. Djokovic’in bu denli yetenekli biri olduğunu henüz o 14 yaşındayken fark ettiğini belirten Troicki, “Bu onun tutumu sayesindeydi çünkü başından beri oldukça profesyoneldi. Şimdi çok daha profesyonel bir sporcu. Her şeyi ama her şeyi doğru yapıyor ve antrenmanlarını izlediğinizde yüzde yüzünü verdiğinden emin olabiliyorsunuz” diyor.
Troicki’ye göre olay sadece saatlerce çalışmak değil, doğru şekilde çalışmak. Djokovic’in kuvveti, antrenmanları, beslenme programı, hatta masaj düzeni konusunda oldukça hassas olduğunun altını çizen Troicki, “Yetenekli olmasının yanında, kendini takımına adayan ve kazanmak için her şeyi yapabilen bir sporcu” diyor.

Öte yandan Djokovic hakkında güzel şeyler söyleyenler, sadece arkadaşı olan sporcular değil. ATP’deki rakipleri de Troicki ile aynı fikirde. Onun turdaki sporcular arasındaki en fit sporcu olduğunu belirten, ATP dünya turundaki rakibi David Ferrer, sıradan bir rakibin konuşamayacağı açık sözlülükle bu durumu yorumlayan tenisçilerden. 33 yaşındaki Ferrer’in 24 şampiyonluğu bulunuyor ve kariyerindeki en yüksek sıralaması üçüncülük. Djokovic’i beş kez mağlup eden fakat 15 kez elinden kurtulamayan Ferrer, “Onu yenebilmem için benim en iyi günümde, onun ise
kötü bir gününde olması gerekiyor” diyor. Her şeye sahip olduğunu, daha güçlü, daha hızlı ve daha koordine olduğunu dürüstlükle belirten Ferrer, “Özellikle konu esnekliğe geldiği
zaman ondan iyisi yok ve bu da yetmezmiş gibi, özelliklerini sürekli olarak geliştiriyor” diyor. Ona göre Djokovic altı yıl önce hiç de böyle değildi. Aslında pek doğru sayılmaz. Altı yıl önce Federer’in karşısında kimse duramazken ve Nadal yenilmezken, Djokovic dünya sıralamasında üçüncüydü. Yine maçlar, hatta turnuvalar kazanıyordu. Ancak yine de gelmiş geçmiş en iyi iki tenisçinin bir adım arkasındaydı. O zamanlar onların önüne geçebilmek için, çok kısa sürede imkansız gelişimler göstermesi gerekirdi.

BENZER YAZILAR