SENİ YAVAŞLATAN ASIL ENGEL PSİKOLOJİN OLABİLİR!
İlk dönemde çizebileceğin planlardan bir tanesi şöyle olabilir: Yavaş yavaş her hafta ve aydan aya mesafelerini ve antrenman
hacmini artır. İkinci blokta mesafelerden ziyade tempo ve interval koşuları yaparak hızlan. Sonraki blokta da iki modeli harmanlarken, dinlenmene ve beslenmene daha çok özen göstererek oluşturduğun kuvveti sabitle. Yani sinir sisteminin adapte olması için izin ver. Buradaki ana tema, vücuda dönemsel olarak adapte olması için tek bir temel sinyal vermekte yatıyor. Birden fazla değişkene aynı anda adapte olmamızın çok zor olacağını unutma. Bunun dışındaki teknik engelleri aşman için basit bir yol daha var. Soruların ne olursa olsun, çözümlerini teker teker ararsan, akışı idare etmen çok daha kolaylaşır. Mesela havanın soğuk ve yağışlı olacağı aylarda dışarıda yapman gereken antrenmanları aksatmak yerine, koşu bandını tercih edebilirsin. Ayakkabı veya ekipman seçimi yaparken, her bir markanın son model tasarımlarını incelemek yerine, kendini temel ihtiyaçların konusunda eğitip hareket edebilirsin. Kısacası Pareto ilkesini (80/20 kuralı) uygulaman, yani koşuna gerçekten artı değer katan etkileri ortaya çıkaran faktörlere yoğunlaşman, sürecini daha ödüllendirici kılar.
Ne yazık ki, teknik kriterleri çözebilmek yolun sadece başlangıcıdır. Yeni yıldaki hedeflerimize istikrarla koşmamızı yavaşlatacak asıl engeller, çoğumuz için kendimizle yaşayacağımız psikolojik iç çatışmalardır. Çok iyi bir planla başlayabilir, karşımıza çıkan irili ufaklı teknik engelleri birer birer aşabilir ama kendi iç oyunlarımıza mağlup olup yoldan çıkabiliriz. İnsanın kendi önünde
durmamayı öğrenmesi zor bir meziyettir. Bakış açımız, ya çözüm ortağımız ya da bizi sabote eden bir faktör olur. Bunu kontrol etmek de elinde. Detaylarda kaybolduğunu hissettiğinde kendine niye koştuğunu hatırlat ve tekrar odaklan. Sağlık için, hoşuna
gittiğinden veya forma girmek için koşuyor olabilirsin. Günün sonunda nedenlerin ne olursa olsun, sürecin sonuçları seni mutlu ettiği için hareket edersin. Uğrunda koştuğumuz sebepler pozitif, kaçtığımız şeyler de negatif motivasyon kaynaklarıdır ama sadece pozitif motivatörler mutluluk döngüsündeki kestirme yollara ışık tutarlar. Ve şunu da unutma, koşmanın seni mutlu etmesi ile mutluluk peşinde koşmak arasında bir fark var! Eğer kendini sürekli mutluluğu kovalarken buluyorsan, anı yaşamakta ve süreçten tat almakta zorlanırsın. Mutluluk zaten bir varış noktası değil, aksine yaşadığımız anların toplamı değil midir? Koşarsak mutlu, koşmazsak mutsuz olacağımız bir girdaba kapılmak hiç verimli olmaz. Bir kovalamacaya girmek yerine, etrafına mutluluk yaymaya çalışman, aradığını bulmana yardımcı olur.
