“TÜRKİYE PAZARI HENÜZ KEŞFEDİLMEDİ”

2

Sosyal medya futbolu nasıl etkiliyor?

Sosyal medya maalesef sadece futbolu değil, tüm yaşantımızı dramatik bir şekilde değiştirdi. Kulüpler ve oyuncular artık arada menajer ya da medya kanalları olmadan, taraftarlar ile doğrudan iletişime geçebiliyor. Oyuncular sosyal medya kullanımı konusunda kesinlikle eğitim almalı. Çünkü doğrudan iletişim çoğu zaman oyuncuya ve imajına zarar verebiliyor. Yazdıkları mesajın veya koydukları bir fotoğrafın zamanlaması, içeriği çok önemli. Dikkat edilmesi gereken birçok detay var. Oyuncu ve kulüplerin bu konuda profesyonellerle çalışmaları çok önemli.

Sosyal medyayla birlikte pazarlama araçları da değişti. Kulüpler bu değişime nasıl ayak uydurmalı?

Kulüpler sosyal medya hesaplarını kullanarak mutlaka taraftarlarla bağlarını kuvvetlendirmeli. Bu büyük bir fırsat. Bu şekilde yeni taraftar kazanabilirler, mevcut taraftarların statlara ve kulübe ilgisini artırabilirler. Sonra da tüm bu iletişimlerini ölçümleyebilir ve sponsorlar ile paylaşıp, markaların finansal desteğini artırabilirler. Çünkü pek çok sponsor bu yolla müşterilere
doğrudan ulaşıp, pazarlama yapabilir.

Uzun yıllar Barselona’da çalıştınız. Pazarlama adına diğer kulüplerden farklı olarak ne yapıyorlar?

Yaratım sürecinin bir parçası olmakla her zaman gurur duyduğum, “Bir kulüpten çok daha fazlası/mes que un club” konumlandırması diyebiliriz. Her şey müthiş bir jenerasyon yakalayarak başladı. Sportif anlamda birçok başarı, kupa ve bununla beraber kapınızda sıraya giren sponsor ve yatırımcılar. Demin de dediğim gibi, biz pazarlamacılar bir konumlandırma oluştururuz. Bu çok başarılı da olabilir. Ama sistemin doğru çalışması için sportif başarının da olması şart. Barselona dışında da pazarlama araçlarını çok başarılı kullanan kulüpler var. Tıpkı Real Madrid ve Manchester City gibi.

Arda Turan hakkında ne düşünüyorsunuz?

Öncelikle şunu söylemeliyim, Avrupa Şampiyonası’nda Türk taraftarların Arda’yı protesto etmesi beni çok üzdü. Bence çok iyi bir oyuncu, sadece şu ara zor bir dönemden geçiyor. Barselona’da
hem altı ay forma giyemeyip hem de fit kalmaya çalışmak pek kolay bir durum değil. Formunu eskisinden daha iyi bir şekilde geri kazanacağına inanıyorum. Yeni sezonda göreceğiz.

Potansiyeli yüksek olan, Avrupa’da oynayabilecek başka hangi Türk oyuncuları beğeniyorsunuz?

Emre Mor ve Enes Ünal’ı çok beğeniyorum. Onların haricinde de pek çok genç oyuncu var. Sadece yeterince fırsat tanınmıyor gençlere.

Türkiye’yi İngiltere, İspanya gibi futbol endüstrisinin büyük olduğu ülkelerle kıyasladığınızda, ortaya nasıl bir tablo çıkıyor?

Türkiye büyük bir potansiyele sahip ve halen bakir bir pazar. Taraftarların futbola ilgisi, yeni statlar ve bazı kulüplerin taraftar sayıları ciddi bir potansiyel oluşturuyor. Bu potansiyeli yönetimsel olarak ihtiyaçlarla uyumlu bir hale getirip kullanmak için tek eksik, bu alanda yönlendirme yapacak profesyoneller. Tıpkı kulübünüze yabancı yıldız bir oyuncu transfer etmek gibi. Yerli yöneticiler ile yabancı yönetici ya da danışman statüsündeki profesyoneller bir arada çalışmalı, tecrübelerini paylaşmalı ve fırsatları değerlendirmek için plan oluşturmalı diye düşünüyorum. Bir de kulüpler mutlaka tam zamanlı çalışanlarca yönetilmeli. Yarım gün başka yerde çalışıp, yarım gün kulüp yöneten yöneticiler ile olmaz.

Global alanda Türk kulüplerinin güçlü ve zayıf olduğu alanlar neler?

Öncelikle kendilerini anlatma konusunda eksikleri var. Yurt dışında kulüpler kendilerini iyi tanıtıyor olmalılar. Tamam, kendi ülkende taraftarınla aran iyi ama artık dünya büyük bir pazar, yeni taraftar bulmanın tek yolu o büyük pazara açılmak. Bunun en büyük yolu da yayın haklarının yurt dışına açılması. Büyüme ancak bu şekilde olur. Bir de tabii şike davası ve sürecinin olumsuz etkileri oldu. Federasyonların bu konuda çok hassas davranması ve bir daha bu tip süreçlerin yaşanmaması için ciddi önlemler alması şart.

ekran-alintisi22

BENZER YAZILAR