UFC: KANLI SEKTÖR

9

Ağır Sıklet
UFC bir yeraltı sporu olmaktan çıkıp, TV haklarını satan ve kendi doping komisyonunu kuran dev bir şirkete dönüştü. Fakat uzun yılların sonunda gelinen bu noktaya rağmen UFC hâlâ pazarlamacıların “eğitim” olarak adlandırdıkları bir sürecin içinde. Kulağa iyi bir şey değilmiş gibi gelebilir ama aynı zamanda UFC’nin daha potansiyelinin sonuna gelmediğini gösteriyor. Davies, “Şu anda dünyanın bazı bölgelerinde UFC sporu tam anlamıyla bir ana akım branş. Amerika’da, Kanada’da, Brezilya’da oldukça büyük bir kitleye hitap ediyor ve Avrupa’da bu açıdan her geçen gün yükseliyor. Asya’da da karma dövüş sanatlarının tarihi dolayısıyla yükselecek. MMA gerçek anlamda çok büyük bir spor dalı olabilir” diyor. Peki ne kadar büyük? Şu anda önünde duran engeller ne? Davies şöyle yanıtlıyor: “Bazı insanlar hiçbir şekilde dövüş sporlarına ilgi duymayacaklar. Bu bir gerçek. Ama UFC yetkilileri global bir dominasyondan ve futbol kadar büyük bir spor olmaktan bahsediyorken oldukça ciddiler.”

Bu iddialar kulağa eskiden olduğu kadar gerçek dışı gelmiyor, özellikle de bu sporun kökenine indiğinizde. Lunardelli, “MMA dünyanın en hızlı büyüyen sporlarından biri ve dövüş stilinden ilham alan antrenman programlarının popülerleşmesi de bu kapsamda değerlendirilmeli” diyor. Lunardelli bu konuda fikir beyan edebilecek en yetkin kişilerden biri, çünkü bütün malzemelerin satışını yapan marka Reebok’ın kendisi: “Araştırmalarımıza göre dünyada 35 milyon insan dövüşçüler gibi antrenman yapıyor ve bunların yüzde 40’ı buna son bir yılda başlamış. Bu araştırmanın bir yıl önce yapıldığını düşünürsek, rakamların daha da etkileyici hale geldiğini tahmin etmek güç değil.” Başka bir deyişle, her yıl milyonlarca yeni insan potansiyel bir UFC dövüşçüsü oluyor.

Reebok’ın, Nike’ın koşu ile yaptığı şeyin aynısını dövüş sporlarıyla yaptığını belirten ve dünyada bir UFC spor salonu zinciri kurma planları yapan Elliott, “İnsanlar MMA antrenmanlarının tüm vücudunuzu forma sokmak için de harika bir yol olduğu gerçeğini gözden kaçırabiliyorlar. Üstelik, koşu bandında koşmaktan çok daha eğlenceli” diyor.

Ama ne olursa olsun, Elliott da MMA’in gelişiminin doğal limitleri olduğu konusunda Davies ile aynı fikirde: “MMA herkes için değil, tıpkı boksun, rugby’nin ve kriketin olmadığı gibi. Ancak inanıyorum ki, pek çok insan bir kere bu sporu anladığında, televizyondan hatta canlı olarak yerinde izlediklerinde, bu sporun ruhunu hissedecekler ve kendilerini durduramayacaklar.”

10

 

BENZER YAZILAR