Weidman ve Longo, New York’ta bulunan ve birçok elit sporcunun antrenman yaptığı LAW MMA’in ortakları. Burası banliyö evlerinin yakınında yer alan, sokağı sararmış yapraklarla örtülü, tuğladan yapılma bir deponun içinde yer alıyor. İçeride geniş siyah ve gri matlar, MMA ve boks ringleri bulunuyor. Tepede duran tavan vantilatörü bir helikopter pervanesini andırıyor ve insanları serinletiyor. Mekânda kendini hafifçe belli eden ter kokusu, burasının aslında ne kadar sert bir yer olduğunun sinyalini veriyor. Matların karşısındaki duvara montelenmiş aynalardan bazılarının kırık olması da buna başka bir örnek. Duvarların birinde Weidman’ın Silva’yla ilk dövüşüne ait bir poster bulunuyor. Posterde Silva’nın belinde şampiyonluk kemeri var. Alanın diğer tarafındaki dikey ve uzunca bir posterde ise Weidman omzundaki kemerle kameralara dik dik bakıyor. Bu iki poster, Weidman’ın nereden nereye geldiğini gösteriyor. Yani bilinmeyen biri olmaktan, şampiyonluğa yükseliş hikâyesini.
Antrenmanın başlama saati 11.00 fakat saat 11’i geçmiş olmasına rağmen Weidman hâlâ antrenmana başlamaya hazırlanıyor. Crocs terlikleriyle salona gelen Weidman, onları güreş ayakkabılarıyla değiştiriyor ve tişörtünü çıkarıyor. Kırmızı bandajlarını ellerine sarıyor ve 84 kilogramlık cüssesiyle köpük rulonun üzerine çıkıyor. Amacı gergin bel bölgesine masaj yapmak. Ardından Longo kendisine sesleniyor: “N’aptığını sanıyorsun? Antrenman 11’de başlayacaksa senin 10.30 gibi hazır olman gerekiyordu!” Ancak bunu söylemekteki amacı Weidman’ı sıkıştırmak değil. Sadece şampiyonun zamanını kullanmasını ve hayatını bölümlere ayırmadaki yeteneğini geliştirmesini istiyor.
Bir başlangıç saati belirlemek, bu saate bağlı kalmak ve hayatınızı belirli bir plan çerçevesinde sürdürmek elbette önemli bir şey. Ruh halinizin durumuna göre hayatı akışına bırakamaz ve
sorumluluklarınızı ihmal edemezsiniz. Ancak saat dediğiniz de sadece rakamlardan oluşur ve planlarınız bir takvime bağlıysa, sayılara çok fazla takılmanıza gerek kalmayabilir. Keza belirli
bir saatte zihinsel olarak hazır olmayabilirsiniz. Ayrıca önemli bir iş yaparken hayatınızdaki engellerden kurtulmalısınız. Bu ister sizin kendi işiniz olsun, ister Weidman gibi şampiyona antrenmanı olsun. Weidman da bu yüzden evi evde bırakıyor ve zihinsel olarak dövüş sporuna odaklanıyor. Longo da bu değişimin her an farkında. Weidman’ın o an neyle ilgileniyorsa sadece o işe odaklandığını belirten Longo, “Bu yüzden antrenmana birkaç dakika geç başlaması, antrenmanın verimsiz geçeceği anlamına gelmiyor. Chris için başlama zamanı ne zamansa, çalışma da o zaman başlar” diyor.
Weidman bugün 30 kiloluk bir kum torbasını 3 dakika boyunca yumruklayacak ve bunu 5 set olarak yapacak. Yanlarında bulunan dijital saat, kulakları rahatsız eden sesiyle her bir drill’in başlangıcı ve bitişinde onları uyaracak. Bu ses, kasları henüz kendine gelmeyen sporcuların setlere başlamasını ve intervaller yapmasını işaret ediyor, yapamayanları ise cezalandırıyor.
Çanlar Weidman için çaldığında ise torbayı yumruklamaya başlayan dövüşçü, adeta dönüşüm yaşıyor. Az önce orada duran sakin, hatta heyecansız adamın yerini kum torbasını kroşeler ve
tekmelerle döverken bağıran bir adam alıyor. Bu sırada daha sert vurması için onu gaza getiren Longo, çalışmanın sonunda Weidman’ın performansından memnun oluyor.
Saatin sesi öttüğünde Weidman iri kum torbasını bırakıp sağlık topunun üzerine oturuyor ve bir dakikalık set arasını bu şekilde geçiriyor. Bu esnada bir sonraki dövüşünün hayalini kuruyor ya da okuldaki çocukların matematik sınavlarını düşünüyor. Weidman’ın hayatı “dur, devam et” ve “yumrukla, dinlen” kelimelerinden ibaret. Kendisine işine nasıl bu kadar konsantre olabildiği sorulduğunda ise, “Bir işi duygularınızla yaptığınız zaman, o işi en iyi şekilde yapamazsınız” diyor. Bu da günün bir diğer dersi.