VEJETARYEN BESLENMENİN İNCELİKLERİ

Günlük yaşamında bir vejetaryen nerelerde hata yapabilir? Peki bu hataları yapmamak için neleri bilmeli?  

Vejetaryenlik sana ‘içsel rahatlama’ verse de, doğru beslenmediğin takdirde bazı sağlık sorunları yaşayabileceğini söylemek isteriz!

Diyetisyen Dilara Koçak, vejetaryen beslenme tarzına sahip olmak, sağlıklı bir yaşam sürdürüldüğü anlamına gelmediğini ve eğer kötü planlanırsa bazı beslenme yetersizliklerinin arttığını söylüyor. Vejetaryen diyetin besin değeri bakımından zengin olabilmesi seçtiğin besinlerle ilgili.

Vitamin-mineral eksiklikleri:

B12, çinko, demir ve kalsiyum depolarına dikkat etmen gerekiyor. Vejetaryen beslenmeye karar verdiğin andan itibaren, mevcut  depolarını kontrol ettirerek ihtiyacın olan vitamin ve mineral desteklerini kullanmanda fayda var.

Hep aynı yiyecek seçimlerini yapmak:

Birçok vejetaryen için dışarıda yemek zorunda olmak; tost, pizza, makarna ya da salata anlamına gelir. Bu bir yandan  menüleri daraltarak seçim yapmayı kolaylaştırsa da, diğer yandan sıkıcı olabilir. Artı, vücudunun  ihtiyacı olan besin öğelerini karşılayamayabilirsin. Kanar’ın dediği gibi, “Bedenin her saniye  işleyen bir fabrika ve her bir besinin içeriği bu  fabrikanın düzenli çalışmasında farklı farklı görevlere sahip. Dünyanın en uzun yaşan insanları günde 38 çeşitten fazla besin tüketirken, gardırobunda aynı model elbisenin pek çok farklı rengi bulunurken, sürekli aynı beslenerek bedenine ihanet etme!” Bunun için kendi yemeklerini hazırlayıp yanında taşımaya da gönüllü olmalısın.

Karbonhidrat bağımlılığı:

Aslında bunu bir önceki maddenin sonucu gibi düşünebilirsin. Dışarıda iyi bir sebze ya da baklagil alternatifi bulamadığında yaptığın tercihler genellikle karbonhidrat yüklü olur. Ara sıra olmak şartıyla bunun elbette çok zararı yok. Sonuçta kepekli hamura güzel bir sebzeli pizza yemene kimse hayır demiyor. Ancak unutma ki günde beş porsiyon sebze-meyve yemen öncelikli! Sürekli olarak kendi yemeğini yanında taşımak zor geliyorsa, pratik (ve benim de çoğu gün uyguladığım) bir çözüm olarak kahvaltını süt, chia, yulaf ve taze meyvelerle yapabilir, öğle yemeğinde de omlet ve yanında büyük bir salata tercih edebilirsin. Dışarıda yemek zorunda olsan bile her yerde güzel bir omlet bulman mümkün.

Abur cubura saplanmak:

Her şeyden önce yiyebildiğin kadar taze sebze ve meyve yemelisin. Unutma ki çok fazla “sağlıklı” kek, dondurma ya da kurabiye yiyerek de kolayca kilo alabilirsin. İlle de abur cubur yemek istediğinde, kuru yemişler, taze-kuru meyveler, müsli bar, fıstık ezmesi, hatta ev yapımı granola gibi atıştırmalıkların elinin altında olmasında fayda var. Bir bardak latte yanında bir-iki Wasa’ya sürülmüş fıstık ezmesi bile güzel bir seçim. “Ne yersen O’sun” felsefesini benimsemiş bir vejetaryen, bedenini abur cuburla doldurmamalı!

BENZER YAZILAR