Basit bir baş dönmesinden çok daha fazlasından bahsediyoruz…
Başı dönmeyen insan herhalde yoktur. O son burpee hareketinden ya da kadehler dolusu içkiden sonra başınızın dönmesinde pek bir sorun yok. Fakat vertigo olarak tanımlanan, bir tür denge bozukluğundan mustarip kişiler için durum bu kadar basit değil. Zira vertigosu bulunan kişiler, gündelik yaşamlarında bu sorun ile sık sık karşılaşmakta.
Peki nedir bu vertigo? Vertigo hakkında bilmeniz gerekenler nedir? İşte vertigo hakkında bilmeniz gereken 8 şey:
1- Vertigo nedir?
Vertigo, aşırı hızlı baş dönmesidir. Hareket olmadığı halde hareket algılanmasıdır. Vertigosu bulunan birisi, odanın döndüğünü ya da tıpkı bir teknenin alabora oluşu gibi, odanın sallanıyor olduğunu hissedebilir. Denge algınız, gözlerinizin, duyu sinirlerinizin ve iç kulağınızın beyninize gönderdiği sinyallere bağlıdır. Eğer iç kulaktan gelen sinyaller, gözlerinizden ve duyu sinirlerinizden gelenler ile örtüşmezse, beyninizde işler karışmaya başlar ve vertigo oluşur. Oluşan baş dönmesine bağlı olarak yürümede zorluk, mide bulantısı ve kusma meydana gelebilir.
2- Vertigonun en yaygın 2 nedeni
Vertigonun en yaygın nedenlerinden ilki, iç kulak boşluğunda enfeksiyona neden olan labirentit adlı virüstür. İkinci en yaygın neden ise, iç kulakta yer alan kalsiyum kristallerinin parçalanması ile tanımlanan benin paroksismal pozisyonel vertigo, yani BPPV’dir. BPPV, roller coaster’a binmek ya da kafaya alınan darbe gibi sarsıntılı hareketler sonucunda oluşabilir.
3- Vertigo, bir sağlık sorunu değil; bir semptomdur.
Vertigonun ortadan kaldırılması için, vertigoya yol açan nedenin teşhisi ve tedavisi gerekir. Bir semptom olarak vertigo, genellikle klinik ortamda tanımlanır. Zira yukarıda yer alan nedenler haricinde, iç kulakta sıvı birikmesi ya da daha nadir görülen multipl skleroz da vertigo oluşumuna sebep olabilir. Hatta, bazı toksinlere maruz kalınması ya da kullanılan ilaçların yan etkileri de kişide vertigo oluşmasına yol açabilir.
4- Bazı insanlar vertigoya daha yatkındır.
Kadınlar, erkeklere kıyasla vertigo konusunda daha şanssızlar. Her ne kadar her yaşta oluşabilse de, 50 yaş üzerinde daha sık görüldüğünü de söyleyebiliriz. Bazı kişiler, iç kulaklarının vücutlarının diğer kısımları ile kurduğu iletişime bağlı olarak vertigoya daha yatkındır.
5- Migren, vertigoya yol açabilir.
Bazı migren çeşitlerinde, insanlar baş ağrısından ziyade diğer semptomlarla boğuşurlar. Vestibüler migrenler olarak sınıflandırılan bu migren tiplerinde, kişi genellikle sersemlik ve vertigo ile karşılaşır. Bu kişilerde baş dönmesi birkaç dakika ya da saatlerce sürebilir. Yine bu kişilerde ışığa ve seslere karşı aşırı duyarlılık gözlemlenir.
6- Vertigoyu önlemenin yolu yok.
Bazı aktivitelerin sizi vertigoya daha yatkın hale getireceği açık. Fakat vertigo, bilinen bir neden olmaksızın da oluşabilir. İnsanlar genelikle uçuşlarda ya da uzanarak yaptıkları yoga ve pilates gibi egzersizler sırasında vertigo yaşarlar. İç kulak kristallerinizi korumak adına kafa yaralanmalarından ve sarsıcı hareketlerden uzak durun; böylece, vertigo riskinizi düşürmüş olursunuz.
7- Vertigo tedavisi, teşhise göre değişir.
Eğer vertigonun nedeni virüs ise, doktorunuz, semptomlarınızı rahatlatacak tedaviler uygulayabilir. Vertigo, iç kulaktaki kristallerin zarar görmesi sonucunda oluşuyorsa, kulak burun boğaz uzmanı ya da nörolog tarafından uygulanacak bir dizi işlem ile kristaller kulak yolundan alınarak olması gereken yerlere alınabilir. Dahası, doktorunuz size denge terapisi önerebilir ve bu sayede vücudunuzun denge sistemi, harekete daha az duyarlı hale gelebilir.
8- Vertigo, daha ciddi bir sorunun belirtisi olabilir.
Eğer hayatınızda ilk kez BPPV ile karşılaşıyorsanız, sakin bir şekilde birkaç dakika oturun. Bu hamle, vertigonun azalmasını sağlayarak, tecrübe ettiğiniz duruma daha rahat odaklanmanızı mümkün kılabilir. Başınızı kıpırdattığınızda bir dönme hissediyor ve bu dönme artıyorsa, fazla zaman kaybetmeden bir uzmana görünün. Bir ihtimal, bu süre içerisinde vertigo hafifleyebilir. Eğer baş dönmesinin yanı sıra baş ağrısı, çift görme, bozuk konuşma, göğüs ağrısı, vücudun bir tarafında güçsüzlük, duyma kaybı ya da kulak çınlaması gibi semptomlar da yaşanıyorsa, herhangi bir felç ya da kalp sorunu tehlikesine karşı hemen acil servisin yolunu tutun.