Bilim insanlarının hayvan ve insan hücreleri üzerine yaptığı son çalışmalar, fazla kiloların ve obezitenin prostat kanseri riskini artırdığını gösteriyor.
Fransız araştırmacıların fareler üzerinde yaptıkları gözlemlerde, yağ hücrelerinden salınan bir proteinin prostat kanserinin yayılmasına neden olduğu ortaya çıktı. Araştırmacılara göre aynı protein, insanlardaki yağ hücreleri tarafından da salınıyor.
Birçok kanserin aşırı kilolarla ilişkili olduğu biliniyor. Söz konusu kanser türleri arasında göğüs kanseri, rahim kanseri ve bağırsak kanseri bulunuyor. Ancak, fazla kiloların prostat kanseri olan ilişkisi tam olarak ortaya konulmamıştı.
Toulouse Üniversitesi’nden, araştırmanın yöneticisi Dr. Catherine Muller, obezitenin prostat kanserine yol açmadığını, fakat halihazırda bulunan tümörün büyümesine neden olduğunu belirtiyor. Onun laboratuvar araştırmalarında, yağ hücrelerinden salınan CCL7 adındaki proteinin kanserli hücrelere sinyal yollayarak, onların prostat bezinin dışına ve onu saran dokuya yayılmalarına yol açtığı gözlemlendi.
Aşırı yağlı beslenme planının uygulandığı obez bir farede tümörün prostatın dışına yayılması, vücut ağırlığı normal olan bir diğer fareye göre daha hızlı meydana geldi. Bu durumun nedeni ise CCL7 seviyesindeki ve onun uyardığı CCR3 reseptörleri seviyesindeki yüksek değerler olarak açıklandı. Hemen ardından, insana ait 100 tümör örneği mercek altına alındı ve agresif kanser vakalarında CCR3 reseptörlerinin sayısının diğerlerine oranla daha az olduğu kanıtlandı.
Birleşik Krallık Kanser Araştırmaları’ndan Dr. Aine McCarthy, fareler üzerinde gerçekleştirilen araştırmanın, prostat kanseri hastası obez erkeklerde tümörün yayılma eğiliminin neden daha yüksek olduğu konusuna ışık tuttuğunu belirtiyor. Dahası, söz konusu araştırma sayesinde, prostatı saran yağ hücrelerinin özel kimyasal sinyaller yolu ile tümör hücreleri ile nasıl iletişime geçtikleri ve onları harekete geçirerek vücuda yayılma konusunda nasıl ayarttığı da ilk kez gözlemlenmiş oldu.
Güzel haber ise, araştırmacıların yağ hücreleri ile tümör hücreleri arasındaki iletişimi kesintiye uğratarak kanserin yayılmasını durdurmuş olmaları.
