WH ÖZEL: SAĞLIKLI BEDEN MANİFESTOSU

Bilimsel gerçeklerle desteklenen tüyolarımız sayesinde kilo verme stresini yenebilir, zihinsel olarak daha sağlıklı olabilir ve –tüm bunların sonucu olarak- daha fit bir vücuda ulaşabilirsin.

Dünya çapında yaygınlaşan “pozitif beden algısı” veya “bedenini sev” kampanyaları sayesinde fazla kilosu olanlar artık kendileriyle barışmaya daha meyilli. Ancak genel bir diyet yapma bıkkınlığı da mevcut. Örneğin Journal of the American Medical Association dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, Amerika’da kilolu kadınlar artık kendilerini eskisi gibi saklamıyor ama kilo verme oranları da azaldı. Çünkü yasaklı ve kırmızı çizgileri olan diyetlerle artık kimse uğraşmak istemiyor. Sürekli kalori saymanın verdiği psikolojik baskı da insanları tüketiyor. Ve ironik olarak, bu baskı aslında kilo vermeye engel oluyor. Alpert konuyla ilgili şu tavsiyeyi veriyor: “Yemekle olan sağlıksız ilişkimizi bitirmemiz ve onun getirdiği ‘yasaklama-saldırma-suçluluk duyma’ kısır döngüsünden çıkmamız gerekiyor.” Doğru söze ne denir!

WH olarak, genel beden sağlığı için sağlıklı beslenmenin hayati önem taşıdığının ve bazılarınızın kilo vermek istemediğinin bilincindeyiz. Artık sağlıklı bir hayat tarzı benimsememizi ve kilomuz ne olursa olsun bedenimizle barışmamızı destekleyen bir çağda yaşıyoruz. Bu yüzden kendi değerini tartıda gördüğün sayıya göre belirlememe düşüncesini sonuna kadar destekliyoruz. Peki, bunu nasıl yapacaksın? İşte yanıtlarımız… 

1. “Yemeği sadece yemek olarak göreceğim, sayı olarak değil.”

Alpert, kalori veya yağ oranı saymanın porsiyon kontrolüne katkıda bulunabileceğini ancak uzun vadede kilo vermeni sağlamak yerine strese girmene sebep olacağını söylüyor ve ekliyor: “Yemek, sadece yemektir. Belli bir kalori değeri veya yağ oranının ötesinde; bazen bir somon fileto, bazen de sadece bir pizzadır.

2. “Bedenimin sesine kulak vereceğim.”

Fiziksel sinyalleri dinlemek, ezbere uygulanan “yapılacaklar” ve “yapılmayacaklar” listesinden uzaklaşmak, kilo verme konusunda en iyi destekçin olan vücudunla tekrar bağ kurmanı sağlar. Karnın tok olduğu zaman bedenini dinlemek, en kapsamlı beslenme tablolarından daha iyi porsiyon kontrolü sağlar. Herhangi bir şey yedikten sonra nasıl hissettiğine (şişkin, enerjik, yorgun vb.) dikkat et: Böylece hedefine giden yolda sana köstek yerine destek olacak gıdaları belirleyebilirsin.

3. “Bazı besin gruplarını tamamen yasaklamayacağım.”

Elbette ki burada vejetaryen veya glüten intoleransı olanlardan bahsetmiyoruz. Appetite dergisinin yaptığı bir araştırma, belli gıda gruplarını yasaklamanın söz konusu besini sadece daha çekici kıldığını, dolayısıyla daha çok tüketildiğini belirtiyor. Örneğin ekmeği tamamen kesmek yerine tercihini sadece tam tahıllı ekmeklerden yana kullan. Canın çektiğinde ara sıra bir simit ya da ev yapımı poğaça yemende de hiçbir sakınca yok. Böylece yeni sağlıklı yaşamına ayak uydurmakta zorlanmazsın.

4. “Tartıyla arama mesafe koyacağım.”

Alpert’in tartıyla ilgili yorumu gayet net: “Tartı yalan söylemez ama bütün gerçeği de göstermez.” Evet, beslenme planının dışına çıkıp ipin ucunu kaçırdığında aldığın üç kiloyu görürsün. Ancak kaybettiğin yağa karşılık ne kadar kas kazandığın veya pantolonunu ne kadar iyi taşıdığın gibi gerçekleri tartı göstermez. İstersen her hafta tartılmaya devam et ama “kendine güven” gibi somut olarak ölçülemeyen faktörleri de gözden geçirmeyi unutma. Bu sayede tek bir rakamın etkisi altında kalmamış olursun ve tartıyla aranda sağlıksız bir ilişki olmaz.

5. “Kendime ihtiyacım olan yakıtı sağlayacağım.”

Birçok araştırma, vücudun ihtiyacından daha az tüketmenin geri teptiğini gösteriyor. Fazlasıyla yasak dolu olan diyetler direncini düşürür, bünyeni hastalıklara daha açık hâle getirir, doğurganlığını etkiler ve uzun vadede daha fazla kilo almana sebep olur.

6. “Hikâyemi paylaşacağım.”

Washington’daki Amerikan Üniversitesi’nin yürüttüğü bir araştırmaya göre, sağlıklı yaşam adına yaptıklarını (5K koşmak veya güzel bir yemek pişirmek gibi) sosyal medyada paylaşmak, kendini daha başarılı ve daha fit görmeni sağlıyor. Üstelik hedefine giden yolda da seni destekliyor. Hatta ara sıra tökezlemelerini veya kaçamaklarını paylaşmak seni daha fazla motive ediyor.

7. “Bütün bu değişiklikleri sağlığım için yapacağım.”

Eating Behaviors dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, kilo verme aşamasında görünümüne değil de sağlığına odaklanan kişiler, görünümleriyle ilgili daha mutlu oluyor. Bu yüzden bu olumlu değişiklikleri hak ettiğin hayata kavuşmak için yap, daha küçük beden bir elbiseye girebilmek için değil.

BENZER YAZILAR