WOMEN’S HEALTH KADINI

“Küçük Sırlar” dizisinin karizmasıyla öne çıkan hırçın kızı Ayşegül’ü canlandıran Merve Boluğur’la muhabbet ettik. Merve’nin sevimli köpeği Chicco da bizi yalnız bırakmadı.


“Acemi Cadı”daki Ayşegül, “Küçük Sırlar”daki adaşından çok farklıydı. Saf ve masum bir karakteri canlandırmak mı daha zor yoksa daha sivri köşeli olan Ayşegül’ü mü?
Eğitim almış olduğum Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde her türlü rolün altından nasıl başarıyla kalkacağımızı öğrendik. Her rolde farklı bir yönünü keşfediyorsun. Oyuncuda zaten mevcut olan renkler, farklı roller sayesinde açığa çıkıyor. Bazı oyuncular belli rollere daha yatkın olabiliyor. Benim için önemli olan farklı roller deneyerek kendimi zorlamak çünkü kendimi geliştirmeyi seviyorum.

“Küçük Sırlar”daki Ayşegül’ün daha renkli bir karakter olduğunu söyleyebilir miyiz?
Ayşegül çok zeki bir karakter. Aslında göründüğü kadar katı değil, içinde naif, duygusal bir tarafı da var. Fakat bunu örtbas edebilmeyi beceriyor. Aynı zamanda çok da dişi. Ayşegül’ün farklı katmanları ve derinliği var. Onu canlandırmak çok eğlenceli. Babası ortada yok ve anneden şefkat görmüyor. İkili ilişkilerinde çok mutlu olamamış bir karakter, dolayısı ile hırçın bir kişilik. Sevgiyi ancak hırçınlık yaparak elde edebileceğini düşünüyor. Ayşegül çok acı çektiği için, başına gelenlerin acısını bastırabiliyor ve başarıyla kamufle ediyor. Hassas tarafını ancak tek başına kaldığı zaman görebiliyoruz. Ben de bu karakteri çok seksi ve karizmatik buluyorum. Elimden geldiğince onu yansıtmaya çalışıyorum.

Diziden arta kalan zamanını nasıl değerlendiriyorsun?
Bizim programımız oldukça yoğun. Ben elimden geldiğince uykumu almaya çalışıyorum. Hatta setin olmadığı tek günlük tatillerde, gün boyu uyuduğumu bilirim. Kendime vakit ayırıyorum. Sauna ve havuzdan faydalanarak bedenimi dinlendirmeye çalışıyorum. Fazla spor yaptığım söylenemez. Biraz da arkadaşlarımla ve ailemle vakit geçirip sosyalleşiyorum.

Cihangir mi, Nişantaşı mı, Boğaz mı?
Kesinlikle Nişantaşı! Doğma büyüme Teşvikiyeliyim. Orada çok rahat ediyorum. İstediğim zaman çıkıp dolaşabiliyorum.

Tatil planların var mı? Nereye gitmeyi planlıyorsun?
Çocuksu bir yönüm vardır. Bu yaz Disneyland’e gitmek istiyorum! Bana oldukça iyi geleceğini düşünüyorum.

Seyahate çıkarken olmazsa olmazların neler?
Güneş gözlüğü, şapka, bikini, parmak arası terlikler ve pareo olmadan tatile çıkmam.

Cildinin çok güzel olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Özel bir bakım uyguluyor musun?
Cildimin pürüzsüzlüğü genetik olmalı çünkü annemin de cildi çok güzeldir. Asla makyajımı silmeden yatmam, ara sıra buhar banyosu yaparım. Vücut yağları kullanmayı çok severim. Bedenimi nemlendirmeye özen gösteririm.

Güzel cildini güneşten nasıl koruyorsun?
Çok güneşlenmiyorum aslında. Yaşım küçükken bronzlaşmaya daha meraklıydım ama şimdi kendimi beyaz tenli olarak daha çok beğeniyorum.

Sette oyunculara çok fazla makyaj yapıyorlar. Senin günlük hayatta makyajla aran nasıl?
Mümkün olduğunca makyaj yapmıyorum. Benim zaten en sık kullandığım ürün kırmızı ruj, aynı Ayşegül gibi. Ama artık dudaklarım çok kuruduğu için onu bile kullanamıyorum. Ruju dizi setinde defalarca tazelemek gerekiyor. Günlük hayatımda cildimi dinlendirmem lazım.

Dizi setinde saatlerin çok yoğun geçtiğini tahmin ediyorum. Bu yoğun tempoda beslenmene dikkat edebiliyor musun?
Açıkcası ben, bol bol fast food yiyorum! Normal yemeklerle yeterli enerjiyi toplayamıyormuşum gibi geliyor. Çekim mekânları da sık sık değiştiği için istediğim yemeği her zaman bulamıyorum. Ara sıra salata da yiyorum. Ama genelde hamburger veya pizza tercih ediyorum. Bu tempoda biraz düzensiz besleniyorum aslında. Dizi setinde enerjim düşüyor ve onu geri kazanmam gerekiyor. Yemek yemeyi seven bir insanım, hayatımın hiçbir döneminde kendimi kısıtlamadım.

Yemek pişirmeyi sever misin?
Bir ara işim gereği Antakya’da yaşadım, orada bir evim vardı. Tatil günlerimde denemelerim oldu. Öğrenmek adına yemek yapmaya başladım, fena da sonuçlar almadım. O kadar iddialı değilim ama en azından pilav yapmayı öğrendim. Pratik yaptıkça daha iyi yemek yapacağıma inanıyorum. Yemek pişirmek çok keyifli.

“Küçük Sırlar” dizisi bitince, nasıl bir projede yer almak isterdin?
Her zaman daha farklı roller denemek istiyorum. Kendimi tekrar etmeyi asla istemem. Güçlü bir karakter oyuncusu olabilmeyi çok isterim. Eğer Türkiye’de doğru dürüst korku filmi çekiliyor olsaydı, bir vampiri canlandırmak isterdim.

Oyunculuğu nasıl seçtin?
Küçükken hayalim aslında oyuncu olmak değildi. Önce fotomodellikle başladım. Ardından bir sinema filmi teklifi geldi. Kendimi beyaz perdede izleyince bu işi yapmam gerektiğine karar verdim. O anda kendimi daha da ileriye taşımak istedim. Çalışma şartlarının zorluğu bile bana keyif veriyor. Sette ne kadar yorulsam da asla bıkmıyorum. Sevdiğim işi yaptığımı rahatlıkla söyleyebilirim.

Oyunculuk anlamında kendini nasıl besliyor, neler yapıyorsun?
Bol bol sinema filmi izliyorum. Oyunculuk hakkında kitaplar okuyorum. Oyuncu koçlarından faydalanıyorum. Her zaman kendime yeni beceriler katmaya çalışıyorum. Oyunculuk ucu bucağı belli olmayan bir deniz gibi, kendini sürekli olarak yenilemen gerekiyor.

Sence aşkta mantığa yer var mıdır?
Aşk, aklın çok fazla müdahale edebileceği bir durum değil bence… Önemli olan bireyin kalbi. Fakat kadın ve erkeğin aynı çizgide durması, aynı standartlara sahip olması da gerekiyor. Bireyler gerek kafa, gerek kültür olarak aynı seviyede olmalı. Gerçekten iyi anlaşamayan, aynı eğitim ve kültürü almamış iki kişi, nasıl sağlam bir ilişki kurabilir ki? Yaşam tarzları denk olmayan iki bireyin aşkı uzun ömürlü olmayacaktır.

Alışverişten keyif alır mısın?
İhtiyacım olduğu kadar alışveriş yaparım. Yani alışverişkolik olduğum söylenemez. Ben Başak burcuyum, o yüzden kıyafet konusunda kuralcıyımdır. Sezon başındayken o sezon hangi parçalara yatırım yapmam gerektiğini belirlerim. Mağazaya her zaman ne istediğimi bilerek girerim. Bütün ürünleri teker teker giyip çıkarmayı da sevmem. İstediğimi alır ve hemen çıkarım. Bir mağazadan 20 adet parça beğendiğimi hiç hatırlamıyorum. Torbalar dolusu alışveriş yapan kadınları hayret verici buluyorum.

Geçen sezon hangi parçalara yatırım yapmıştın öğrenebilir miyiz?
Taytlar çok hoşuma gidiyor, hem çok rahat hem de çok şık. Yüksek topuklu ayakkabılar, baskılı tişörtler, bol ve rahat pantolonlar, deri ceket ve büyük güneş gözlüklerini seviyorum.

Röportaj: Ece Çağlar / Fotoğraf: Metin Bakırkaya

BENZER YAZILAR