WOMEN’S HEALTH KADINI

Bir süredir dizi nedeniyle vaktinin büyük bir bölümünü Mardin’de geçiren Sözen’e İstanbul’a geldiği sayılı günlerde bize zaman ayırdığı için teşekkür ediyoruz.
Çemberimde Gü lOya dizisiyle yıldızı parlayan ardından Bıçak Sırtı ve son iki sezondur yayınlanan Bir Bulut Olsam dizisinin Narin’i bizim de seneye veda ettiğimiz Aralık ayı sayımızın kapağı oldu. Rol aldığı Bana Şans Dile, İçerideki, O Şimdi Mahkûm, Okul, Cenneti Beklerken ve Eve Giden Yolisimli filmlerle sinemada da başarılı bir oyuncu olduğunu kanıtlamış olan Melisa Sözen’le geçirdiğimiz çekim gününden ekibim ve ben müthiş keyif aldık. Sözen, film ve dizilerde sergilediği başarılı performansının yanı sıra etrafına yaydığı pozitif enerjisi, güler yüzü, sempatik tavırları ve yaşamtarzıyla da yaşıtlarına örnek olacak bir insan.

Kariyerine nasıl başladın? Kısaca anlatır mısın?
Yedi Kocalı Hürmüz Müzikali’nde dans ediyordum. O günlerde 14 belki 15 yaşındaydım. O zaman Levent Özdilek ve Nilgün Belgün’le birlikte çalışıyorduk. Onlar benim oyunculuk yapmak istediğimi biliyordu ve birlikte başka bir projede çalışacaklardı. Bana da bir dakikalık bir rol verdiler. Oyunculuğa ilk olarak öyle başladım. Sonrası çorap söküğü gibi devam etti.

Daha çok dizi filmlerle karşımıza çıkıyorsun. Buradan televizyonu sinemaya tercih ettiğini düşünebilir miyiz?
Hayır, kesinlikle düşünemeyiz. Ülkemizde dizi filmler daha çok üretildiği için daha çok fırsat ve seçenek sunuluyor. Sinema filmlerinde son birkaç senede artış oldu. Dizi filmlere üvey evlat muamelesi yapmıyorum. iyi bir ekip ve senaryoyla çalıştığın zaman müthiş bir pratik alanı sağlıyor sana. Her hafta 90 dakikalık bir filmi ve karakterin gelişimini yaşıyorsun.

Hayalini kurduğun bir rol var mı?
Kafamda belirlediğim, kurduğum bir karakter yok ama kendimi geliştirip zorlayacağım bir rolde oynamayı çok isterim.

Bir Bulut Olsam dizisizindeki rolünle yani Narin karakteriyle kendini bağdaştırdığın noktalar var mı?
Narin, Meral Abla’nın yazdığı benim de içselleştirip kendi içimde bir yerlerde ortak paydalarımızı bulup çıkarmaya çalıştığım bir karakter. Elbette bu yüzden bana benzeyen bir takım yönleri vardır ama aslında ikimiz çok farklı insanlarız. Her şeyden evvel yaşadığımız hayatlar farklı.

Eğlenmek için neler yaparsın?
Şu sıralar hep sette ve Mardin’de olduğum için çekimler bittikten sonra odama gidip ayaklarımı uzatıp biraz dinlenmek ve bir film koyup seyretmek oluyor. Ya da arkadaşlarımızla buluşup biraz sohbet edip bir şeyler yiyip, içmek. Bunun dışında İstanbul’a gelmek benim için büyük bir eğlence şu aralar. Kış aylarında genelde arkadaşlarımla sinema ve yemek gibi programlar yapıyorum aslında. Çok da farklı şeyler yaptığım söylenemez.

Yengeç burcu olduğunu biliyorum ve sizler genelde duygularınıza göre karar veren insanlar olursunuz. Bu senin için de böyle mi?
Duygularım hep ön plandadır ama her konuda değil elbette ki. Örneğin şu sıralar mantığıma “Hadi artık biraz da sen devreye gir bakalım” diyorum. Ben her zaman duygu ve hislerime güvenir, onların dediğine göre karar veririm. Bazılarınca bu yanlış oluyor belki ama sonunda yine mutlu olan ben oluyorum. Önemli olan da bu sanıyorum.

Kendinle barışık bir insan mısın?
Bir yanım barışık aslında ama diğer bir yanım var ki uzlaşamadığım pek çok tarafı var. Halletmeye çalıştığım kendime dair mesele ettiğim şeyler var ama zamanla onların da düzene gireceğine inanıyorum. Bazı şeyleri zamana bıraktım. Doğada olduğumda hep huzurlu oluyorum. şehir hayatı beni geriyor. Başkalarının benim üstümdeki baskısı veya benim adıma verdiği kararlar beni çok mutsuz ediyor. Ama yaşım ilerledikçe kararlarımın arkasında dik durabilmeyi öğreniyorum.

Hiç âşık oldun mu ve olduğunda aşkı nasıl yaşıyorsun?
Evet, oldum. İnsan hayatında çok kez âşık olmuyor. Dolayısıyla âşık olup onu öteki yanın gibi hissettiğinde bu yaşanacak çok güzel şeyler sunuyor insana. Nasıl yaşadığım sorusuna gelince sanırım herkes kadar deli dolu ve bittiğinde herkes kadar üzülerek diyebilirim.

Nasıl besleniyorsun?
Yemek yemeyi çok seviyorum ve özellikle sebze ağırlıklı besleniyorum. Eti de severim ama aslında yemesem de olur. Aramam yani ama sebze olmadığında mutsuz oluyorum. Bu uzun süredir Mardin’de olduğum için de olabilir ama İstanbul’da olduğum şu günlerde sürekli sebze yemekleri yemek istiyorum.

Kilonu korumak için özel olarak yaptığın bir şey var mı?
Bu tip şeyler bende yani yeni oluşmaya başladı. Eskiden hiçbir şeye dikkat etmez çok miktarda abur cubur tüketirdim. Artık kendime yasaklar koymaya başladım. Örneğin artık kola içmiyorum ve cips yemiyorum. Ekmek de çok yok hayatımda. Sadece kahvaltıda yiyorum. Geç uyandıysam ve acelem varsa kahvaltıyı atladığım oluyordu ama son iki senedir onu da aksatmadan yapmaya çalışıyorum. Çünkü artık kahvaltının en önemli öğün olduğunu biliyorum.

Sporla aran nasıl? Neler yapıyorsun?
Açıkçası şu aralar bir şey yapıyorum dersem yalan olur. O kadar sıkı bir çalışma temposu içindeyim ki günün sonu geldiğinde hakikaten odama gidip dinlenmekten başka bir şey yapmak istemez bir halde buluyorum kendimi. Her gece yatarken diyorum ki “Sabah bir saat erken uyanayım da biraz egzersiz yapayım” ama maalesef sabah olup da gözümü açtığımda bundan vazgeçiyor ve biraz daha uyuyorum. şimdi yeni bir karar aldım. Kendime bir Plates DVD’si, topu ve lastiği alıp öyle döneceğim Mardin’e. Boş zamanım olduğu anda yapmaya başlayacağım. Spordan sayarsanız bir de yürüyüş yapıyorum.

Önümüzdeki günlerde neler yapmayı planlıyorsun?
Bir Bulut Olsam dizisi bitene kadar yapmayı planladığım bir şey yok. Dizi çekimleri bittikten sonra bakalım hayat neler getirecek.

Röportaj: Hande Tokmak / Fotoğraflar: Metin Bakırkaya

BENZER YAZILAR