“Her erkek 11-12 yaşından itibaren 7/24 kız götürmeye çalışıyor” diyor. “Ve kız düşürmek için izledikleri yol çok tehlikeli hatta saçma sapan olabiliyor. Gerçek konunun ne olduğunu bilmiyorlar ve bana komik gelen de tam olarak bu çaba. Her erkek kendini sevecek bir kadın bulduğunda büyük ikramiyeyi kapmış demektir.”Bu ay Banks piyango talihlisi iki adama aşık olan bir kadını canlandırdığı iki farklı filmde rol aldı. Oliver Stone’un W. filminde, Laura Bush rolünde, George’u Josh Brolin’e; Kevin Smith’in Zack and Miri Make a Porno filminde ise, Zack rolündeki Seth Rogen’e karşı oynadı. Bu birbirinden apayrı gibi görünen iki filmde bir aşk hikâyesi anlatılıyor. “Josh ve ben rollerimiz hakkında konuşmaya başladığımızda sanki onlarla ilgili her şeyi okumuş ve biliyor gibiydim, onların gerçekten aşık olduğunu düşünüyordum” diyor. “Birbirlerine sağdıktılar ve bu benim anlayabildiğim ve canlandırabileceğim bir şeydi.”
Bu tür bir bağlılığı anlayabiliyordu çünkü o da Pensilvanya Üniversitesi birinci sınıftan beri, benzer bir erkekle, Max Handelman’la, birlikteydi. Birbirlerine aşık olduklarında her ikisi de 16 yaşındaydı. Max, finansla ilgili kariyerini yapımcılıkla değiştirmeden ve Elizabeth, Seabiscuits (At sahibi Jeff Bridges’ın eşi, Marcela Howard rolü), Spiderman (gazetedeki sekreter Betty Brant) gibi ciddi filmlerdeki rolleri yeni atlatmışken 2003 yılında evlendiler. “The 40 Year Old Virgin filmindeki duşta mastürbasyon sahnesinin, karısını sinema dünyasının en seksi oyuncusu haline dönüştürmesiyle ilgili eşin ne düşünüyor?” diye sorduğumuzda, “O gerçeği biliyor. Bazen seksiyim fakat bazen değilim” diyor gülerek. “Bu kadar özel olduğumu düşünmüyorum. Çünkü kimse bu kadar özel değil. Kanseri tedavi edemiyorum ya da hayat kurtaramıyorum. Sadece yaşananı canlandırmaya çalışıyorum, bu yüzden bunu fazla ciddiye almayalım.”
Elizabeth şüphesiz bunu ciddiye almıyor, özellikle de platonik aşık olduğu en yakın arkadaşıyla daha fazla para kazanmak adına porno film çekmeye karar verdiğini konu alan Zack and Miri adlı filmde oynamaya karar verdiğinden beri. “Bu, hayatında görebileceğin en romantik anal seks filmi” diyor. Kulağa ne denli saçma geldiğini biliyor: “Film birbirine deliler gibi aşık olan fakat bunu kabul etmek istemeyen iki kişinin hikâyesi. Etraflarındaki herkes bu aşkı biliyor. Fakat ikisi de tamamıyla bunu reddediyor” diyor. “Miri, oynadığım karakterler arasında en sevdiğim. Sevecen, dürüst, güvensiz fakat kısa sürede güven kazanan bir karakter. Kevin Smith bir kadını nasıl yazacağını iyi biliyor bence.”
Vurdulu kırdılı sahneler diğer oyunculara bırakılmıştı, aktrist Traci Lords bunlardan biri mesela. Film o denli vahşet sahneleriyle doluymuş ki, 17 yaş izleme sınırı konulmasından korkmuşlar. Böyle olsaydı dağıtımı büyük ölçüde kısıtlanacaktı. Elizabeth bunun oldukça yaramaz bir film olduğunu söylüyor: “Bu filmi yaramaz kılan, seks konusuna çok serbestçe yaklaşılmış olması. Film cinsel ilişkiye girmeye can atan insanları ele alıyor.”
En azından aşırı vahşi değil, televizyonda gösterilmiyor, seyirci hedef kitlesi 20 yaş altı değil ve realiteyle alakalı da değil: “Televizyonda her gün Gossip Girl, Big Brother gibi programlar izliyoruz, üstelik Big Brother’da insanları canlı canlı sevişirken izliyoruz. Zac&Miri’de Testere 2’dekinden daha zararlı sahneler yoktu ama R klasmanına girdi. Senin boğazını kesersem ve kanlar suratıma sıçrarsa R klasmanına giriyoruz. Ama seninle müthiş vakit geçirirken suratıma bir şey fırlatırsan o zaman NC-17 oluyoruz.” Filmde Banks’in suratına hiçbir şey fırlatılmıyor: “Seth ve ben durmadan porno izledik. Etrafımızda çok seks olduğu doğru. İkimizin beraber çok seks sahnesi var, profesyonel dublörler kiraladık, yani filmde dublörün göğüslerini göreceksiniz, benimkileri değil.”
Onun kendi göğüslerinden şikâyetçi olduğunu söyleyemeyiz: “Hiçbir zaman daha büyük göğüsler istememiştim. Kimi zaman daha boylu, daha bronz, daha uzun bacaklara sahip olmak istemiştim ama büyük göğüs isteyenleri anlamıyorum.” Banks, aynen o erkeklerin beraber takılmak için yanıp bittiği tipik sarışın kıza benziyor, üstelik güzelliğini ciddiye almıyor. People Dergisi’nin en güzel 100 kadını listesine girdiğini hatırlattığımızda, güzelim sarı saçlarını omzunun üstünden atarak umursamaz gibi bakıyor, “Evet lütfen devam edelim…”
Bu listeye bazen alakasız insanlar da giriyor, sonra güzellik göreceli bir kavram: “Herkesin kendine göre zevkleri var, kimi beni beğenir, kimi beğenmez, kızmaya hakkım yok ki.” FHM’in en seksi 100 kadın listesine giren Banks, erkeklerin ne istediğini asla bilmediğini söylüyor: “Erkeklerin ne istediğini kim bilebilir ki? Vajinası olan her yaratık onların ilgisini çekmez mi? Bazı erkekler büyük göğüsleri severken bazıları küçük göğüs tercih eder. Kimi sarışın, kimi esmer sever. Herkes farklı özelliklere ilgi duyduğuna göre, sen de sana ilgi duyanı bulmalısın.”
Son 10 yılda, fiziksel görüntüsü fazla değişmemiş. Kilosu bile hep aynı kalmış, belki arada bir, iki kilo alıp vermiştir. 30’lu yaşlara gelen kadınların metabolizma yavaşlaması yüzünden aşırı kilo alma durumundan da, kendini Hollywood’da bulan yıldızcıkların iskeletor özentisi diyetlerinden de kesinlikle etkilenmiyor: “Sağlıklı beslenmeye çalışıyorum. Süper markette abur cubur reyonuna uğramayı unutarak başarıyorum bunu!”
Annesi bankada ve babası elektrik teknisyeni olarak çalışan Banks, basketbol oynayarak ve kayak yaparak geçirmiş çocukluğunu. Batı Massachusets’de ufak ve karlı bir tepe olan Bousquet, o yaşlarda Banks’e kocaman gözükürmüş. Hâlâ çok aktif bir yaşam sürüyor, Los Angeles’daki evinin yakınlarındaki tepelerde yürüyor, kocasıyla tenis oynuyor, kardiyo ve ağırlık egzersizleri yapıyor: “İnsan mutlaka spora zaman ayırmalı ama spor salonuna düzenli olarak gitmek için zaman lazım. Kalkıp otomobiline bineceksin, spor salonuna kadar gidip park yeri arayacaksın. Bu en azından iki saat ister. Kendim için en kolay egzersiz yöntemi hangisiyse onu tercih ediyorum.” Evlerini restore etiklerinde bir de spor salonu yaptırmışlar. Yataktan çıkar çıkmaz, camdan dışarıyı seyrederken yürüme bandında 20 dakika egzersiz yapıyor, ardında 20 dakika boyunca ağırlık çalışıp bir saat içinde duşunu alıp hazırlanıyor.
Bazen özel bir fitness eğitmeni eve gelip onunla beraber çalışıyormuş. Banks, grup egzersizlerinden kesinlikle hoşlanmıyor: “Hareketleri bile asla sökemiyorum, hep arkada dururum, herkesin elleri aşağıdayken benimkiler yukarıdadır. Onlar yukarı kaldırırken ben aşağı indiririm. Kendi kendime katıla katıla gülüyorum, karnım ağrıyana kadar kahkahalara boğuluyorum.” Görünen o ki seks, Banks’in komik bulduğu tek grup aktivitesi değil.
Kısa kısa…
Annenin verdiği ve senin dikkate aldığın en iyi tavsiye neydi?
Uzun süre boyunca süt içtim. En sonunda laktoza alerjim olduğunu fark ettim.
En sık kullandığın kelime hangisi?
Çok fazla ve yerli yersiz küfürlü konuşuyordum. Artık bunu yapmıyorum çünkü benim gibi yetişkin bir kadına yakışmıyor.
Hangi moda akımını uyguluyorsun?
Uzun topuklu botları çok seviyorum. Lameli Christian Louboutin botlarımı çok seviyorum.
Hangi güzellik trendini dünya yarılsa uygulamazsın?
Estetik ameliyatlardan hoşlanmıyorum. Ve hayatımda hiç ağda yaptırmadım. Ağda hiç işime gelmiyor, tekrar ağda olmak için iyice uzatmak zorundasın çünkü. Bikini bölgemi bile tıraş ediyorum ve hep iyi görünüyor. Dermalogica ürünlerini severek kullanıyorum.
Kendine hangi fitness aletiyle işkence ediyorsun?
Pilates cihazım aynı bir ortaçağ işkence aletine benziyor. Sadece iki set yaptım ve göbeğim dört gün boyunca sancıdı.
Bira mı, şarap mı, likör mü?
Hepsi. Pacifico ve Coors Light olmadan yaşayamam. Kırmızı şarap ve votkayı da severim.
Günün hangi saatinde sevişmek istersin?
Sabah isterim, güne ateşli bir giriş yapmak güzeldir.
En sevdiğin obje?
Nişan yüzüğüm.
Hangi ünlüyle tanıştığında çok heyecanlandın?
Sean Penn’le birkaç defa tanıştım. Çok heyecanlandırıcı biri.
iPod’unda bulunan en utanç verici parçalar neler?
Evet çok var. Bon Jovi’den “Here I Go Again” en sevdiğim parçalardan biri. Sekiz yaşındaki yeğenime bir CD hazırlamak için Miley Cyrus’dan bir dolu parça indirdim.
Hollywood’da geçirdiğin en utanç verici anı?
Aman tanrım, evet birkaç tane var. Mesela Jake Glyenhaal bir keresinde vale sırasında bana doğru yaklaşmıştı, ben de kim olduğumu anlamadığını düşünüyordum. Kafam karışmıştı ve sanırım biraz da soğuk nevale gibi davrandım, daha evvel tanıştığımızı ve beraber “Romeo ve Juliet”ten bir sahne seslendirdiğimizi hatırlattı. İsimleri ve suratları hatırlamakta zorluk çekiyorum, bu huyumla kocam da dalga geçiyor. Beraber bir yemeğe gidip yeni insanlarla tanıştığımızda bu insanları tanımamazlıktan gelme diye tembih ediyor.
Asansörde kimle kalmak isterdin?
Johnny Depp. Boyu kısacık olduğu için bizi kurtarmaya boyu yetmez ama bu bile umurumda değil. Dışarı çıkmak istemezdim zaten. Johnny Depp orada olduğu sürece uzun süre dayanırdım.
Erkeklerde hangi özelliği seviyorsun?
Şapşal erkekler hoşuma gidiyor. Kusurlu insanları seksi bulurum.
Ekranda en ateşli öpüşme?
Karar veremiyorum, hepsi birbirinden iyiydi.
Gerçek hayatta en ateşli öpüşme?
40 yaşındaki rol arkadaşım Paul Rudd. Şaka, şakaaa… Sadece kocamı kızdırmaya çalışıyorum.
Yıldızımız en popüler Filmlerini anlattı.
Spider-Man 2002: “Sam Raimi’yi (yönetmen) dünyanın sonuna kadar takip edeceğim.
Catch Me If You Can 2002: “Speilberg bana kahkahamı asla unutmayacağını söylemişti. Varlığımı hissetmesi harika bir duygu.”
Seabiscuit 2003: “Giyimim ve kariyerim bu filmde oynamamla büyük oranda etkilendi.”
The 40-Year-Old Virgin 2005: “Duşta geçirdiğim en eğlenceli anlardı.”
Invincible 2006: “Mark Wahlberg ile öpüşmek tüm bir akşamı geçirmenin en iyi yoluydu.”
W. Ekim 2008: “Bu bildiğimizi sandığımız şeylere etkileyici ve yeni bir bakış açısıydı. Politikanın Godfather’ı olduğunu düşünüyorum.”
Zach and Miri Make a Porno Ekim 2008: “Çekimin son günü gözyaşlarıma hakim olamadım. Seth Rogen benim ruh-oyuncu eşim.”