Aslında Elisha’nın 1.60 cm boyunda minyon bir tip olması onu çevik kılıyor. Kendisi 26 yaşında olmasına rağmen asansör boşluğuna çıkmasının pek de zor olmadığını söylüyor. Koyu kaşları ve platin saçları (kendisi boyuyor) onu sert gösterse de üstündeki kotu, gri bol süveteri ve siyah eşarbı ile daha yumuşak bir görünüm sergiliyor.
WH röportajı için meyveli müslisini yerken Sunset Bulvarı’nda gösterişsiz bir kafeyi tercih ediyor. Fakat buraya Porcshe marka otomobiliyle geliyor.Kendisi de bu aracı hak ediyor. Old School, House of Wax ve The Girl Next Door filmlerinde Elisha, en ateşli kızı canlandırıyordu. Gerçek hayatta da onu öyle bulabilirsiniz. Basına düşkün olmamasına rağmen adı, listelerde hep seksi kadınlar arasında yer alıyor.Gülerek, “Ben listeleri kontrol etmem, aslında internette yazanları da okumam. Orası karanlık ve şeytani bir yere benziyor. Benim göz önünde olan ve beni gece yarısı ağlayarak arayan arkadaşlarım oldu. Ona ‘Kapa şu salak bilgisayarı! Ne yapıyorsun?’ dedim. Sonuçta Joe Jonas’ın Nebraska’da bodrum katında Jessica Alba’yı tercih ettiğini bilmeme gerek yok” diyor.
Elisha, çoğu genç Hollywood starı gibi şöhretin getirdiği kötü etkilere kapılmadı ve birkaç yıl boyunca örnek gösterildi. “Çok uzun seneler arkadaşlarım tarafından saf bulundum. Bir gün Los Angeles’ta görüntülendim.” Parti kızı olmamasına rağmen; her gece yemeğe çıktığı hatta onlara pek ayak uyduramadığı arkadaşları var. “Kötü insanlar değiller aslında. Sadece havaalanına beni bırakmalarını isteyemem.”
Geçen sene Calgary Flames’de defans oyuncusu sevgilisi Dion Phaneuf’a olan aşkından dolayı bu ortamlardan uzaklaştı. “Hayatımdaki ilk gerçek ilişkiydi. Bence her ilişkiden bir şeyler öğrenirsin. Fakat ben değmeyecek insanlarla çok fazla vakit geçirdim.”Belki eski erkek arkadaşı Sean Avery’i kastediyor, belki de değil fakat Sean Aralık ayında basına Elisha için “sloppy seconds” tabirini (bir kadının biriyle ilişkiye girdikten hemen sonra başka biri ile ilişkiye girmesi) kullanınca Ulusal Hokey Takımı tarafından uygunsuz kamu eleştirisi yapmaktan Dallas Stars takımından çıkartıldı.“Bence NHL’nin kararı oldukça etkileyiciydi” diyor Elisha. “Sean da diğerleri gibi bana karşı sahteydi. O, sadece bir artistle çıkmanın vereceği ilgiyi istiyordu. Ama ben eski ilişkilerimden pişmanlık duymam. Sadece ‘Neden düzgün düşünemedim?’ derim. Ben her zaman insanlara karşı nazik olurum. Çoğu insan da bu huyumu sever. İşin sırrı ise uzlaşmayı biliyor olmaktır.”
Elisha, hayatı boyunca aradığı dengeyi bulmaya çalışmış. Daha dokuz yaşında, Montreal’de yaşarken anne ve babasına (babası Kevin, otomobil sektöründe; annesi Patricia eski kadın hokey oyuncusu, şimdi ise ev kadını) artist olmak istediğini söylemış. İlginin merkezinde olmayı seven bu cana yakın kız için bunu söylemek gayet doğal. 11 yaşında alışılmadık bir şekilde hayalini gerçekleştirmiş, Kanada’daki televizyon şovları ve filmlerde ayrıca Discovery Kids’deki Popular Mechanics for Kids dizisinde sunucuya yardım etmiş. Liseyi bitirdikten sonra akrabalarına altı ay içinde iş bulamazsa geri dönüp üniversiteye gideceğine dair söz verip, Los Angeles’a doğru yola koyulmuş. “Hayalperest olmak istemedim. Amacım hedefime ulaşmaktı” diyor Elisha. “Son hafta 24 dizisi kesinleşti ve o benim 24’üncü seçmemdi.”
O günlerde Elisha biraz fazla mesai yapmış. “Tüm zamanımı çalışarak geçiriyordum” diyor. “Sabah kalkıyordum ve akşam yatağıma giderken oyunculuğu düşünüyordum. Sağlıksız değildim ama sınıra çok yakındım.” Mutluluğunun anahtarı olarak şimdi; kariyerinin gerektirdiklerine rağmen kendisini daha fazla yıpratmamak olduğunu düşünüyor. “Keifer, önceden bana ‘Gelecek işin hakkında endişelenme’ derdi. Ben de ona güler, ‘Güzel denemeydi’ derdim. Fakat hayatımda ilk defa endişelenmemeye çalışıyorum. Bir şey ispatlamak zorunda olduğumu düşünmüyorum ve artık paniğe kapılmıyorum. Oyunculuk ile ilgili her şeyi öğrendiğimi iddia etmiyorum ama yolun çoğunu kat ettiğimi hissediyorum. Hayatımda başka konularla ilgilenmeye başladım” diye anlatıyor.
Dikkatini başka yöne çekmek için yaptığı liste: Kitap okumak (Nikki Sixx’in Heroin Dairies adlı kitabını yeni okumuş), resim yapmak (genelde soyut ve portreler), mutfakta oyalanmak. “Bütün aletleri Koi adındaki bir restorandan aldım. Büyük bir kalburum ve sanayi boyutunda bir aspiratörüm var. Sanki evimde catering şirketi varmış gibi” diyor. Ardından en sevdiği spor geliyor (Ocak ayında Kanada Dünya Küçükler Hokey Şampiyonası’nı kazandığında sevinçten uçuyormuş). Hayatında ilk defa Elisha çalıştığı yerde iki saatliğine spora başlamış ve bundan inanılmaz keyif alıyormuş. “İlk başladığımda bırakamadım. Ben çok rekâbetçiyim. Spora erken gelmeye çalışıyorum. Bir saat bisiklete binip 400 kalori yaktıktan sonra derse giriyorum.”
Elisha aynı zamanda uzun menzilli uçuş yaparak Calgary’de Phaneuf’u ziyarete gidiyor. “Bu zamana kadar aşkta lanetlendiğimi düşünüyordum. Kariyerimde istediklerimi gerçekleştirdim ama insanlar her şeye sahip olamaz” derken ailesi çıtayı yükseltmesi gerektiğini söylüyormuş. “Onlar sevgilimle beraber olmamı istiyor. Bu korku verici. Eğer ailem gibi evliliğim olmayacaksa evlenmek istemiyorum. Şu anda tek bildiğim eşimin aile değerlerini bilen, hayatında mutlaka uğraşı olan bir insan olmasını istediğim.”
Tabii ki yalnız olmanın da avantajları var. Los Cabos’taki asansör olayından çok geçmeden Elisha bu sefer de Teksas, Austin’de talihsiz bir olay yaşamış. Yine asansördeyken dört katlık bir zaman biriminde 15 kat birden aşağı düşmüş. “Çok korkutucuydu. Alarm çalmaya başladı. Bense değerli hayatım bana bağışlansın diye dua ederken bagajlarıma tutundum. Böyle durumlarda yalnız kalmayı tercih ederim çünkü sen panik olduğunda başkalarını da heyecanlandırmak istemezsin.” Kesin oralarda bir yerlerde Jack Bauer bana gülüyordur.
Rakamlarla Elisha
24 dizisinin yıldızına onun için özelliği olan sayıları sorduk…
100.000
En çok parayı 2005’te Porsche alırken harcadı. “Babam otomobil endüstrisinde. Ben çocukken hep en sevdiği otomobilin Porsche olduğunu söylerdi. Yani benim hayallerimi süsleyen bir otomobildi ve şimdi ona sahibim.”
1969
Bu yılda yaşıyor olmayı çok isterdi. “Woodstock konserinde bulunmayı çok isterdim. Muhteşem olurdu.”
1.500
iPod’undaki şarkıların sayısı. “En azından seçici değilim. Hepsini beraber atıyorum.”
150
Dolabındaki ayakkabı sayısı.
100
Günde attığı ortalama mesaj sayısı. “Başka bir ülkede sevgilim var.”
14
İlk kez öpüştüğü yaş. “Kanada yapımı olan Dancing On the Moon filminde adını şu an hatırlamadığım bir aktörle öpüşmüştüm. Korkudan aklımı kaçırıyordum. Bir yıl sonra gerçek öpücüğümü erkek arkadaşımdan aldım.”
7
Aylık uçuş sayısı. “Örneğin, daha dün uçtum, yarın dönüyorum. Sevgilimle ben az uçup, uzun zaman geçirmekten yanayız ama bazen benim geri dönmem gerekiyor.”
5
36’ya denk gelen ayak numarası. Önceden ayak mankeniymiş.
1
Kim Bauer öldürüldüğünde ölen sayısı. “Ama ben onu iki kere vurdum.”
Röportaj: Johanna Schneller / Derleyen: Sibel Savaşkan / Fotoğraflar: James White
