WOMEN’S HEALTH KADINI

Tülin Şahin fitness, beslenme, güzellik, moda ve sağlık hakkındaki tüm bilgilerini paylaşıyor…
Tülin Şahin’in, Avrupa’da yaşayan üçüncü vedördüncü jenerasyon Türk gençliğine öyle mükemmelbirörnek oluşturduğu düşünülmüş ki, Stockholm Üniversitesi’nde ders olarakbileişlenmiş. Onun neredeyse hiç boş vakti yok. O çekimdenbudefileye sürekli yolculukhalindeki model, hayır işlerinden yazarlığakadardahabirçok işe de vakitbulabiliyor. Elbette ki mükemmel formunu korumak, nefeskesici güzelliğinimuhafaza etmekamacıyla yaptığı egzersizve bakımkürlerine de vakti var! Hayatı doludizgin yaşamakdiye buna derler…
Mükemmel bir fiziğe sahip olmak, onun kadar meşgul bir iş kadını için kolay olmuyor tabii ki. Yoğun tempolu hayatında düzenli egzersiz yapmaya vakit bulmak konusunda, o da her kadın gibi zorlanıyor. Üstelik mesleğinin belirli mesai saatleri ve hafta sonu tatilleri yok. Yılın belli günlerinde izin alamıyor. Çalışma saatleri aşırı uzun olabiliyor ya da hafta sonları çekim yapmak zorunda kalabiliyor. Bazen dünyanın öbür ucunda gerçekleşecek bir çekim için, 20 saatini uçağın içinde geçiriyor.
Durum böyle olunca, egzersiz için ekstra vakit ayırması gerekiyor: “Çekime gitmeden önce biraz erken uyanıp spor yapıyorum. Veya çekimden sonra, eğer çok geç bir vakit değilse spor salonuna giderim. Kaldığım otelin yüzme havuzu varsa muhakkak yüzerim. Yurt dışında çekimlerde olduğum zaman otelden bisiklet kiralayıp her yere bisikletle gidiyorum. Böylece gittiğim şehri daha etraflıca tanımış ve keşfetmiş oluyorum. Kaç şehri böyle ezberledim! Üstelik aldığım kalorileri anında yakıyorum.” İstanbul’un bisiklete binmeye elverişli bir şehir olmaması onun canını sıkıyor hâliyle… Anadolu yakasında oturduğu için, sahil yolundan faydalanıp koşabiliyor ve bisiklete binebiliyormuş. Bu yüzden Avrupa yakasından buraya taşındığı için çok memnun.
Tülin, spor yapmazsa bu kadar yoğun bir tempoyu zaten kaldıramayacağını söylüyor. Saatlerce sağlıklı bir şekilde ayakta durabilmek, gücünü koruyabilmek, sağlıklı düşünüp yaşayabilmek için spor yapmaya mecbur olduğunun altını çiziyor. Egzersiz yapmasının tek amacı formunu korumak ve güzel görünmek değil. Daha iyi ve kaliteli yaşayabilmek için yaz-kış, kendi deyimiyle “yağmur, çamur demeden” sürekli spor yapıyor.
Tülin’in enerjiye ve zinde kalmaya gerçekten de ihtiyacı var. Çekimler için dünyanın bir ucundan diğer ucuna sürekli olarak uçmak zorunda. Yoğun iş gezilerinin ardından evine dönünce sadece koltukta yatmak istiyormuş. Üç günlüğüne Çin’e gidip, ardından dosdoğru New York’a uçması gerekebiliyor, İstanbul’a döner dönmez de bir defilede yürümesi icap ediyor ve defilenin hemen ertesi günü, bir moda dergisi için poz vermek zorunda kalıyor. Modelliğin yanı sıra yazarlık kariyerini de boşlamıyor asla… Yedi senedir her hafta Para dergisinde, moda ve trendler üzerine yazılar yazıyor. Kendi kurduğu Tuliss.com sitesini de her hafta güncellemeyi ihmal etmiyor. Siteyi güncellemek, oradaki bilgileri tazelemek üç, dört gününü alıyormuş.
İngilizce, Danca, İsveççe, Norveççe, Türkçe, Almanca ve Fransızca olmak üzere tam yedi lisan konuşabilen Tülin, mankenlik mesleğini Birleşmiş Milletler’de çalışmaya benzetiyor: “Bir çekim setinde veya defile alanında, her türlü din, ırk ve milletten çalışma arkadaşların olabilir. Saç tasarımcısı Fransız, makyaj artisti Alman, fotoğrafçı Norveçli, asistanı İtalyan, moda editörü Japon, diğer model de İzlandalı olabiliyor. Ve bildiğim tüm bu diller sayesinde sette hiçbir şeye Fransız kalmıyorum! Birçok uluslararası yayını da takip edebiliyorum üstelik.”
Tülin’in fiziği ve başarıları kadar, güzel saçları da dikkat çekiyor. Mesleği gereği saçları birçok işleme maruz kalmasına rağmen, daima gür ve canlı. Saçlarını her zaman en iyi boya ile boyamaya, en kaliteli şampuan ve bakım kürlerini kullanmaya özen gösterdiğini söylüyor. Uzun yıllardan beri Wella Koleston saç boyasını tercih ediyormuş. Üstelik piyasaya birkaç ay evvel çıkan Wella Koleston Köpük Boya, işini iyice kolaylaştırdığı için seviniyor: “Paketin içindeki boyayı peroksitle karıştırıp iki, üç kere çalkalamak yeterli. Sonra oluşan köpüğü şampuan sürer gibi saçlarına köklerden başlayarak uyguluyorsun. 40 dakika sonra istediğin renk saçında! Ben yaz rengi olarak kendime 7/1 küllü kumralı seçtim. Bu yeni köpük boyayı uygularken yerlere gazete kâğıdı döşemeye ya da arkadaşlarını yardıma çağırmaya gerek yok. Akmıyor ve asla damlamıyor. Uygulaması o kadar pratik ki, benim gibi yoğun çalışan bir model için tam bir kurtarıcı…”
Tülin, Wella Koleston Röfle Seti’ni kullanmaktan da çok hoşlanıyormuş. Hatta bu işte o kadar uzmanlaşmış ki, hem kendisinin hem de arkadaşlarının saçlarını keyifle boyadığını söylüyor. Saçları için ayrıca Pantene Şampuan ve Saç Maskesi kullanıyor. Bir defile sonrası, bir kutu saç maskesi yarıya kadar inebiliyormuş!
Yoğun iş temposu nedeniyle tatile pek vakit ayıramayan Tülin, bu yaz eşi Mehmet Özer ileberaber tam bir hafta kesintisiz tatil yapabilme imkânı bulmuş. Göcek, Marmaris, Bodrum, Fethiye, Kaş gibi güney kıyılarını çok sevdiğini söylüyor.Yaz aylarındakış koleksiyonlarını, kış aylarında ise yaz koleksiyonlarını çektiği için, dinlenmeye ayıracak çokfazla vakti yok. Bu tatil için yurt dışındaki ajanslarından bir haftayı tamamen boş bırakmalarını istemiş. Tülin, bu röportajın hemen ardından yeni çekimler, defileler ve tanıtımlaradoğru koşturuyor olacak. Önümüzdeki senelerde de yeni kitaplar vefarklı projelerle karşımıza çıkmayadevam edecek.

Röportaj: Ece Çağlar / Fotoğraflar: Cengiz Dikbaş

BENZER YAZILAR