Baş ağrısı olan hastaların özellikle de migren hastalarının baş ağrıları sıcak havalarda artıyor.
Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Uzmanı ve Nöroloji Bölümü Direktörü Prof. Dr. Yaşar Kütükçü sıcaklık ve baş ağrısıyla ilgili yapılan bazı çalışmaların da bunu destekler şekilde olduğunu belirterek “Araştırmalarda, ayrıca sıcak havaya eklenen nem oranı artışının da daha çok baş ağrısına neden olabileceği saptanmış. Yani nemli ve sıcak yaz günlerinde baş ağrısı çekme olasılığınız artıyor; hele de sıcakta yürüyüş yapıp yeterli sıvı almaz ve vücudunuz susuz kalırsa baş ağrısı riski daha da artıyor” açıklamasında bulundu.
National Headache Foundation’ın çalışmalarına göre, kronik baş ağrısı ya da migreni olan hastaların yüzde 75’i, sıcaklık artışı ya da diğer bir tetikleyici faktör olan rüzgârlı havalardan kaçınmalarından dolayı dışarıda yapılan spor faaliyeti gibi aktivitelere katılamıyorlar. Yazın özellikle deniz kenarlarında sıcak havada tetikleyicilere eklenen bir diğer faktörün ise parfüm kokusu olan güneş kremi kullanmak olduğunun altını çizen Nöroloji Bölümü Direktörü Prof. Dr. Yaşar Kütükçü “Hastalar aslında kokuların migrenlerini tetiklediklerini çok iyi bilirler fakat krem sürerken bu detay gözden kaçabilir” dedi.
Baş ağrırsa yapılan faaliyete ara verilmeli
Baş ağrısının aynı zamanda sıcak çarpmasının da önemli bir belirtisi olduğunun altını çizen Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Uzmanı ve Nöroloji Bölümü Direktörü Prof. Dr. Yaşar Kütükçü “Sıcak çarpması sıcak hava, yüksek nem ve fazla hareket sonucu oluşur. Zonklayıcı baş ağrısının yanında kas krampları, çarpıntı, mide bulantısı ve kusma, yorgunluk, kuru ve soğuk bir cilt de görülebilir. Sıvı eksikliğinin sıcak çarpmasında rolü çok fazladır. Sıcak çarpması olduğunda sıcaklığı düşürme amacı ile olması gereken terleme gerçekleşemezse vücut ısısı düşürülemez. Sıcakta baş ağrısı ve bu diğer bulgular olduğunda mutlaka yaptığınız faaliyetlere ara verin, bol su için ve gölge bir yere gidin” şeklinde konuştu.
Migren ataklarını Botox ile azaltın
Tıpta pek çok hastalığın tedavisinde kullanılan Botoxun, migren tedavisinde de oldukça başarılı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yaşar Kütükçü “Kronik migren tedavisinde, ilaçlar fayda etmediğinde aslında gıda zehirlenmeleri ile ortaya çıkan bir bakterinin ürettiği toksin, yani Botox çözüm oluyor. Botox, istemsiz kas kasılmalarını engelleyici özelliğiyle yıllardır nöroloji uzmanlarının tedavi protokollerinde sıkça yer alır. Kronik migren tedavisinde Botox kullanımı, FDA ve Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından da onaylıdır. Botox tedavisi, sadece ‘kronik migren’ tanısının konulduğu ve ilaç tedavisinin artık fayda etmediği hastalarda, bir nöroloji uzmanı tarafından uygulanabilir. Botox tedavisi hamile ve emziren kadınlar ile kronik migreni olan hastalar içindeki bazı kas hastalarına uygulanamayabilir. Çok ince bir enjeksiyon aracılığıyla doğrudan kasın içine enjekte edilerek yapılan uygulama yaklaşık 30 dakika sürüyor. Hasta en az yarım saat dinlendirildikten ve kontrolü yapıldıktan sonra taburcu edilerek günlük yaşamına kaldığı yerden devam edebiliyor” dedi.
Tedavinin etkisini 2 ila 10 gün içinde gösterdiğini belirten Prof. Dr. Kütükçü, “Botox uygulaması, her 10 hastanın 6-8’inde oldukça iyi sonuçlar getirmesiyle, bugün ilaç tedavisinden fayda alamayan hastalar için iyi bir seçenektir. Uygulama, 3 ila 6 aya kadar bir rahatlama dönemi sağlarken; hastanın atak sayısını ayda 2-3’e düşürebilmesi açısından da başarılı bir yöntem” dedi.