Küresel ısınma ve aşırı antibiyotik kullanımı, yetişkinlerde besin alerjilerinin artmasına sebep oluyor. Nasıl Anlarsın?
Son lokmanı yuttuktan hemen sonra…
Annemle birlikte mutfaktaydık. Daha önce yüzlerce kez yaptığım gibi, tezgâhtan birkaç tane bezelye alıp ağzıma attım. Ama bu defa gözlerim kaşınmaya başladı. Gözlerimi kırpmayı denedim fakat göz kapaklarım birbirine yapışmıştı. Hemen banyoya koşup aynaya baktım; 10 round boks maçı yapmış gibi görünüyordum! Üst dudağım Angelina Jolie’nin dudaklarının tamamı kadardı ve sağ gözüm şişerek kapanmıştı. Annem hâlimi görünce “Ne oldu?!” diye çığlık attı. Düğümlenmiş boğazımdan zar zor çıkan bir sesle cevap verdim: “Galiba benim bezelyeye alerjim var…” Annemin yanıtı netti: “Ama senin gıda alerjin yok ki!”
Şimdi var. Şişlikler geçtiğinde ilk yaptığım iş bunun neden olabileceğini öğrenmek oldu. Haberler pek de iç açıcı değil: Atlanta Alerji ve Astım Kliniği’nde Alerji Uzmanı olarak çalışan, Emory Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Klinik Doçent Doktor David D. Tanner, gün geçtikte daha fazla yetişkinin besinlere karşı reaksiyon gösterdiğini belirtiyor.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ YERE SERİLİYOR
Besin alerjisi ciddi bir iş. Alerji olduğunda vücudun bazı besinlere (bu örnekte bezelyeye) vücuduna zarar verebilecek bir bakteri ya da virüs saldırısıymış gibi tepki gösterir. Bağışıklık sistemi, kanında dolaşarak vücudunun giriş ve çıkış noktalarına (burun, ağız, boğaz ve sindirim yolu) giden bir antikor olan immünoglobulin üreterek alarma geçer. Mast hücrelerine eklenen bu antikorlar, histamini serbest bırakır; o da istilacıların ilerlemesini önlemek için kabarmayı tetikler (veya boğazını kapatır). Sisteme girmiş olan istilacılar ise ishal yoluyla atılır.
Çocuklar, bağışıklık sistemi yapılanmaya devam ettiği için besin alerjisine daha yatkın olur. Ergenlik çağına geldiğinde, vücut yararlı maddeleri zararlı olanlardan ayırt etmeye başlar. Fakat nadiren yetişkinlikte de, daha önce alerjin olmayan bir yiyecek düşmana dönüşebilir. Üstelik bu tip vakaların sayısında gün geçtikçe artış görülüyor. Uzmanlar tam olarak emin olmasa bile, bunun üç muhtemel nedeni olabileceğini söylüyor:
KÜRESEL ISINMA: Evet, ampulleri elektrik tasarruflu olanlarla değiştirmen ve daha kısa sürede duş alman için bir sebep daha. Artan karbondioksit ve hava sıcaklığı, ağaç ve bitkilerin daha fazla polen üretmesine neden oluyor. Bu da mevsimsel alerjileri önemli ölçüde arttırıyor. National Health and Nutrition Survey’e göre, havadan gelen alerjenler yüzünden saman nezlesi olan kişilerin sayısı son 20 yılda iki katına çıkmış. Bunun besinlerle ilgisi şu: Saman nezlesi, besin alerjisi olma riskini de arttırıyor. Recalledtohealth.com’un kurucusu, Delaware Tıp Akademisi’nden Tim Hennessy, “Meyvenin taşıdığı alerjenler ile polenin taşıdıkları birbirine benzer” diyor. Sonuçta saman nezlesi ve diğer çevresel alerjileri taşıyanlar, bazı sebze, meyve ve kuru yemişlere de reaksiyon gösterebiliyor.
ANTİBİYOTİKLER: Bazı doktorlar besin alerjisindeki artışın, “sızıntılı bağırsak sendromu” (bağırsak duvarında normalden büyük boşluklar olması) ile alakalı olduğuna inanıyor. Teoriye göre, gıdalarda bulunan ve gerektiği gibi sindirilemediği için kan dolaşımına karışan bazı bileşenler probleme yol açıyor. The Probiotics Revolution kitabının yazarı, Michigan Üniversitesi’nde Mikrobiyoloji, İmmünoloji ve İç Hastalıkları Profesörü Gary B. Huffnagle, “Bilinçsiz ve ölçüsüzce antibiyotik kullanmak, sindirim sistemini sağlam tutan iyi huylu bakterileri öldürür. Bunların olmaması, açığın (bağırsak duvarındaki boşlukların) büyümesine ve gıdalarda bulunan bileşenlerin kana karışmasına yol açar” diye açıklıyor. Bu da bağışıklık sistemine zarar vererek alerjik reaksiyona sebep olur. Sızıntılı bağırsak sendromunun tedavisi henüz bulunamadı ancak günlük probiyotik besin desteği almak yardımcı olabilir.
EGZERSİZ: Her gün yaptığın egzersizi bırakmak için bunu bahane etme ancak spordan hemen sonra çeşitli besinlere reaksiyon gösteren 20’lerindeki kadınların sayısı giderek artıyor. Uzmanlar, fit kadınların neden egzersiz sonrası böyle kötü reaksiyonlar gösterdiğini tam olarak bilmiyor. Buna egzersiz kaynaklı besin alerjisi diyorlar. Eğer sende de olabileceğini düşünüyorsan, hemen bir egzersiz ve besin günlüğü tutmaya başla. Spor salonundan ayrıldıktan sonra meydana gelen belirtileri düzenli olarak not et ve doktora giderken bunları yanına al.
Alerji salgınına doğru sürükleniyor muyuz? Bunu söylemek zor. Çocuklardaki besin alerjileriyle ilgili sayısız istatistik bulunuyor fakat yetişkinlere yönelik olanlar sınırlı ve çoğu zaman kabataslak. Tanner, “Yetişkinlerin en az yüzde 0,7’sinde besin alerjisi olduğu tahmin ediliyor, bu oran yüzde dörde kadar çıkabilir. Tahminler, uygulanan metoda ve alerji şiddetinin nasıl tanımlandığına bağlı” diyor. En yüksek rakamı bile kabul etsek, bu 100 kişide dört kişi demek. Araştırmalar ise, her üç kişiden birinin besin alerjisi olduğunu düşündüğünü ortaya koyuyor. Uzmanlar bu çelişkili bilgilerin kafaları karıştırabileceğini, insanların “ben de mi?” diye kendinden şüphe etmesine yol açabileceğini söylüyor. Tanner’e göre, besin intoleransı ya da farklı bir durum söz konusu olduğunda bile insanlar kendine alerji teşhisi koyup yanılgıya düşebilir. Alerjinin aksine intolerans, sindirim problemlerini tetikler ve bağışıklık sistemi ile ilgili değildir. Sindirim yolunda laktoz ya da glüten gibi bazı gıda bileşenleri işlenemez. Bu yüzden boşaltım sistemi devreye girer. Bir sonraki adım senin de bildiğin gibi ishal, kusma, kramp ve baş ağrısıdır. Bu belirtileri Google’da arattığında, hem besin alerjisi hem de besin intoleransı ile bağlantılı olabildiğini görürsün. Öyleyse nasıl ayırt edeceksin? Bir alerji uzmanına giderek test yaptır. Eğer bir şey çıkmazsa, muhtemelen o maddeye karşı intoleransın vardır. Bu durumda sana eliminasyon diyeti verilebilir. Bu diyette, genellemeler sonucu belirlenmiş alerjen ve intolerans yaratan gıdalar bir müddet yasaklanır. Birkaç hafta içinde, bu yiyecekler teker teker vücuduna tekrar tanıtılır: Hangisine alerjin ya da intoleransın olduğu bulununcaya kadar da devam edilir.
Şiddetli reaksiyonlar gösteren bir bünyen varsa, acil servise daha nadir uğrayabilirsin. Pek çok gıdanın etiketinde, alerji yapabilecek olan maddeler belirtiliyor. Yapman gereken, alerji ya da intoleransın olduğunu bildiğin içerikleri etikette kontrol etmek. Üstelik marketlerde o kadar çok ürün alternatifi var ki, bu durum hayatına kısıtlama getirecek anlamına gelmiyor.
Alerji. Histaminin serbest kalması genellikle şişkinliğe ve döküntüye yol açar.
İntolerans. Besin intoleransı dozu ayarlayamakla ilgilidir. Bir yiyeceği reaksiyon göstermeden bir miktar yiyebilirsin fakat belirli bir miktarın üzerine çıktığında vücudun onu dışarı atmaya çalışır.
Gıda zehirlenmesi. Hepiniz aynı durumdaysanız yiyecekleri suçlayabilirsin, reaksiyon gösteren bedenini değil.
İntolerans. Sindirim sistemin belli bir gıdayı sindirmekte sorun yaşadı, böylece şişmene neden olan gaz yapıcı maddeler ortaya çıktı.
Alerji. Alerji tetikleyici mast hücrelerinin belirli bir bölümü derinin içindeyse, arı sokmuş gibi kaşınabilirsin.