Renault’un yeni kimliğinin ve yeni tasarım anlayışının ilk temsilcisi olan Clio, yeni tasarımın yanı sıra kalite ve üst düzey standartlarıyla da öne çıkıyor.
Renault’nun tasarım direktörü olan Laurens van den Acker, yeni Renault Clio’nun duygu ve arzuları öne çıkaran bir heykel olarak algılandığını söylüyor. Haksız değil. Laurens van den Acker “Tıpkı insan vücudunda yer alan kaslar gibi, Clio’nun sahip olduğu kıvrımlar, DeZir konsept modelinin yansıttığı dinamizmi ifade ediyor. Otomobilde hiçbir şekilde dar veya agresif açılar yer almıyor. Onun yerine otomobile dokunma hissi uyandıran kıvrımlar ekledik. Yeni Clio, Renault’un geçirdiği tasarım rönesansının ilk ürünü” diyor. Yeni Clio, segmentinde en zengin ve en geniş kişiselleştirme imkanlarını da sunuyor. Chance, Sport ve Dots olmak üzere üç farklı dizaynla piyasaya çıkan modelde, müşteri sadece dış görünümde değil, iç ambiyansta da seçimine göre kendi Clio’sunu yaratabiliyor. Sekiz farklı renkle sunulan Clio’ya DeZir’in renginden esinlenilen alev kırmızısı dâhil, mistral mavi, kehribar sarısı, bakır kahverengisi olmak üzere dört yeni renk daha ekleniyor. Yeni Clio, sürücünün tüketimini ve CO2 salımını düşürmesine yardımcı olmak için bir dizi etkin çözüm sunarak çevreci yönüyle de iddiasını ortaya koyuyor. Tek butona basılarak etkinleştirilebilen ekonomik sürüş modu, aracın performansını değiştirerek tüketimi yüzde 10’a kadar düşürebiliyor. 1990 yılından bu yana 12 milyon satış adediyle Renault’un en çok satan modeli olan Clio, otomobilin temellerine baştan çıkarıcı tasarımı ve heyecanı ekleyen yeni yüzüyle, 10 Ekim’den beri Türkiye’de de satılıyor.
