Yeni Görev: Triatlon

BİLİNMESİ GEREKENLER

Pek çok koşucu belli bir süre koştuktan, belli yarışlara katılıp kişisel rekorlarını kırdıktan sonra yenilik arıyor ve triatlon yarışlarına katılmak üzere, koşunun yanına bisiklet ve yüzme antrenmanları ekliyor. Ama bu öyle kolay verilecek bir karar değil. Bu yola baş koymadan önce dikkate almanız gereken birçok farklı şey var. Emrah Bayraktar’a göre bahsedilmesi gereken en önemli şeylerden biri, bu maceranın maddi yanı: “Baktığınız zaman koşu çok ucuz bir spor. Ancak triatlon yapacaksanız, bu işe önemli bir bütçe ayırmanız gerektiğini de hesaba katmalısınız. Bisikletinden kıyafetine, kaskından havuz tesisine kadar önemli bir meblağ gerektirebiliyor.”

Koşu ve bisiklet branşından gelip triatlona başlayan sporcuların gözünü korkutan şey genellikle yüzme etabıdır. Eğer sizin de kafanızdaki endişe buysa, korkmayın. Bu işe merak salan insanların yüzde 95’i için de durum hiç farklı değil, Emrah dahil: “Herkesin yüzmeyle ilgili çekincesi var. Çünkü diğer etaplarda durduğunuz zaman öyle ya da böyle güvendesiniz. Sudaysa durma şansınız yok, dibe batarsınız. Ama antrenman yaptıkça bu güven kazanılıyor. Benim için de aynısı geçerliydi. En zayıf branşım yüzmeydi ancak zamanla kendimi geliştirdim.”

HAZIRLIK SÜRECİ

Triatlon yarışlarında kat edilen mesafeyi düşününce, bu yarışlara hazırlanmanın ciddi bir emek ve çalışma gerektirmesi şaşırtıcı değil. Emrah antrenman rutinini şöyle anlatıyor: “Triatlon yarışlarına hazırlanmak bir maratona hazırlanmaktan çok daha fazla zaman istiyor. Koşuda haftada 3-4 antrenman yapıyorsanız, bir Ironman 70.3 yarışına katılmak için bu sayıyı 10-12’ye çıkarmalısınız. Başka bir deyişle, bu hazırlık süreci aslında kendinizi her şeyinizle adamanız gereken bir dönem. Böyle bir yarış için ideal hazırlık süresi 24 haftadır. Bu dönemde artık sporu sosyal bir aktiviteden biraz daha profesyonel bir seviyeye çekmeniz, çok disiplinli olmanız gerekiyor. Ben şu an haftada 6 antrenman yaparak, toplam 12 saat çalışıyorum. Yarış zamanı bu 18’e kadar çıkabiliyor. Yüzme, bisiklet ve koşunun antrenman sayıları sürekli değişiyor. Bazen fitness antrenmanlarının sayısı artıyor, bazı haftalarda yüzme, bazısındaysa bisiklet antrenmanları daha fazla oluyor. Bu çalışmaları ciddiye almanız ve yarış zamanında kat edeceğiniz mesafeye saygılı olmanız gerekiyor. Eğer yeterli antrenmanı yapmazsanız, bunun neticesini yarışlarda alırsınız ve finişi göremezsiniz. Zaten Ironman’i farklı kılan şeylerden biri de, ilk bitirenle son bitirene aynı değerin verilmesidir. Çünkü bitirmek bile çok büyük bir başarıdır. Bu başarıya ulaşması zor. Ama emin olun ki bir yarışta finiş çizgisini geçtikten sonra, kendinizi internette bir sonraki yarış için araştırma yaparken bulacaksınız.”

Yoğun çalışma dönemi hemen gözünüzü korkutmasın. İşe biraz iyi yanından bakmak lazım. Sizi oldukça keyifli bir süreç bekliyor aslında. Bir kere monotonluk diye bir şey yok. Hem bisiklet, hem yüzme hem de koşu antrenmanları arasında sürekli gidip geldiğiniz için canınız hiç sıkılmaz. Eğer sizin için geç olduğunu düşünmek gibi bir hataya düşüyorsanız da Emrah’a kulak verin: “Triatlon yarışlarında 30-40 yaş grubu en kalabalık gruptur. Bundan çok daha üst yaşlarda bu yarışları başarıyla bitiren insanlar var. Bunda rol oynayan iki faktör var. Birincisi, pahalı bir spor olduğu için ekonomik özgürlüğünü ele almış insanların yapması daha kolay. İkincisi ise, yaşla birlikte dayanıklılık da artıyor. Mesela 20’li yaşlarında elit yarışlara katılan birçok sporcuyu, 30’lu yaşlarında Ironman yarışlarında görürsünüz. Çünkü belirli bir yaştan sonra elit yarışamamaya başlarlar ama dayanıklılıkları yaşla birlikte arttığı için, triatlon yarışlarında hâlâ boy gösterebilirler.” 

BENZER YAZILAR