YENİ KEŞFEDİLEN BU GEN SAYESİNDE CİLT KANSERİ ÖNLENEBİLİR

Cilt kanseri vakalarının yüzde 90’ı UV ışınlarına maruz kalınması sonucunda oluşuyor. Yeni keşfedilen bu gen, ne kadar risk altında olduğunuz hakkında ipuçları verebilir.

1

Cilt kanseri vakalarının sayısı her yıl gittikçe artıyor. Hatta bu sayı göğüs kanseri, akciğer kanseri, kolon kanseri ve prostat kanseri vakalarının toplamından bile daha fazla. İstatistikler endişelendirmeye devam ediyor. Çünkü her beş insandan birisinde cilt kanseri geliştiği belirtiliyor.

Öncelikle, iki farklı cilt kanseri çeşidinin olduğunu bilmeniz gerekiyor: Melanom ve non-melanom cilt kanseri. Melanom cilt kanseri, cilt kanseri vakalarının yüzde birlik dilimini oluştursa bile, ölümcül olduğu için en çok korkulması gereken cilt kanseri türü olarak bildiriliyor. Non-melanom cilt kanseri ise skuamöz hücreli karsinom ve bazal hücreli karsinomlarını kapsıyor. Öldürücü olmasa bile, tedavi edilmediği taktirde bu deri hücreleri biraz fazla büyüyebiliyor ve çirkin bir görünüme yol açabiliyor. Buna yol açan başlıca etken ise UV ışınları. Cilt kanseri vakalarının yüzde 90’ı güneşten kaynaklanıyor. Düzenli ve yeterli güneş kremi kullanımının cilt kanseri riskini önleme konusunda en etkili yöntemlerden biri olduğu bilinse de, yeni bir araştırma, söz konusu risk faktörleri arasında genlerin de bulunabileceğini belirtiyor.

2

The University of South California Keck School of Medicine tarafından yapılan ve Molecular Cell’de yayımlanan çalışmada, cilt kanserini önleyebilecek bir genin keşfedildiği belirtiliyor. 300’den fazla melanom hastasının incelendiği araştırmada, “ultraviyole ışınlara dayanırlık geni” olarak adlandırdıkları bir gen tanımladılar. UV ışınları, deri hücrelerinin DNA’sına zarar veriyor; fakat deri hücreleri fazla hasarlı olmadıkları zaman kendi kendilerini onarma kapasitesine sahip oluyorlar. Cilt kanseri vakasında ise, hücre hasarlı olmaya devam ederken mutasyona uğrayarak, anormal bir DNA ile hayatına devam eder hale geliyor. Bunun sonucunda da tümör oluşumu yaşanıyor. Söz konusu gende yaşanan mutasyona bağlı olarak gelişen dayanırlıktaki zayıflık ise, bazı insanların genetik olarak cilt kanseri gelişimine daha yatkın olduğunu ortaya koyuyor. Her ne kadar daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulsa da, bu genin bulunuşu, ileride cilt kanserinin önlenmesi ve tedavi edilebilmesi açısından büyük önem taşıyor.

Peki bizler ne yapabiliriz? DNA’nı değiştiremeyeceğimiz ortada. Ayrıca, henüz bizi UV ışınlarından koruyan genleri geliştirecek bir tedaviye de sahip değiliz. Yapabileceğimiz en akıllıca şey, güneş kremi kullanarak, güneşin zararlı etkilerinden korunmak.Ayrıca UV koruyucu kıyafetler, şapkalar ve güneş gözlükleri de kullanmamız ve gölgede bulunmaya özen göstermemiz gerekiyor. Ayrıca, cilde yararlı besinler tüketmeye gayret etmeliyiz. Eğer cildinizde iyileşme göstermeyen kahverengi bir noktaya, yumruya ya da kabuğa rastlarsanız, vakit kaybetmeden bir cilt doktorunun yolunu tutun. Erken teşhis edildiği taktirde, cilt kanseri tamamen temizlenebilir ve iyileştirilir.

BENZER YAZILAR