Acısıyla, tatlısıyla, hüznüyle, sevinciyle dolu dolu bir yılı daha geride bıraktık. Uzun bir aradan sonra milletçe birbirimize kenetlenerek güçlenmeye başladığımız 2016, acılarla öğrenme sürecimizin en unutulmaz zamanlarına şahitlik yaptı. Birçok farklı öğreti sisteminde bahsi geçtiği gibi hayat denen sürecin acılarla öğrenmeye, değişmeye ve dolayısıyla dönüşmeye dayalı bir sistemden ibaret olduğunu bir kez daha yaşayarak deneyimledik. Şimdi yepyeni bir yılda sürecin devamını kendi sorumluluğumuzda bilinçli olarak yaşamanın yöntemlerini keşfetme ve hayata geçirme zamanı. ‘Değişim-Dönüşüm Günlüğüm’ kitabının Yazarı Leyla Bilen’den “Kendime yeni bir ben lazım!” diyenler için değişimi başlatacak 10 altın kural…
1) Kendini tanımaya, tanımlamaya, keşfetmeye ve geliştirmeye devam et!: Değişim ve dönüşüm planlamasında hayattaki en önemli başlangıç noktası, insanın kendisidir. ‘Ben kimim?’, ‘Nelere değer veriyorum, bu hayatta?’, ‘Tam olarak neyi başarmak istiyorum?’, ‘Güçlü ve zayıf yanlarım nelerdir?’, ‘Mutlu olmak ve kendimi gerçekleştirmek için kendimde neleri değiştirmeye ve neleri dönüştürmeye ihtiyacım var?’ gibi soruları kendi kendine sormaya ve cevapları kendinden almaya başladığında işe doğru noktadan başladın demektir. Hayatını anlamlı yaşamak için kendini keşfetmeye ve geliştirmeye devam etmelisin. Sen değiştikçe, çevren değişecek; biliyorsun. Değişim, içten dışa doğrudur. İşe içten yani kendinden başlarsan emin adımlarla ilerlersin, hatırla! Yıl boyunca kendini fazla geliştirmek için neler yapabilirsin? Planla ve harekete geç!
2) Yaşamındaki her türlü fazlalıktan kurtul!: Yaşamda durağanlık ve dağınıklık teşkil eden her şey ve her insan, çevreye uygunsuz enerji yayar. Uygunsuz enerji, kartopu gibidir. Giderek büyür ve gereksiz ama bir o kadar da ağır bir yük haline gelir. Şöyle bir düşün! Hayatında yer alıp da sana ‘ağır yük’ hissini veren neler ve kimler var? Onların bir listesini yap ve kurtulmanın formüllerini belirle. Bu arınmayı veya kurtuluşu planlarken lütfen kendine ve çevrene zarar vermeden formüllerini hayata geçir. Eskilerden arındığında özgürleşmenin hafifliğini yaşamaya başlayacak ve ne kadar değerli bir duygu olduğunu hatırlayacaksın. Eski kıyafetlerini, çekmecelerde veya dolaplarda yıllardır bir arada durup da aslında şu anda hiçbir işe yaramayan gereksiz objeleri, bilgisayarının hard diskinde eskiden kalma olup da sistemi ağırlaştıran gereksiz dokümanları, baktığın zaman içini acıtan anılarını, görüştüğün zaman ruhunun sıkılmasına sebep olan insanları yaşamından uzaklaştır ve rahatla!
3) Yenilere yer aç ve izin ver!: Evrende, boşluklara yer yoktur! Yaşamından arındırdığın her eskinin yerine yenisini koymalısın. Eskinin durağanlığını yeninin enerjisiyle dönüştürmelisin. Okumadığın ve yıllardır kitaplığının raflarında yer alan kitapları ihtiyaç sahiplerine verdiysen, yeni yaşam alanında seni okurken geliştireceğine, keyiflendireceğine inandığın yeni kitaplar almalısın. Seni depresyona sürükleyen olumsuz insanlardan arındıysan, seni geliştireceğine inandığın yeni insanlarla vakit geçirmelisin. Gardırobunda yeni kıyafetlere yer verebildiğin kadar kafandaki ve kalbindeki yeni duygu ve düşüncelere de yer vermelisin. Değişim nasıl ki içten dışa doğruysa dönüşüm de baştan aşağıyadır. Hayatını bütünsel olarak yeniden ve yeniliklerle yapılandırmalısın, hatırla!
4) Hobilerine zaman ayırarak ruhunu besle!: Ruhunu beslemenin en etkili formüllerin başında kendine ayıracağın boş zaman dilimlerinde hobilerine yer vermek gelir. Neleri yaptığında kendini çok iyi hissediyorsun? Kendini sevdiğini ve kendine vakit ayırdığını nasıl hatırlıyorsun? Bu soruları hemen yanıtla, lütfen! Hobilerine vakit ayırmak, kendini sevdiğinin en büyük kanıtıdır. Böylece, kendine ne kadar değer verdiğin ortaya çıkar. ‘Zamanım olsa, şunu/şunları yapardım?’ gibi seni oyalayacak, hayali müsait zaman dilimlerini kovalamaktan vazgeç! Sen, neleri yapmayı seviyorsun ve hobilerine nasıl vakit ayırabilirsin? Çözüme odaklan! Haftada en az iki kez yalnızca ama yalnızca hobilerine vakit ayır. Sen değerlisin; bunu unutma!
5) Her ne yapıyorsan severek yap!: Şarkılarda bile duyar oldun: ‘Ne yaparsan yap, aşk ile yap!’. Ya hayatını öyle bir değiştir ki sevdiğin işlerle ve kişilerle ilgileniyor ol ya da öyle bir dönüştür ki yaşamını, mevcut her şey ve herkese sevgiyle yaklaşıyor ol! Unutma, sevgisizliğin yer aldığı herhangi bir ortamdan kaçarak ya da reddederek kurtulmanın ihtimali yok. Kaçmak ya da kaçmaya çalışmak seni yalnızca oyalar ve içindeki sıkıntıyı, üzüntüyü, öfkeyi artırır. İş başa düştü yine… Yani sana düştü! Tüm cesaretini ve gücünü toparlayarak yöntemini seç. Ya değiştirecek ve sevdiklerinle dolduracaksın ya da mevcutta yer alanları nasıl seveceğinin formülünü uygulayacaksın. Her şeyden önemlisi bu seçimi kendin için yapacaksın. Buna değer! Severek, keyif alarak geçirdiğin her an hücrelerin yenileniyor, hatırla!
6) Üç yakın hedef belirle ve eyleme geç!: Yaşam, seni besleyen hedeflerle ilerleme sanatıdır. Hedefler, seni canlı ve diri tutar. Uyandığın her sabaha heyecan katar! Gelecekle ilgili herhangi bir şey düşündüğünde motivasyonunu artırır. Ne duruyorsun? Kendinle, özel hayatınla ve kariyerinle ilgili olmak üzere kısa vadeli üç hedef belirle. 0-6 aylık süre zarfında gerçekleşmesi senin istekliliğine ve azmine bağlı olan hedefler, kısa vadeli güçlü hedeflerdir. Altı ay içerisinde kendinle (kişisel gelişiminle) ilgili neyi başarmak istiyorsun? Özel hayatında neyi başarmak istiyorsun? Kariyer yaşamında neyi başarmak istiyorsun? Bu üç sorunun cevabını tam olarak ifade et; hatta günlüğüne yazabilirsin. Sonra da bu hedefleri gerçekleştirmek için nelere ihtiyacın olduğunu, bu ihtiyaçları nasıl gidereceğini ve hangi eylem adımlarıyla bu hedeflerini zafere dönüştüreceğini yazılı olarak çalış ve harekete geç!
7) Yakın hedeflerinin devamı niteliğinde, bağlantılı üç uzak hedef belirle ve aksiyon planlarını hazırla!: Altı ayın sonunda varmak istediğin noktaya gelince yoluna nasıl devam edeceksin? Bağlantılı olarak neleri başarmak seni ve hayatını güçlü kılacak? Yılın ikinci yarısı olan diğer altı aylık zaman geçtiğinde nelere ulaşmış olmak istiyorsun? Hiç üşenmeden yanıtla bu soruları ve aksiyon planlarını hazırla. Adım adım gerçekleştirmen gereken bütün eylemleri sırala ve kendine söz ver: ‘Hedeflerimi gerçekleştirdikçe aslında kendimi gerçekleştiriyorum, biliyorum. Kendi iradem kapsamında tüm bunları gerçekleştirmeye değer, kabul ediyorum. Kendime söz veriyorum ve eyleme geçiyorum!’ Zaman zaman hangi noktada olduğunu kontrol etmek adına bu cümleleri düzenli olarak oku; tekrar et! Böylece kendine koçluk yapmış olacaksın; şimdiden tebrikler!
8) Ruhunu, aklını ve kalbini rahatlatmak için düzenli olarak egzersizler yap!: Nedir sana iyi gelen yöntem? Bulmaya çalış! Dua mı, meditasyon mu; ibadet etmek mi, olumlamalar mı, spor mu, yoga veya pilates mi? Ya da bunların dışında aşka bir yöntem mi? Kendine en iyi gelen rahatlama yöntemini bul ve düzenli olarak uygula. Bu çılgın dünyada ruhunu, aklını ve kalbini rahatlatmaya, dinlendirmeye ihtiyacın var. Bu ihtiyacını gider ki değişim ve dönüşüm serüvenin dinamik ve verimli geçsin. Sana uyan düzenli yaşam şeklini belirle ve kendini ona programla. Beslenmene özen göster! Fiziksel, duygusal ve zihinsel açıdan ne kadar sağlıklı olursan o kadar iyi uyum sağlarsın dönüşen yaşam koşullarına. Bu değişime aya uydurmak için düzenli egzersizler yaparak rahatlamalı ve güçlenmelisin, unutma!
9) İletişim becerilerini geliştir!: İletişimde becerilerini geliştirmenin ilk adımı, kendinle iyi iletişim kurabilmektir. Bunu başarmak için kendini her yönünle tanımalı ve olduğun gibi kabul ederek kendini geliştirmelisin. Sen kendinle ne kadar iyi iletişim kurarsan çevrenle de o denli güzel ve rahat iletişim kurabilirsin. Bu konuda, sana rehberlik edecek bir yol arkadaşı istersen ‘Kaderinizin Rengi Karakterinizde Gizli’ kitabımdan dilediğince faydalanabilirsin. Kitabımda da bahsettiğim gibi yaşamda iletişimin sıralı olmak kaydıyla dört temel ilkesi vardır: 1. Kendini tanımak, 2. Başkalarını tanımak, 3. İletişimde uyum sağlamayı öğrenmek, 4. Bu uyum doğrultusunda stratejik hedefler geliştirmek. Bu dört ilkeyi sıralı bir biçimde yaşam prensiplerin haline getirirsen ve gereklerini yerine getirmek adına renkleri ve karakterleri özümsersen, iletişim becerilerinin her daim gelişmesi kaçınılmazdır! Amacın, farkında olmadan çok şey yapmak yerine farkındalıkla doğru şeyler yapmak olursa sen de hem kendinle hem de çevrenle rahat iletişim kurabilen bir usta olabilirsin!
10) Hayatla ve çevrenle etkileşim halinde ol!: Hayata veya çevrendekilere kayıtsız kalamazsın! Yaşamda boşluklara yer yoksa her şeyin bir karşılığı vardır diyebiliriz. Bu bağlamda yaşam, alma-verme dengesi üzerine kuruludur. Birileri sana yardımcı olduysa sen de başkalarına yardımcı olabilirsin. Nasıl ki gülmek için mutlu olmayı beklemeye gerek yoksa senin de başkalarına yardımcı olman için zengin olmayı beklemene gerek yok. Yardımseverliği maddi veya manevi olabilecek şekilde bütünsel değerlendir! Yeşil bir doğada gezinmek sana çok çok iyi geliyorsa, öte yandan başka bir yeri yeşillendirmenin yolunu bul. Bitkileri, çiçekleri sula. Bugün sen bir şekilde karnını doyurabiliyorsan, dışarıda senin yardımına ihtiyaç duyan herhangi bir hayvanı besle. O karnını doyururken, sevgini akıt. Evini, ofisini temiz tutmaya çalıştığın gibi çevreyi de temiz tut. Kısacası, hayatında kendin başta olmak üzere var olan her şey ve her insanla iletişim halinde ol. Yaşam döngüsünde iyilikler katlandıkça refah ve mutluluk artar. Kendi refahını da başkalarının refahını da artırmak için ütopik gelişmelere ihtiyacın yok. Sen üstüne düşeni yap; etkileşim halinde ol; yeterli! Gerisi katlanarak sana ve çevrene yansıyacaktır, emin ol!