YEŞİL SAHALARIN MATADORU: RAUL

3GALAKTİK PROJE

Raul sadece takımın kaptanı değil, aynı zamanda sadakat yemini etmiş bayrak adamıydı. Başkan Perez de Figo, Zidane, Beckham ve Ronaldo’yu transfer etmiş olsa bile, bu sadakatin karşılığını gösterdi: “En yüksek ücreti Raul alır, sonrasına bakarız.” Perez’in başlattığı “Los Galacticos” projesi kapsamında bu yıldız isimler arka arkaya Real Madrid kadrosuna katılırken, Raul onlar kadar fiyakalı fotoğraflar sunmuyordu belki ama hem sahada, hem soyunma odasında Real Madrid’in lideri oydu hâlâ. Bu arada Perez bu yıldızları getirirken, takımdan bazı isimleri de göndermesi gerekiyordu: Hierro ve Morientes. Yakın arkadaşları kulüpten yollanırken, Raul bir gün kendisine de sıra geleceğini düşünmüş müdür bilemem ancak ilahi adalet vuku buldu ve çok geçmeden, Galaktik projenin bekleneni vermeyeceği anlaşıldı. 2006 yılında 3-0’lık bir Mallorca yenilgisinden sonra, Beckham ve Roberto Carlos hariç, Galaktik yıldızlar yolcu edildi. Sonrasında ise takımı sırtlayanlar yine “bizim oğlanlar” Raul, Casillas ve Guti oldu. Real Madrid için Raul matador ise, ona topu taşıyan Guti de pikadordu.

2008 yılında takımın yardımcı kaptanı Iker Casillas ile birlikte, Real Madrid için ömür boyu sözleşmeye imza atarken, ikisi de filmin sonunun bekledikleri gibi olmayacağından habersizdi. “Ömür boyu” romantizmi Casillas gibi, Raul gibi duygusal futbolcular için vardır, kulüpler için değil. 24 Nisan 2010’da Mourinho yönetimindeki Real Madrid, Real Zaragoza ile karşılaşıyordu. Raul yine golünü atmış, parmağındaki alyansını öperek meşhur gol sevincini yapmış, ancak sakatlanıp oyundan çıkmak zorunda kalmıştı. Yerini Mourinho’nun gözdesi Karim Benzema’ya bırakırken, o maçın ve o golün Real Madrid kariyerinde bitiş çizgisi olduğunu henüz bilmiyordu. Bu arada Manchester United’ın 7 numarası Cristiano Ronaldo kulübe transfer olmuş, 9 numaralı Real Madrid formasını giymeye başlamıştı. Ancak gönlünden 7 numara geçtiğini de gizlemiyordu. Sezon sonu Madrid sıfır kupa çekmişti ama asıl şoku, 15 senedir mor beyaz forma giyen Guti’nin kulüpte bir gelecek göremediğini söyleyip ayrılmasıyla yaşamıştı. Guti o sezon Beşiktaş’a gelmiş, Carvalhal ile yaşadığı sorunların da etkisiyle, tek sezon oynayıp hem Beşiktaş’a hem de futbola veda etmişti. Guti şokunu atlatan Real Madrid’de ise asıl bomba, takımda sonradan oyuna giren adam olarak kalmak istemediğini söyleyen Raul’un bavulunu toplamasıyla patladı. Sonrasında ise gerçek sorunun Mourinho’nun kendisini istememesi olduğu konuşuldu. Bugün belki Mourinho, o dönemde aldığı ahların karşılığını ödüyordur.

Hierro, Morientes, Guti, Casillas, Raul. Hepsi mahallenin çocuklarıydı. Ta ki Perez, Los Galacticos düğmesine basana kadar. Perez’in başkan seçilmek için verdiği vaatlerden biriydi aslında bu proje. “Başkan seçilirsem Barcelona kaptanı Figo’yu transfer edeceğim, edemezsem tüm kombine ücretlerini taraftarlar yerine ben ödeyeceğim” demişti bir vakit. Hem başkan seçildi, hem transferin suyunu çıkardı. Semtin kendi çocuklarından birer birer kurtuldu, yerine karşı mahallenin çocuklarını getirdi.

BENZER YAZILAR