Lif tüketiminizin yeterli olmaması, sağlığınız için birçok açıdan tehdit oluşturuyor.
“Daha fazla lif tüketin.”. Birçok sağlık uzmanı, tıpkı annelerimiz gibi bize sürekli bunu söylüyor. Haklılar da. Çünkü, çoğunlukla beslenme planımızda yeterli miktarda lif içeren besin bulundurmuyoruz. Halbuki, yetişkinlerin günde 20-30 gram arası lif tüketmeleri gerekiyor. Buradaki sorun, birçok insanın lif içermeyen işlenmiş gıdalar tüketmeye meyilli olması. Çoğunlukla beyaz ekmeği tam tahıllılara tercih ediyor ya da taze bir meyve yemektense suyunu içmeye yöneliyoruz. Bu tercihler de sindirim sistemi sorunlarından kalp rahatsızlıklarına kadar birçok sağlık sorununa davetiye çıkarıyor. İşte yeteri miktarda lif tüketmediğinizde bedeninde olanlar:
1- Aç hissedersiniz
Öğle yemeğinde ızgara tavuk mu yediniz? Eğer tavuğun yanında biraz yeşillik ya da kahverengi pirinç gibi tam tahıllılardan tüketmediyseniz, 1 saat sonra kendinizi yeniden mutfağın kapısında bulabilirsiniz. Lif açısından düşük bir beslenme, içeriğinde yüksek miktarda protein barındırsa bile sizi kolaylıkla açlık hissine sürükleyebilir. Çünkü lif, diğer besinlere göre daha yavaş sindirilir ve bu sayede daha uzun süre tok kalmanızı sağlar.
2- Kalp hastalığı riski artar
Birçok çalışma, ne kadar lifli beslenirseniz, yüksek kolesterol riskinden de o kadar uzaklaştığınızı gösteriyor. Bunun mantıklı bir açıklaması var: Lif, vücutta parçalanmadığından, kolesterol ona yapışarak sindirim sisteminden geçiyor. Kolesterol-lif kombinasyonu ise dışkı yoluyla vücuttan atılıyor. Dahası, lifli beslenenlerde koroner arter hastalığına bağlı ölüm oranları da nadiren gözlemleniyor. Lifin kilo vermeye yardımcı olduğu kadar, kalbi koruduğu da bir gerçek.
3- Kan şekeri değerleriniz alt üst olur
Eğer enerjiye çabucak dönüştürülebilen besinler tüketiyorsanız, ilk başlarda kendinizi oldukça enerjik hissedecek, ancak ilerleyen saatlerde kendinizi bitkinliğe teslim edeceksiniz. Bunun nedeni, yüksek karbonhidratlı ve düşük lif oranına sahip besinlerin kan şekerini hızla yükseltmesi, sonrasında ise aniden düşürmesi. Bu aralıksız yükselme ve düşme ise sadece yorgun hissetmenize neden olmuyor; aynı zamanda sizi diyabet riski ile karşı karşıya bırakıyor. Büyük çaplı araştırmalar, düşük lif oranlı ve kan şekerini yükseltici etkisi olan yüksek glisemik indeksli besinler tüketen insanlarda tip 2 diyabet riskinin, lifli gıdalar tüketenlere oranla 2 kat daha yüksek olduğunu gösteriyor.
4- Sindirim sisteminiz zarar görür
Bu sizi şaşırtmamalı. Düzenli ve sağlıklı çalışan bir sindirim sistemi için lifli beslenmek şart. Vücudunuzda sindirilemeyen lif, dışkının bağırsaklarınızda dolaşmasına yardımcı oluyor. Yeteri miktarda tüketmediğinizde ise kendinizi rahatsız hissediyorsunuz. Sindiriminde sorun yaşamamak için lifli beslenmeyi atlamamalısınız.
