YOKSA DOSTLUĞUNUZ TEHLİKEDE Mİ?

En yakın arkadaşınla dostluğunuz, su dolu bir balon gibi patlamaya hazır mı? Bununla nasıl başa çıkacağını ve durumu nasıl düzelteceğini öğren.

Derleyen: Sude Orhan

En yakın arkadaşınla aranızdaki sorunları konuşmakta açık olamıyorsanız, arkadaşlığınız tehlikede demektir.

“Evlenmek ve çocuk sahibi olmak, arkadaşlıkta kopukluğa neden olan en önemli faktörlerden.”

Tüm dostluklar sonsuza kadar sürmüyor. Üstelik yeni yapılan bir araştırmaya göre, erkekler daha gevşek ve grup tarzı ilişkilere yatkınken; kadınlar birebir, sıkı fıkı arkadaşlığa daha fazla önem veriyor. The Friendship Fix kitabının yazarı, Klinik Psikolog Andrea Bonior, “Kahve eşliğinde yaptığımız yüz yüze sohbetlerle, erkeklerin omuz omuza maç seyrettiği anları kıyasla” diyor. Bu tip yakın arkadaşlıklardaki dinamikler, aradaki bağları daha hassas ve kırılgan hâle getiriyor. Kadınlar, iletişim konusunda çok iyi olmalarına rağmen dostluklarındaki bazı kırılma anlarında söyleyecek söz bulamıyor. Beş gerçek hikâyeyi, sorunlarla başa çıkma yöntemleriyle birlikte senin için derledik.

1
Ben büyüdüm. O aynı kaldı.
“Ceren ve ben 20’li yaşlarımızdan beri çok yakın arkadaşız. Birlikte, çoğunlukla içki içip eğlendiğimiz harika zamanlar geçirdik. Ben evlendim ve iki çocuğum oldu ama onun hayatı pek değişmedi. Bir yılbaşı akşamında bir anda çıkageldi. İki yaşındaki oğlumu neredeyse kucağından düşürüyordu. Üstelik bu duruma üzülmem onu sinirlendirdi.”
Kötü giden ne? İkisi de sorunun nedenini anlayamamış olsa da, bu iki kadın yaşamlarının çok farklı etaplarında. Bonior, “Evlenmek ve çocuk sahibi olmak, kadınların arkadaşlığında kopukluğa neden olan en önemli faktörlerden” diyor. Hiçbir şeyin değişmediğini düşünebilirsin fakat zaman içinde senin şartların zorlaştı. Şu an çocukların senin en büyük önceliğin.
Çözüm yolu: Four Ways to Click kitabının yazarı Psikiyatrist Amy Banks, “Arkadaşlığınızı bir gemi olarak düşün: Eğer sadece içki içip eğlenmek üzerine kurulu olsaydı, o gemi batardı. Neyse ki bu bağı ortak ilgi alanlarınız ayakta tutuyor” diyor. Çocuğunu neredeyse elinden düşürecek olması pek hoş bir durum değil tabii. Ama yine de kadınlar başına gelen tek bir talihsizliği tüm dünyaya mal etme eğiliminde. Kendine şunu sor: “Ben bebek bezlerinden bahsederken beni dinledi mi? Ya da iş yerinde geçirdiğim zor bir zamanda bana arka çıktı mı?” Cevabın evet ise, bir şansı daha hak ediyor olabilir. Klinik Psikolog Jill Squyres, sorunu “İçki konusunda kendine çekidüzen vermelisin” yerine “Seni önemsiyorum ve senin için endişeleniyorum” şeklinde dile getirmen gerektiğini söylüyor. Bu problem yargılayarak değil, empatiyle çözülebilir. Ve ona zaman ayırmalısın. Squyres, ayda bir kez çocuklarını yanına almadan onunla bir öğle yemeği yemeni öneriyor.

2
Ona iyi gelmediğimi söyledi.
“En yakın arkadaşım Melisa, sokak ortasında bir anda benimle arkadaşlığını bitirdiğinde zorlu bir depresyon sürecinden geçiyordum. Melisa bana, ‘Seninle artık arkadaş olmak istemiyorum, terapistim senin bana iyi gelmediğini söyledi. Orada kendimden çok senin hakkında konuşarak vakit geçiriyorum’ dedi. O zamandan beri onu görmedim ve başka biriyle tekrar yakın bir arkadaşlık kurmak bana çok zor geliyor.”
Kötü giden ne? Banks, “Sağlıklı ilişkilerde, zorlu bir süreçten geçen dostuna yardım etmek istemek içgüdüsel bir şeydir” diyor. Yani evet, dostluk piyangosunu bu seferlik ıskalamış olabilirsin. Ama sorunun her zaman senden kaynaklanmadığını kendine hatırlat. (Depresyondayken hep bunun aksiymiş gibi gelir.) Banks, “O da kendi hayatında kötü bir dönemden geçiyor ve etrafında negatiflik istemiyor olabilir” diyor.
Çözüm yolu: Şu an bu arkadaşlık bitmiş olabilir fakat Better Than Perfect kitabının yazarı Psikolog Elizabeth Lombardo, gelecekteki arkadaşlıkların için şunu unutmamanı öneriyor: “Bütün sıkıntılarını tek bir kişiye anlatma. Çünkü tüm yükü tek bir kişiye yüklemek hiç adil değil.” Onun yerine, sorunlarını profesyonel bir terapiste açabilir ve bu sayede kendini savunmasız hissetmeden insanlara karşı açık olabilirsin.

3
Tüm çabayı ben gösteriyorum!
“Deniz’le dışarı çıktığımızda harika vakit geçiriyorduk. Alışveriş yapıyor, barda karaoke yapıp eğleniyor, sinemaya gidiyorduk. Tabii onu dışarı çıkarabildiğim zamanlarda. Deniz, evde sakin sakin oturmaktan hiç sıkılmazdı. Bir gece, planları sürekli benim yapmıyor olmama gerçekten sinirlendim ve onu bir daha aramamaya karar verdim. Arkadaşım olup birlikte vakit geçirmek istiyorsa, o beni aramalı ve program yapmalıydık. Aramadı.”
Kötü giden ne? Burada, konuşarak çözülmesi gereken şey çok ciddi bir uyarıya dönüşmüş. Lombardo, “Bu tür problemler karakter farklılığından kaynaklanmasına rağmen, insanlar durumu kişisel bir saldırı olarak görebilir” diyor. Bazı insanlar plancıdır, bazılarıysa anı yaşar. Bu “sorun” kimileri tarafından fark edilmez, kimilerini ise hayal kırıklığına uğratabilir.
Çözüm yolu: Duruma göre değişir. Bornior, “Bazı arkadaşlarımız hiçbir şeye ön ayak olmasa bile onların yanında olmaktan keyif alırız. Yine de kırgınlığını belli etmelisin” diyor. Örneğin ona, “Dostluğumuzu ayakta tutmak için sadece ben uğraşıyormuşum gibi hissediyorum, bu da sanki senin beni önemsemediğini düşünmeme sebep oluyor” de. Eğer cevabı, “Ben pek öncülük edebilen biri değilim” olursa, “Tamam, haydi akşam yemeği yiyip devamında ne yapacağımıza birlikte karar verelim” diyebilirsin. Eğer plan kurmak için yine de bir çaba göstermiyorsa, seninle pek ilgilenmediği sonucuna varabilirsin.

4
Bana ihanet etti.
“Kendi çalıştığım iş yerinde iş bulmasına yardımcı olmamdan sonra Tuğçe ile çok hızlı bir şekilde yakınlaştık. Üç ay içinde benimle aynı binaya taşındı, benim kuaförüme gitmeye, hatta kocamın arkadaşlarıyla takılmaya başladı. Daha sonra işten ayrıldım. Başka bir işe girdiğimdeyse bu işe benden daha çok sevindi. Daha sonra anladım ki, arkamdan iş çevirerek benim pozisyonuma geçmiş. Onunla yüzleştiğimdeyse bana, ‘Dürüstçe kazandım’ dedi.”
Kötü giden ne? Tüm suçu fırsatçı arkadaşına yüklemek kolay ama sende de minik bir sorumluluk yok değil. Banks, “Bazen ruh ikizi gibi görünmenizin nedeni, karşındaki insanın kimlik duygusundan yoksun olması olabilir” diyor. Yani: Seninkini istiyordur. Banks, “Egonun okşanması başta çok hoşuna gitse de aslında tehlikeli bir şeydir” diyor.
Çözüm yolu: Kaç. Squyres, “Birinin seni hayatının çeşitli alanlarında taklit etmesi patolojik bir davranıştır” diyor. Veya seni kullanıyordur. Her iki durumda da, hayatına onu neden bu kadar çabuk kabul ettiğini anlaman gerek. Squyres gözünü açık tutmanı tavsiye ediyor ve “Birilerini sömürmek bazı insanların doğasında var” diyor. Hayatına girecek erkekler konusunda seçici olduğun kadar, kadınlar konusunda da seçici olman akıllıca olur.

5
Birbirimizden koptuk.
“Neslihan’la, o CrossFit’te yeni bir arkadaş grubuyla tanışana kadar çok iyi dosttuk. Şu an sadece onlarla takılıyor, görüştüğümüzde de sadece onlardan bahsediyor. Koptuğumuzu hissediyorum. Sahiplenici gibi görünmek istemiyorum ama arkadaşımı geri istiyorum! Ve bir daha CrossFit ile ilgili bir şey duymak istemiyorum.”
Kötü giden ne? Kopuyormuşsunuz gibi hissediyor olabilirsin ama kendine şunu sor: Bu kopuşu mantıklı bir şekilde açıklayabiliyor musun? Arkadaşınla aynı şeylere ilgi duymamaya başladığında, bu durumu kişisel bir sorun olarak algılayabilirsin. Bu senaryo özellikle arkadaşının kendini geliştirdiği durumlar için geçerli. (Dürüst ol: Dostunun bu gelişimi, günlük aktivitelerinle ilgili seni şüpheye mi düşürdü?) Squyres, “Bir şey kesin: Birinin kendini geliştirmemesini istemek mantıksız” diyor.
Çözüm yolu: Gerçekte nasıl hissettiğinden ona bahsettin mi? Bonior, ‘Seni özlüyorum’ cümlesi, içinde suçlama barındırmadığından dolayı işine yarayabilir” diyor –ve haklı. Açıkçası, pek senin olayın olmayan burpee’ler şu an onun hayatının bir parçası. Bu yüzden ikinizi birden heyecanlandıracak planlar yapın. Eğer bu konuşmadan sonra hâlâ sana karşı ilgisizse, onu kendi hâline bırak. Squyres, “Sonuç ne olursa olsun, bu durumu kendi gelişimine odaklanmak için bir fırsat olarak görebilirsin” diyor.

“Bazen zeytin dalı uzatman, bazense yeni arkadaşlık tohumları ekmen gerekir.”

 

BENZER YAZILAR