“Yoruldum” Demeyenler Kulübü

Untitled-1

Triatletler İçin Hepsi Bir Arada: CrossFit

Yüz, bisiklete bin, koş! Ironman olmak bunu gerektirir. Yani vücudunuzda tembel bir kas olamaz. Kalbiniz motor gibi çalışmalıdır. Esnek, güçlü, iradeli ve dayanıklı olmanız şarttır. Bu branşta neyiniz varsa ortaya koyarsınız. Ve triatletler için bir antrenmanda üç önemli şey vardır: doğru kapsam, doğru içerik, doğru yoğunluk. Triatlonda en büyük silahlardan biri dayanıklılıktır. Bu demek oluyor ki, rutin yüklenmelerden interval antrenmanlara birçok farklı frekansta kondisyon yüklemeliyiz. Antrenmanlar kesinlikle yoğun tekrarlardan oluşmalı ve fonksiyonel hareket edilmeli.

İşe yüzmeden başlayalım. Fonksiyonel bir hareket olduğu için, öncelikle iyi omuz performansı ve mobilizasyonu gerekir. Yüzerken omuz kuşağı kaslarınızın sizi yarı yolda bırakmasını istemiyorsanız, salonda bu bölgeye yönelik dayanıklılık ve devamlılık antrenmanları yapmalısınız. Merkez bölge, uzuvlar arası gücü aktarır. Bu yüzden yüzme performansını da büyük oranda etkiler. Rotasyonel karın hareketleriyle merkez dayanıklılığı sağlanabilir. Bisiklet ve koşu kısmı için performans artırma önerilerimi yukarıda sıraladım fakat Ironman yarışında esas iş, üçünü bir arada yapmak. Bu da demek oluyor ki, antrenmanın yoğunluğunun yüksek olması ve belirli bir zaman kapsamında olması önemli.

Ironman branşıyla ilgilenenlere en çok tavsiye ettiğim antrenman türü CrossFit’tir. Sürekli değişken antrenman yapısıyla, fonksiyonel hareketleriyle ve yüksek yoğunluğuyla, triatlon branşıyla örtüşüyor. Bu antrenmanlarda sınırlarınızı görür ve hep bir sonraki antrenmanda sonucunuzu geliştirmeye çalışırsınız. Tıpkı Ironman yarışında olduğu gibi. Hem kardiyovasküler yapıyı aktive ederek oksijen taşıma kapasitesini artırır, hem de yorulma eşiğini yukarılara taşır. Kas gelişimini tamamen dayanıklı kas fibrilleri üzerinde inşa eder, çünkü tekrar sayıları hayli fazladır. Tüm bu özellikleriyle, dayanıklılık kazanmak isteyen sporcular için biçilmiş kaftan.

BENZER YAZILAR