Enerji akışı eski bir kurama verilmiş yeni bir isim. 1950’lerin başlarında Dr. Jean Mayer, Hindistan’daki Batı Bengal’de bulunan Ludlow Jute Şirketi’nden 213 erkek işçinin diyet ve egzersiz programlarıyla kilolarını inceledi. İşçiler yaptıkları işin fiziki gereksinimlerine göre beş sınıfa ayrıldılar: hareketsizden (1) hafif çalışmaya (2) ve sonunda en ağır işe (5) kadar. 1956 yılında The American Journal of Clinical Nutrition dergisinde yayımlanan Dr. Mayer’in bulgularına göre, 2 ila 5’inci grup arasındaki işçilerin kiloları aynıydı. Bu adamlar bir şekilde kalori tüketimi ve yakılması arasında bir denge kurmuştu. Beslenmelerinin bir önemi yoktu, önemli olan sadece ihtiyaçlarını giderecek kadar yemeleriydi. Kiloları sağlıklı seviyenin dışına çıkmadı. 1’inci gruptaki hareketsiz işçilerde ise böyle bir denge yoktu. Bütün gün oturmalarına rağmen ihtiyaçlarından fazla yediler ve diğerlerinden daha çok şişmandılar.
Dr. Mayer buradan insanoğlunun günde belli bir ölçüde hareket edecek şekilde evrim geçirdiği anlamını çıkardı. Bunu yaptığımızda her şey yolunda gidiyor. Dengeli bir vücut bize ne kadar yememiz ve ne kadar içmemiz gerektiğini söylüyor.
Ne yazık ki, bu kilo kontrolü sistemi günlük egzersiz olmayınca iflas ediyor ve günün büyük bölümünü oturarak geçirdiğinizde her şey dağılıyor. Dr. Mayer bu durumu şöyle açıklıyor: “İnsan yüzbinlerce yıllık evrimi sırasında, yakın zamana kadar hiç uzun süre hareketsiz kalmadı. Hareketsiz insan, kafesteki bir hayvan gibi çok yeni ve anormal bir olgudur. Bu bağlamda bazı metabolik dengeleme sistemlerinin aciz kalması hiç de şaşırtıcı değil.”
Obezite uzmanları diyetlerin başarısızlığını açıklamak için çırpınırken, enerji akışı kuramı adını verdikleri Dr. Mayer’in çalışmasına gittikçe daha çok değer vermeye başladılar. Bu kuramı kısaca şöyle özetleyebiliriz: Tükettiğiniz kalori miktarını azaltmaya değil, yaktığınız kalori miktarını artırmaya (yani koşmaya) odaklanın. Bunu başardığınızda vücudunuz doğal olarak kilo vermenizi sağlayacak ideal dengeyi kurarak, sağlıklı kalmanıza yardım edecek.
Dr. James Hill 30 yılını egzersiz ve obezite üzerine araştırmalar yaparak geçirmiş bir uzman. 1994’te Ulusal Kilo Kontrolü Dairesi’nin kurucularından biri oldu ve o tarihten sonra, uzun vadeli kilo vermeyi başaran insanların takibini sürdürdü. Araştırmaya katılan kişiler ortalama 30 kilo verip, beş yıl boyunca tekrar kilo almamayı başardılar. Demografik yapıları büyük farklılıklar gösterse de, çoğu düşük yağ düşük kalori diyeti uyguluyor. Ayrıca bolca egzersiz yapıyorlar; çoğunlukla günde bir saatten fazla zamanlarını hareket ederek geçiriyorlar. Bu da Dr. Hill’in egzersizin seçilecek en etkili yol olduğunu düşünmesine neden olmuş. 2006 yılında Endocrine Reviews dergisinde yer alan bir analizinde, kalori
kısıtlamadan ziyade, fiziksel faaliyetleri artırmaya odaklananların, uzun vadede kilo kontrolünde daha başarılı olacağına inandıklarını belirtti.
