Ve de açlık krizleriyle mücadele etmenin yolları…
Zayıflamaya çalışırken kendini adeta önüne gelen her şeyi yiyen Pac-Man gibi hissedersin. Bu konuda asla yalnız değilsin. bioRxiv‘de yayımlanan bir araştırmaya göre, zayıflama çabaları, eksik olan kalorileri tamamlamak adına daha fazla yemek yeme isteği uyandırıyor. Yani, sen zayıflamak için mücadele ederken vücudun senin aleyhine çalışıyor..
Çalışmada, 153 katılımcıya idrar yoluyla daha fazla glikoz (350 kalori değerinde) atmalarını sağlayan deneysel bir ilaç verilmiş. Bu sayede, katılımcıların beslenmelerinde hiçbir değişiklik olmadan zayıflamaları sağlanmış. Diğer 89 katılımcıya ise plasebo uygulaması yapılmış.
Deneysel ilacı kullanan katılımcılar kilo vermeyi başarmış; ancak verdikleri kiloları çabucak geri almışlar. Neden mi? Çünkü katılımcıların verdiği her bir kilogram başına, iştahları günlük 100 kalori daha yükselmiş. Plasebo verilen katılımcıların kilolarında ise bir değişiklik yaşanmamış.
Peki tüm bunlar ne anlama geliyor? Appetite for Health’in kurucularından Araştırmacı Julie Upton, meselenin DNA’da saklı olduğunu söylüyor. Avcı-toplayıcı atalarımızın zamanında, besin nadir bulunan bir şeydi. Eğer vücudumuz, zayıflamaya çalışırken iştahımızı yüksek tutmasaydı, beslenme yetersizliğinden dolayı hayatımızı kaybedebilirdik.
Şanslıyız ki işler artık değişti ve karnımızı doyurmak için koca bir mamutu avlamak zorunda değiliz. Önümüzde 7/24 yemek imkanı bulunuyor ve fazla yağlardan kurtulmaya çalışırken bile genlerimiz kilomuzu sabit tutmak amacıyla aleyhimize çalışıyor.
Bu araştırma, zayıflamanın niçin bu kadar zor olduğunu açıklar nitelikte. Ama açlığını dengelemek ve vücuduna karşı direnmek senin elinde. Bu konuda neler yapabileceğine beraber göz atalım.
