Zihin sağlığını yitirmene ramak kalmış gibi mi hissediyorsun? Onu güçlendirmek için önce şefkat göstermeyi öğrenmen gerek.
Dik Dur
Dik yürümek konusunda annenin uyarılarını hatırla, çünkü o çok haklı. (Hayır, anneler hep haklı olduğundan değil.) Araştırmalara göre dimdik, omuzları geride yani daha “mutlu” yürüyenler; kambur durup ayaklarını sürerek yürüyen kişilerden daha olumlu ruh hâline sahip oluyor. Gün içinde duruşuna mümkün olduğunca özen göster. Pratik yapmanın bile daha olumlu bir etki bıraktığını göreceksin.
Günlük Tut
Ergenlik yıllarındaki gibi günlük tutmaya ne dersin? Ruh hâlini kelimelerle ifade ettiğin günlük bir yazı rutini, anksiyete ve depresyonla savaşmanı sağlar. Hatta bu sayede kötü düşünceleri tamamen ortadan bile kaldırabilirsin. Çünkü içini yazı yoluyla dökmek, stresi tetikleyen fikirleri yatıştırıyor.
Gönüllü Ol
İşte sana ruh sağlığına anında olumlu etki edecek bir fikir: Başkalarına yardım etmek, endişelerini yok etmene yardımcı olabilir. Teoriye göre gönüllü işlerde çalışanların veya hayır işleyen kişilerin, oksitosin (sevgi hormonu) seviyesi yükseliyor. Nereden başlayacağını bilemiyorsan sana bir önerimiz var: Farklı gönüllü gruplarla veya bireysel olarak, barınaklara gidip yardıma muhtaç hayvanları kendi ellerinle besleyebilirsin. Buna imkânın yoksa, yerinden bile kalkmadan internet aracılığıyla kolayca mama bağışı yapabilirsin.
D Vitamini Al
Araştırmalara göre güneş ışığından yeterince faydalanamayan insanlar, muhtemelen serotonin ve dopamin seviyeleri düşük olduğu için mevsimsel depresyon yaşamaya daha meyilli oluyor. Her gün açık havada birkaç dakika yürüyüş yaparak güneşten faydalanmayı ihmal etme. Öğle molanı ofiste geçirmeyip dışarı çık.
Bakış Açını Değiştir
Çeşitli araştırmalarla keşfedilen üstbilişsel (metakognitif) terapi, kişinin kendi düşünce dünyasıyla ilgili düşünceleri yapılandırması anlamına geliyor. Daha açıklayıcı olursak; kişinin kendi düşünme süreçlerinin farkında olması ve bu süreçleri kontrol edebilmesi de diyebiliriz. Bu tekniğin en güzel yanı, uzman olmana gerek olmadan kendi kendine terapi yapabilmen. Bir dahaki sefere karmakarışık düşünceler beynini kemirdiğinde, bedeninden çıkıp kendine uzaktan baktığını düşün. Bu mesafe, önemli düşünceleri süzgeçten geçirip daha sakin kararlar vermene yardımcı olacak.
Telefonu Bırak
Ne kadar sevimli olursa olsun, sürekli yanına gelip sana yavru hayvan fotoğrafları gösteren birisi bir müddet sonra sıkıcı olabilir. Peki, bunu her zaman yapan telefonunu niye tolere edesin ki! Gün içinde gelen tüm o bildirimler, dikkatini dağıtarak yaptığın işe odaklanmanı zorlaştırır. Akıllı telefonunu rahatsız edilmek istemediğin zamanlarda uçak moduna al. Ya da tamamen kapatmak yerine sadece internet bağlantını kes. Hem hâlâ ulaşılabilir olacaksın hem de sürekli bildirim almayacaksın. Buna alıştıktan sonra telefon kullanma sürenin kısalacağına emin olabilirsin.
Bağırsaklarına İyi Bak
Son zamanlarda birçok araştırma mide ve zihnin bağlantılı olduğunu, bağırsaklarındaki milyonlarca iyi bakterinin iyi bir ruh hâlinde olmanın anahtarı olduğunu ortaya koydu. Düzenli olarak yoğurt, lahana turşusu veya şalgam gibi fermente gıda ve içecekleri tüketmeye çalış. Bunların içeriğinde yer alan iyi bakteriler, stresini azaltmana yardımcı olur. Daha pratik bir çözüm istersen, günlük olarak probiyotik takviye de kullanabilirsin.
Telefonundaki Haber Uyarılarını Kapat
Haberleri izlemek, gazete okumak, hatta Twitter’a şöyle bir göz atmak bile bazen üzerimizden tır geçmiş gibi hissetmemize sebep oluyor. Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre düzenli olarak travmatik haberlere maruz kalmak stres seviyesini yükseltiyor. Dünyayı umursamadan yaşamanı söylemiyoruz tabii. Ancak en azından telefonuna sürekli gelen haber uyarılarını kapatmayı deneyebilirsin.