ZİHNİNİ OYUNDA TUT

Pistte ve spor salonunda daha iyi sonuçlar elde etmek için, doğru noktalara odaklanmayı öğrenin.

Gezegendeki en iyi koşucuların çoğu, bildiğimiz kadarıyla odaklanma sanatında siyah kuşak sahibi. Bizler hâlâ kettle’ı açık bırakırsak ne olacağını düşünürken, kalabalığın en önünde koşan bu insanlar düşüncelerini tek bir noktaya odaklıyor. Aslında odaklanmak size tek başına yardımcı olmaz; performansınız, ilginizin nereye odaklandığına bağlıdır. Odaklanmanın en iyi yolu ise içinde bulunduğunuz duruma göre değişir.

1/ Kuvvet Antrenmanlarında

Ağırlıkları yukarıya doğru kaldırmak basit gözükse de, esasen binlerce kas lifinin doğru hareketlerini doğru sırayla koordine etmek demektir. Bir harekette yeteri kadar alıştırma yapıp uzmanlaştığınız zaman, yapmanız gereken en iyi şey vücudunuzu otomatik pilota almak olacaktır. Yani kaslarınızı ya da uzuvlarınız hareket ettirirken içsel elementlere odaklanmak yerine hareketlerinizin neticeleri gibi dışsal etkenlere odaklanmanız gerekiyor.

Örnek vermek gerekirse, yapılan son araştırmalarda biceps curl hareketini ağırlığı mümkün olduğunca hızlı ve sert bir biçimde yukarıya çekerek yapması istenen kişilerin, ağırlığı kaslarını kasacak şekilde kaldırması istenen kişilere kıyasla yüzde 12 oranında daha fazla güç açığa çıkardığı ortaya çıktı. Araştırmada sıçrama gibi pliometrik egzersizlerde de benzer sonuçlar elde edilirken, ayakları yerden kaldırmaya odaklanmanın kasılan kasları düşünmekten daha iyi neticeler verdiği anlaşıldı.

2/ Koşarken

Odaklanma üzerine yapılan birçok araştırmada güç ve beceri içeren aktiviteler ele alınsa da, aslında koşunun kendisi de karmaşık bir eylemdir. Bu konu hakkında 2009 yılında yapılan bir araştırma ise, kendilerine ayaklarına odaklanması söylenen koşucuların çevresinde olup bitenlere odaklananlara oranla daha az verimli olduğunu söylüyor.

Bildiğiniz üzere bir saat boyunca koşmaya çalışmak, yere yatıp birkaç şınav çekmekten çok daha fazla efor sarf etmeyi gerektiriyor. Bu nedenle her kilometrenin sonunda kendinizi kontrol edin ve içsel etmenlerden (bacaklarınızı geri çekmek) ziyade dışsal durumları (zemindeki hayvan izleri) takip edin.

Kendinizi kontrol ettiğiniz noktaların arasında ise içerisinde bulunduğunuz duruma odaklanın. Interval çalışmalar esnasında temponuza ve temponuzun gücünüzü nasıl etkilediğine, yarışlarda ise diğer koşuculara odaklanın. Hafif tempolu koşularda ise manzaranın keyfini çıkararak biraz kafa dağıtın.

3/ Toparlanırken

Buz banyolarının, kompres giysilerin ve masajın fizyolojik faydaları hâlâ ateşli bir biçimde tartışılıyor olsa da, size iyi hissettiren bir antrenman sonrası rutininiz varsa ona inanmaya devam etmek için nedenleriniz var.

1998 yılında yapılan ve pek de hoş olmayan bir araştırmada, bir grup diş eğitimi öğrencisi damaklarında iki farklı delik açtırılmasını kabul etti. Deliklerden birini tatil yaparken, diğerini ise sınavlarından hemen önce açtırdılar. Tatildeki yaralar ortalama 8 günde iyileşirken, sınav yaralarının iyileşmesi ise 11 gün sürdü.

Yale Üniversitesi tarafından 2012 yılında yapılan benzer bir araştırmada ise, stres seviyesi yüksek öğrencilerin zorlu antrenmanlardan sonra kuvvetlerinin toparlanma sürelerinin daha uzun olduğu ortaya çıktı.

Zihinsel durumunuz toparlanma sürecinizi etkiler. Bu nedenle uzun bir koşudan sonra odaklanmayı bırakın ve gevşeyin. Gerek koşudan sonra masaj randevusu almak, gerekse Houston Üniversitesi antrenörü Steve Magness’ın önerdiği üzere koşu arkadaşlarınızla sosyalleşeceğiniz bir etkinlik düzenlemek, kafanızı boşaltarak bir sonraki koşuya daha iyi bir şekilde hazırlanmanızı sağlayacaktır.

BENZER YAZILAR