Atakan Arslan gelecekte neler yapacak zaman gösterecek. Ama önünde daha çok uzun yıllar var. Ondan
sonrası içinse birikimini gençlerle paylaşmayı planlıyor: “Kariyerim bittikten sonra
antrenörlük yapmak istiyorum. Zaten yapıyorum ama profesyonel olarak dövüşüyorken çok sınırlı olabiliyor. Bu yüzden birebir ilgilenecek vakti bulamıyorum. Şimdi Fulya Terrace’da yeni bir spor
salonu açıyorum. Bu salonun yarısını dövüş kulübü yapmayı düşünüyorum. Orada yine Avatar Gym olarak devam edeceğiz. Bu sebeple antrenörlüğe de bir yandan devam edeceğim.Türk çocukları dövüş konusunda çok yetenekli ve çok hırslılar. Yetenek, teknik, bunlar gelişebilecek şeyler. Antrenmanla herkes aynı seviyeye gelebilir ancak gelişmeyecek tek şey var, o da yürek. Türklerin çoğunda bu yürek kısmı yeterince gelişmiş durumda. Ben de dünyaya bu tarz sporcular kazandırmayı isterim.”
Bireysel sporlarda, özellikle de dövüş sporlarında sponspor desteği çok önemlidir. Azerbaycanlı eski model Rufat Ismayil ve kariyerine Paris’teki Haute Couture markalar için kreatif projeler
yaratarak başlayan Ali Behnam Baktihar tarafından kurulan Afffair markası, Atakan Arslan ile bir işbirliğine imza atmış. Milano Moda Haftası’na davet edilen ilk Türk markası olan Afffair’in Türkiye’de Mercedes-Benz Fashion Week kapsamındaki açılış defilesinde modellik yapan Atakan Arslan, yakın zamanda gerçekleşecek Fashion VIP Dubai’de de Afffair tasarımlarını giyecek. Tasarımlarını giymekten zevk aldığı marka, aynı zamanda Atakan için özel bir dövüş şortu ve bornozu da tasarladı. Ama Atakan’ın esas yürüyüşü tabii ki dövüş dünyasında. Dövüş dünyasının Şampiyonlar Ligi olarak nitelendirilen Glory’de dövüşmeye hak kazanan elit sporculardan biri olarak, birçokları için imkansız olarak nitelendirilen bir başarıya imza atan bu adam, kendini hâlâ yolun başında görüyor: “Herhangi birinin Türkiye’den çıkıp Glory’de dövüşmesi çok zor. Benim sıkletimde ben dahil 20 sporcu var. Ama bu yeterli değil. Amacım şampiyon olmak. İmkânsız diye bir şey yok. Sadece biraz daha zamana ihtiyacım var.”